"Van'da kalkınma ajansı için start veriyoruz"

VAN - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, bugün Van'da kalkınma ajansı kurulmasının ilk startını vereceklerini söyleyerek, Doğu Anadolu sanayici ve iş adamlarına "Kalkınma Ajansından finansman sağlamak için uygun projeler üretin" çağrısında bulundu. 

Bitlis, Hakkari, Muş ve Van İlleri Ekonomik ve Sosyal Konsey Toplantısı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in de katılımıyla Van Sanayi ve Ticaret Odası (VATSO) toplantı salonunda yapıldı. 

Toplantının açılışında konuşan Ekren, bugün Van'da kalkınma ajansı kurulmasının ilk startını vereceklerini söyledi. 

Doğu Anadolu Projesi (DAP), Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovaları Sulama Projesi (KOP) ve Doğu Karadeniz Bölgesi Kalkınma Planı (DOKAP) projelerine değinen Ekren, kardeşlik, birlik ve beraberliğin gelişme programlarının tek bileşeceğini olacağını söyledi. Ekren, "Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan sloganını uygulamaya koyacağız" diye konuştu. 

Ekren, söz konusu projeler çerçevesinde ekonomik ve sosyal gelişmenin hızlandırılması, altyapının iyileştirilmesi ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesi açılımlarını harekete geçireceklerini de vurguladı. 

Bölge işadamlarına da seslenen Ekren, iş adamlarına kalkınma ajansından finansman sağlamaları için uygun projeler üretmeleri çağrısında bulundu. 

İzmir ve Mersin'i de kapsayan Çukurova'da kalkınma ajansları kurduklarını hatırlatan Ekren, bu yıl Van'ın yanı sıra Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin'de de kalkınma ajansları kuracaklarını, kalkınma ajanslarının diğerlerini de İstanbul, Konya ve Samsun'da kurmayı planladıklarını bildirdi. 

Kalkınma ajanslarının yanı sıra Cazibe Merkezleri Projelerini de uygulamaya koyacaklarını belirten Ekren, bu sene içinde Diyarbakır, Trabzon ve Sivas'ta cazibe merkezi oluşturulacağını, önümüzdeki yıllarda da özellikle Doğu Anadolu'da yeni cazibe merkezleri kurmayı planladıklarını söyledi. 

"İstanbul'da bir finans merkezi oluşturacağız"

Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, söz konusu toplantı öncesinde kaldığı Merit Otelinde basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi ve gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Konuyla ilgili bir soru üzerine İstanbul'da bir finans merkezi oluşturacaklarını kaydeden Ekren, bu nedenle buradaki kalkınma ajansının oluşumunu çok önemsediklerini bildirdi. 

İstanbul Büyükdere Caddesinin bankaların çok yoğun bulunduğu bir merkez olduğunu belirten Ekren, "Orası otomatik olarak ABD'deki Wall Street gibi bir yer. Bankacılar da istiyorlar. Ama yoğunluk artacaksa lojistik hizmetleri, ulaşımı düzenlensin. Bu konuda haklılar. Bunlar şu anda tahmini konular. Perşembe günü Bankalar Birliği bu konuda bir sunum yapacak" dedi. Konuyla ilgili olarak Yabancı Sermaye Derneği, İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası, TÜSİAD ve MÜSİAD gibi kuruluşları tek tek ziyaret ederek, "İstanbul'u finans merkezi yapmak istiyorsak sizlerin tercihleri ve öncelikleri nelerdir" sorusunun yanıtını arayacaklarını kaydeden Ekren, Devlet Planlama Teşkilatının (DPT) bu konuda yanlarında olacağını ve istekleri bir demek haline getirip, bir strateji, vizyon ve eylem planı seti ortaya koymaya çalışacaklarını söyledi. 

Toplam 26 kalkınma ajansı

Konuyla ilgili bir soru üzerine 2009 yılı içinde nereye kalkınma merkezi, nereye cazibe merkezi oluşturulacağını belirlemiş olacaklarını ifade eden Ekren, toplam 26 tane kalkınma ajansı kurulacağını kaydetti. Ekren, şu anda 10 tane kalkınma ajansı bulunduğunu, her sene 3-5 tane kalkınma ajansı kurulursa, 3 sene içinde kalkınma ajansı kurma projesinin tamamlanmış olacağını bildirdi. 

İşsizlik Fonundan destek

Konuyla ilgili bir soru üzerine GAP ve diğer bazı projeler için İşsizlik Fonu'ndan bu sene 1,3 miyar YTL, gelecek sene 1,5 milyar YTL, özelleştirme gelirlerinden bu sene 1 milyar YTL, gelecek sene de 2 milyar YTL civarında bir desteğin geleceğini belirten Ekren, ondan sonra İşsizlik Fonundan yıllık 2,5 milyar YTL desteğin gelmeye devam edeceğini bildirdi. 

Bölgesel ekonomik kalkınma ve sosyal gelişimi hedeflenen bölgelere kaynak aktaracaklarını net bir şekilde söyleyebileceğini ifade eden Ekren, İşsizlik Fonu'ndan alınan kaynağın fon yapısını bozmayacağını vurguladı. Çünkü söz konusu fondan Hazine'nin ödediği işsizlik payının nemasının alındığını hatırlatan Ekren, "Hazine yine prim ödemeye devam edecek. Sadece kendi ödediği katkı nemasını alacak. Dolayısıyla mali denge bakımından herhangi bir bozulma olmayacak. Yüksek Planlama Kurulu (YPK) GAP, KOP, DAP gibi yatırımlar bittikten sonra, bu projelerden elde edilen gelir, veya varlık satışlarından doğacak gelirleri İşçi Fonu'na aktarmakla yetkili olacak" dedi. 

Ekren, 5-10 sene sonra da söz konusu yatırımların özelleştirilmesinin söz konusu olacağını vurguladı. 

"Kalkınma projeleri tarım ve enerji üretimine destek verecek"  

Ekren, GAP, DAP, KOP, DOKAP projelerinin Türkiye'deki tarım ve gıda üretimini artırmak, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye sokmak için destek vereceğini söyledi. Başbakan Yardımcısı, söz konusu projelerin enflasyonla mücadele ve büyümeye de katkı sağlayacağını vurguladı. Orta Vadeli Mali Planda işsizlikte hedef rakam olan yüzde 9,7'nin yüksek olup olmadığının sorulması üzerine Ekren, söz konusu hedefin nüfus artışı ve tarımdan kopacak insanlar düşünülerek ortaya çıkarıldığını söyledi. Ekren, "Böyle düşünüldüğü zaman işsizliği yüzde 9,7'de tutmak büyük bir başarıdır" dedi. 

SPK ve BDDK'nın İstanbul'a taşınması

SPK ve BDDK'nın İstanbul'a taşınacak olması nedeniyle bu kurumlarda çalışanların özlük hakların iyileştirme olması yönünde beklentileri bulunduğunun belirtilmesi üzerine Ekren, söz konusu kurumların İstanbul'a taşınması konusunda çalışanların özlük haklarında ciddi bir sıkıntı çıkacağını düşünmediğini söyledi. 

Ekren, "Özlük haklarının yasaya konulmaması da esneklik sağlar. Mağduriyeti bırakın daha etkin, daha efektif bir piyasa arzu ettiğimiz için orada zaten ne gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu. 

"IMF ile uygun olan bir format ile yola devam edilecek"

IMF ile bundan sonra yola nasıl devam edileceğinin sorulması üzerine Ekren, geçen Mayıs ayında, IMF ile uzun süreli bir programın tamamlandığını, bu konudaki temaslarında Devlet Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yürütüldüğünü hatırlattı. 

Şimdi IMF'nin Türkiye'nin son stand by'daki performansını ortaya koyduğunu anlatan Ekren, şunları söyledi: 

"IMF ile geçmiş hükümetler döneminde de, 2004 yılında program sonrası da ara verilmiş ve 2005 yılında 5 ay sonra imzalanmıştı. Mehmet (Şimşek) açıkladı. Şimdi IMF Türkiye'yi son stand by daki performansını ortaya koyuyor. Kotamızın üzerinde bir borçlanmamız olduğu için o süreçte de program sonrası izlemenin devamı gerekiyor. Teknik süreç tamamlandığında Mehmet'in (Şimşek) de söylediği şekilde uygun olan bir format ile yola devam edilecek. Bunun dışında da farklı bir şey kimse söylemiyor." Ekren, uygun formatın hangisi olduğu sorusuna ise gülerek "Mehmet'in (Şimşek) bize getirdiği (bu uygun) dediği formattır. Onu değerlendiririz" yanıtını verdi. 

AKP'nin kapatılmasının maliyeti

AKP'nin kapatılmasının maliyetine ilişkin bir soru üzerine Ekren, mali bir faturadan bahsetmenin çok kolay olmayacağını, belirsizlik ortamında göstergelerin değişebileceğini söyledi. Bir gazetecinin borsadan yabancı çıkışının çok fazla olduğunu söylemesi üzerine Ekren, borsada yabancı payının çıkışının çok fazla olmadığını, bu konuda Türkiye'deki yabancıların pozisyonuna bakmak gerektiğini bildirdi. Ekren, Türkiye'nin orta ve uzun vadede vazgeçilebilecek bir ülke olmadığını, yabancıların da konjonktüre göre hareket edeceklerini sözlerine ekledi. 

(bitti)