"Yağışlardan 50 milyon lira zarar oluştu"

TZOB Başkanı Bayraktar, bitkisel ürünlerin kaybı dışında 103 büyükbaş, 652 küçükbaş hayvan ile 653 kovan arının telef olduğunu belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, Eylül'deki aşırı yağışlar nedeniyle, 7 ilçede, tarımsal üretimde 50 milyon liralık zararın meydana geldiğinin tahmin edildiğini açıkladı.

Bayraktar, Dünya Gıda Günü nedeniyle TZOB'da düzenlediği basın toplantısında, gıda güvencesinin sağlanmasının önemine işaret ederken, "gıda güvencesinin sağlanmamasının, sağlık, istikrar, barış ve geleceğe güvenin yok olması anlamına geldiğini" vurguladı.

Toplantıda, FAO raporlarında da yer alan "dünyada gıda krizi ve nedenlerine" ilişkin tespitleri hatırlatan Bayraktar, halen dünyada 1 milyardan fazla insanın açlık sınırında yaşadığını veya yetersiz beslendiğini belirtirken, alınan bütün önlemlere rağmen dünyadaki aç insan sayısının giderek arttığını, sadece bu yıl 105 milyon insanın bu sayıya dahil olduğunu söyledi.

Türkiye'nin sahip olduğu tarım potansiyeli iyi değerlendirilirse, bugün gıda güvencesi sağlandığı gibi gelecekte de gıda güvencesinin sağlanmasında bir sorun yaşanmayacağını ifade eden Bayraktar, toplantıda, Eylül'deki aşırı yağışlar nedeniyle tarım sektöründe meydana gelen üretim kayıpları hakkında bilgi verdi.

Ziraat odalarından alınan bilgiye göre; Eylül'deki aşırı yağışlardan en fazla Manisa'nın Saruhanlı ilçesindeki kuru üzüm üreticileri etkilendi. Aşırı yağışlar ve sel, ilçedeki üzüm üretiminde yüzde 30 kayba neden oldu, ilçedeki kuru üzüm üreticisi 34 milyon lira zarar etti.

Çanakkale'nin Biga ilçesinde, sel nedeniyle 7 bin 175 ton kırmızı biber, 5 bin 850 ton silajlık mısır, 2 bin 513 ton çeltik ve 200 kovan arı kaybı yaşandı. Üreticinin zararı 7 milyon lira olarak hesaplandı.

Balıkesir'in Gönen ilçesinde, yüzde 95'in de çeltik ekili bulunan 6 bin 291 dekar alanda zarar meydana geldi. Çeltik üretiminde 3 bin 965 ton kayıp yaşanırken, ilçenin zararı 4,7 milyon lira olarak belirlendi.

İstanbul'un Çatalca ilçesinde 2 bin 300 ton ayçiçeği ile 43 büyükbaş, 600 küçükbaş hayvan kaybı yaşandı. Zarar tutarı 1,9 milyon lira.

Edirne'nin İpsala ilçesinde 892 bin lira değerinde 1275 ton çeltik kaybı yaşandı.

Tekirdağ'ın Saray ilçesinde sel nedeniyle 200 ton ayçiçeği, 57 büyükbaş, 41 küçükbaş ve 150 arı kovanı kaybı olurken, çiftçinin zararı 390 bin lira olarak hesaplandı.

TZOB Başkanı Bayraktar, bitkisel ürünlerin kaybı dışında 103 büyükbaş, 652 küçükbaş hayvan ile 653 kovan arının telef olduğu, selin tarımsal üretime tahmini zararının 50 milyon lira düzeyinde hesaplandığını belirtirken, küresel iklim değişikliği nedeniyle çiftçilerin bu tür doğal afetlerle sık sık karşılaşma ihtimalimizin bulunduğuna dikkati çekti.

Bu yıl yaşanan ve gelecek yıllarda da yaşanması muhtemel bu tür afetler karşısında çiftçilerin savunmasız olduğuna işaret eden Bayraktar, şöyle konuştu:

"Üretim sezonu başında yüksek girdi fiyatları ile sezona borçla giren üretici, yaşadığı bir afet karşısında tüm ürününü kaybetmektedir. Tarım Sigortaları Kanunu ile bazı tarımsal riskler teminat kapsamına alınsa da üreticilerin sel ve kuraklık gibi daha genel risklere karşı yeterli korunması bulunmamaktadır. Sel ve kuraklık sigorta kapsamına alınmalıdır.

Çiftçinin içinde bulunduğu bu durum, uzun vadede ülkemizde gıda güvencesinin sağlanmasını sıkıntıya düşürecektir. Bu nedenlerle tarım sigortası kapsamında olmayan afetlere karşı üretici korunmalıdır. 2009 yılında selden zarar gören çiftçilerin zararları biran önce karşılanmalıdır."

Et fiyatlarındaki artış

Hayvancılık konusunda da geleceğe yönelik tedbirlerin biran önce alınması gerektiğini anlatan Bayraktar, son aylarda dünyada ve Türkiye'de kırmızı et fiyatlarında yaşanan artışlara işaret ederek, şu bilgiyi verdi:

"Yapılan projeksiyonlar; hayvan varlığı korunsa bile 2013 yılında ülkemizde 164 bin ton civarında bir et açığı, yaklaşık 2,5 milyon ton süt açığın ortaya çıkacağını göstermektedir. Yani, hayvan sayısı korunsa bile üretim talebi karşılayamayacaktır. Ancak hayvan başına verim artırılırsa ve sığır-koyun sayısı her yıl yüzde 2 artırılırsa bu açık önemli oranda kapanabilecektir. Ülkemizin en kısa zamanda bu yönde gerekli tedbirleri alması gerekmektedir. Bunun yanı sıra; hayvan hastalıkları ile etkin mücadele, düzgün işleyen üreticiyi koruyucu piyasa düzenleyici politikaların hayata geçirilmesi, istikrarsızlıktan kaynaklanan kayıpların önüne geçmesi açısından önem arz edecektir."