"Yasalaşmaması için elimizden geleni yapacağız"

"Yasalaşmaması için elimizden geleni yapacağız"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

(17:00)ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, nüfusu 2 binin altına düşen belediyelerin kapatılması ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde yeni ilçe kurulmasını öngören tasarının Meclisten geçmemesi için milletvekilleriyle sonuna kadar el birliğiyle mücadele edeceklerini, yasalaşması halinde ise Anayasa Mahkemesine başvuracaklarını söyledi. Konuşmasında, nüfusu 2 binin altına düşen 863 belde belediyesi ile bazı ilk kademe belediyelerinin kaldırılmasını ve 43 yeni ilçe kurulmasını öngören kanun tasarısına yer veren Baykal, AK Parti'nin büyük bir hızla ve alelacele bu tasarıyı çıkarmaya çalıştığını söyledi. "Bahçeşehir niçin ortadan kaldırıyor? Belediyeye ihtiyacı yok mu?" diye soran Baykal, 22 Temmuzda yapılan milletvekili genel seçiminde burada CHP'nin yüzde 54, AK Parti'nin yüzde 14 oy aldığına işaret etti. Baykal, yapılanın "belediyecilik uygulaması değil, ilkel, antidemokratik ve intikam alma uygulaması" olduğunu savundu. Baykal, tasarının Meclisten geçmemesi için milletvekilleriyle sonuna kadar el birliğiyle mücadele edeceklerini konunun yasalaşmaması için ellerinden geleni yapacaklarını bildirdi. AK Parti'li milletvekillerinin, "Bu yerlerin kapatılmasını ben de istemiyorum, ama emir Başbakandan, büyük yerden geldi, oy vereceğim " dediğini iddia eden Baykal, düzenlemenin yasalaşması halinde CHP'nin konuyu Anayasa Mahkemesine götüreceğini bildirdi. Mücadelelerini, siyaset meydanından, hukuk meydanına taşıyacaklarını kaydeden Baykal, "Çünkü haksızlık, adaletsizlik, Anayasaya, uluslararası anlaşmalara aykırılık var" dedi. "Ekonomi iyi gitmiyor" Ekonomideki gelişmelere de değindiği konuşmasında Baykal, ekonominin iyi gitmediğini, bu konuda çok ciddi olumsuzluklar yaşandığını savundu. Baykal, seçimlerin hemen ardından, 23 Temmuzdan bugüne kadar ekonominin temel kriterleriyle ilgili hiçbir olumlu gelişme olmadığını ifade ederek, dış ticaret, cari açık ve işsizliğin arttığını söyledi. Türkiye'nin, hiçbir dönemde bu kadar dışa bağımlı hale gelmediğini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu tabloya rağmen ekonominin iyi gittiğine dair açıklamalar yaptığını belirtti. Erdoğan'ın, Maastrich Kriterlerine göre yapılan evrensel borç tarifini değiştirdiğini, özel bir borç tarifi yaptığını savunan Baykal, Erdoğan'ın "Biz daha düşük faizle borçlanıyoruz" dediğini söyledi. Baykal, enflasyon ile birlikte düşünüldüğünde, en yüksek oranda faizle borçlanmanın gerçekleştiğini ifade etti. Baykal, "Bir tarafta faiz, bir tarafta kumar, sonra eline almışsın türbanı, bana din satarak, din pazarlayarak, bunu kapatmaya çalışıyorsun" dedi. "Dünya ve Türkiye için sürpriz oldu" Kara harekatının noktalanmasının, dünya ve Türkiye için sürpriz olduğunu ifade eden Baykal, başarıyla yürütülen kara harekatın en uygun, en başarılı gözüken bir noktaya geldiği sırada, aniden durdurulmuş olmasının kaçınılmaz olarak tartışmaları da beraberinde getirdiğini söyledi. Baykal, şöyle konuştu: Terörle mücadele konusunda ele geçen fırsatın sonuna kadar kullanılması gerektiğini ifade eden CHP lideri Baykal, şöyle devam etti: "Ben TSK'nın o güç coğrafyada, bu kış koşullarında, en ağır koşullarda başarıyla vermekte olduğu mücadeleyi sadece 8 gün sürdürebileceğine, onun ötesine taşımaya muktedir olmadığına inanmıyorum. Kimse alınmasın. Kimse duygusallaşmasın. Kimse kızmasın. Hepimiz görevimizi yapıyoruz. Bu olayın askeri boyutu vardır, siyasi boyutu vardır. Siyasi boyutunu elbette konuşacağız. 'Sen ne hakla konuşuyorsunuz?' Ben, TBMM'de anamuhalefet partisinin genel başkanıyım, milletin vekiliyim. Silahlı kuvvetlerimize bu görevi veren heyetin bir parçasıyım. O tezkerenin altında benim de imzam var, milletin iradesi var orada." "Başbakan, sütre gerisinde" "Şu andaki siyasi yaklaşım, 1974 yılında Türkiye'ye egemen olsaydı, Kıbrıs harekatı yapılabilir miydi?" diye soran Baykal, Yunan ordusunun ve EOKA'nın Kıbrıs'ta olmasına; Temmuzun en sıcak günlerinde, hiçbir deneyimi ve hazırlığı olmayan silahlı kuvvetlerin, deniz aşırı bir operasyonu, "Hiçbir hazırlığı yapılmadan, şartlar gerektiriyor" diye, o zaman ki hükümetin kararı doğrultusunda derhal uygulamaya koyduğunu belirtti. Baykal, "Eğer bugünkü siyaset anlayışı o gün olsaydı, bilmenizi isterim, ya harekete hiç geçilmezdi ya da harekete geçilip paraşütçü birlikler indirilmiş olsaydı, kumsalın kenarında onlar her an püskürtülecek bir zafiyet içinde orada kalırlardı? İkinci Kıbrıs harekatı yapılabilir miydi?" diye konuştu. Uluslararası ilişkilerde, askeri ve ekonomik güç kadar siyasi anlayışın da önemli olduğuna işaret eden Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üzüntüyle söylememiz lazımdır. Bu tablo içinde göremediğimiz tablo budur. ABD Başkanı Bush konuşuyor, ABD Savunma Bakanı konuşuyor, ABD Dışişleri Bakanı konuşuyor. Türkiye'de Dışişleri Bakanını ara ki bulasın... Milli Savunma Bakanı ortalıkta yok. Başbakan, sütre gerisinde. Genelkurmay Başkanı, çıkmış olayı anlatmaya çalışıyor. Bizimkiler ne zaman çıkıyorlar? Her şey bittikten sonra CHP ile polemik yapmak üzere çıkıyorlar. Zamanında çıkıp, sen Türkiye'ye baskı yapanlar karşısında tavrını takınsaydın ya, onun gereklerini hazırlasaydın ya..." ABD Savunma Bakanı Gates'in, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile yaptığı görüşmelere değinen Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'ın, "Kısa süre 1 yılda olur" dediğini belirtti. CHP lideri Baykal, "Yani, belli reddetmiş... Öbürleri ne söyledi, bilmiyoruz. Perşembe ayrı ayrı konuştular... Perşembe günü öğleden sonra asker-sivil yetkililer bir araya geldi, cuma sabahı saat 4'de geri çekilmeye başladığımızı Zebari bize duyurdu" diye konuştu.