"Yarım kalan vergi indirimlerinin tam zamanı"
İSMMMO Başkanı Arıkan, ücretlilerin düşük oranlı ve yüksek dilimli tarifeye göre vergilendirilmesi gerektiğini söyledi
İSTANBUL - İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, hükümetin yarım bıraktığı vergi indirimlerinin tam zamanı olduğunu belirterek, sigorta prim oranlarında yeni bir indirim planlanması ve ücretlilerin daha düşük oranlı ve daha yüksek dilimli bir tarifeye göre vergilendirilmesinin sağlanması gerektiğini bildirdi.
İSMMMO'dan yapılan yazılı açıklamada, İSMMMO'nun ev sahipliğinde Ekonomi Gazetecileri Derneğinin (EGD) "Bilanço Okuma ve Enerji" konularındaki eğitim seminerinin ardından bir sohbet toplantısı düzenlendiği belirtildi.
Açıklamaya göre, Arıkan burada yaptığı konuşmada, global finansal krize yönelik ülkelerin aldığı önlemlerde paranın finans kesimine aktarıldığını, bunun halka yansımasının ise işsizlik ve enflasyon olarak gerçekleştiğini kaydetti.
Arıkan, halihazırda işsiz sayısının 5 milyona yaklaştığına işaret ederek, hükümetin, işsizlik konusuna odaklanması, bu çerçevede Ar-Ge teşviklerine ve kayıt dışı ile mücadeleye önem vermesi gerektiğini ifade etti.
Krizin, Türkiye'ye gerçek sorunlarını ve çözüm arayışlarını unutturmaması gerektiğini kaydeden Arıkan, önlem alınmadığı takdirde işsizliğin artacağını ve hayatın pahalanacağını, buna engel olmak için de hiç gecikilmeden istihdam üzerindeki vergi ve prim yükünün düşürülmesi gerektiğini savundu.
Arıkan, vergi aflarına ve vergi yasalarında sık sık değişikliğe karşı olduklarını belirterek, şu görüşleri ortaya koydu:
"Ancak şimdi hükümetin yarım bıraktığı vergi indirimlerinin tam zamanıdır. Kurumlar vergisinde yapılan indirim gelir vergisinde bu dönemde gündeme alınmalıdır. Prim oranlarında yeni bir indirim planlanmalı ama daha önemlisi ücretlilerin daha düşük oranlı ve daha yüksek dilimli bir tarifeye göre vergilendirilmesi sağlanmalıdır."
"Vergileme alanında büyük çarpıklık var"
Diğer bir sorunun da, tüketim üzerinden alınan vergilerin getirdiği adaletsizlikten kaynaklandığına işaret eden Arıkan, en zengin ve en fakir kesimlerin eşit vergilendirildiği tüketim vergilerinin payının yüzde 65 dolayında olduğunu belirtti.
Arıkan, "Vergileme alanında Türkiye çok büyük bir çarpıklık yaşıyor. Bir taraftan alınan vergiler yüksek ve adaletsiz, diğer taraftan da toplama baktığınız zaman Türkiye kişi başına vergi gelirinde ortalama bin dolar civarında ve pek çok ülkeye kıyasla çok geride" değerlendirmesinde bulundu.
Bu adaletsiz yapının, kayıt dışı ekonomiyi beslediğini öne süren Arıkan, şu anda bir sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olmayan 2 milyon 574 bin ücretli, 1 milyon 635 bin yevmiyeli çalışanın primlerinin asgari ücret üzerinden ödendiği var sayıldığında bile en az 10,3 milyar YTL gelir elde edileceğini ifade etti.
Arıkan, 323 bin işveren ve 3 milyon 368 bin kendi hesabına kayıt dışı çalışanın da kayıt içine alınması durumunda Bağ-Kur'un elde edebileceği prim gelirinin yıllık en az 8 milyar 207 milyon YTL olacağını bildirdi.
"Kayıt dışıyla mücadeleyi milli mesele haline getirilmeli"
Türkiye'nin, kayıt dışı ile mücadeleyi milli mesele haline getirip siyasi iradesiyle, bütün kurumlarıyla işçisi, işvereni ve bürokratıyla seferberlik başlatmak zorunda olduğunu ifade eden Arıkan, her yıl GSMH'ye oran bakımından 1-2 puan bile azalma sağlansa, vergide en az 30 milyar YTL, primde en az 18 milyar YTL gelir elde edileceğinin tahmin edildiğini belirtti.
Arıkan, Türkiye'nin istihdamı özendiren, çalışana çıkarılacak faturayı paylaştıran radikal önlemlerle diğer ülkelere de örnek olabileceğini kaydederek, şöyle devam etti:
"Faturayı toplumsallaştırırken bugüne kadar el uzatmadığımız kayıt dışının üzerine gitmeliyiz. Gerekirse servet vergisini düşünmeli, her gelirin kaynağını sorarak vergilendirmeliyiz. İş yerlerinde çok kısa vadede alınabilecek önlemler de vardır. İşletmeler, işten çıkarma yoluna başvurmadan fazla mesai uygulamasını kaldırabilir, yıllık ücretli izinleri kullandırabilir, denkleştirme usulü çalışma modeline geçebilirler. Tam süreli kadrolarda çalışanlardan isteyenlerin part-time kadrolara kaydırılmasını da gündemlerine alabilirler."