"Zam, yoksullaşmanın süreceğini gösteriyor"

KESK Başkanı Evren, memur maaşlarına yapılan zammı değerlendirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - KESK Genel Başkanı Sami Evren, memur maaşlarına günlük 1 YTL olarak yansıyacak zammın, kamu emekçilerinin yaşadığı yoksullaşmanın süreceğini gösterdiğini savundu.

Evren, yaptığı yazılı açıklamada, görüşmelerin başlangıcında "insanca yaşayabilecek ücret" ve "büyümeden pay" istiyoruz diyerek masaya oturan diğer iki konfederasyonun, Hükümet'in en düşük düzeydeki kamu emekçisine ilk altı ay 32 YTL, ikinci altı ay ise 37 YTL zam önerisine imza attıklarını ifade etti.

Bu rakamların, "insanca yaşanabilecek ücret düzeyinin çok gerisinde olduğunu" dile getiren Evren, "Günlük 1 YTL'lik artış anlamına gelen bu zam, kamu emekçilerinin yaşadığı yoksullaşmanın süreceğini göstermektedir. Bu rakamlar, büyümeden payımıza düşeni vermemekte, enflasyon oranını bize dayatmaktadır" dedi.

"Hükümetin 2006 yılından bu yana, ücretleri baskı altına alabilmek için, enflasyon hedefi uygulaması yaptığını ve kamu emekçilerine yapacağı zamları da buna göre belirlediğini" öne süren Evren, şunları kaydetti:

"Fakat enflasyon hedefleri, geçekleşen enflasyonun çok gerisinde kalmaktadır. 2006 yılı enflasyon hedefi yüzde 5 iken gerçekleşen enflasyon yüzde 9,6 olmuştur. 2007 yılı enflasyon hedefi yüzde 4 iken gerçekleşen enflasyon yüzde 8,4 olmuştur. 2008 yılı enflasyon hedefi yüzde 4 iken temmuz ayı itibariyle gerçekleşen enflasyon yüzde 7,8 olmuştur; yıl sonu beklentisi ise yüzde 12 düzeyindedir. Bu tablodan hareketle 2009 yılında hedeflenen yüzde 7,5 enflasyonun tutmayacağı, en iyimser ihtimalle yüzde 15 düzeyinde enflasyon gerçekleşeceği aşikardır.

"Gereken cevabı kamu emekçileri verecek"

Günlüğü 1 YTL'ye gelen zamların altına imza atarak 'kamu emekçisini açlık sınırından kurtardık' açıklamasında bulunanlar, kamu emekçilerinin temsilcisi gibi değil, hükümetin temsilcisi gibi konuşmaktadırlar. Görüşme masasına 'taban aylığa 200 YTL seyyanen zam ve yüzde 10 maaş artışı' talebiyle oturan Türkiye Kamu-Sen ve 'taban aylığa 30 YTL seyyanen zam, 100 YTL ek ödeme, yüzde 12 maaş artışı' talebiyle oturan Memur-Sen ne oldu da yüzde 4 4,5 artışa ikna oldular? Masadaki konfederasyonları yüzde 8,5'lik zamma ikna eden şey, sendika ödentisine getirilen yüzde 100'lük artış olmuştur. Geçtiğimiz yıl mutabakat metni altına imza atmadıkları için alamadıkları bu yüzde 100'lük artışı alabilmek için bu yıl mutabakat metninin altına imza atmışlardır."

Evren, "5 YTL daha fazla sendika ödentisi alabilmek için kamu emekçilerini yoksulluğa mahkum ettiklerini" öne sürdüğü konfederasyonlara, gereken cevabı kamu emekçilerinin vereceğini ifade etti.

KESK'in "sefalet zamlarıyla" uzlaşmasının mümkün olmadığını belirten Evren, "KESK'in yoksulluk dayatmasıyla uzlaşması mümkün değildir, KESK'in IMF bütçesiyle uzlaşması mümkün değildir. Kamu emekçilerini yok sayan toplu görüşme masası da, oradan çıkan mutabakat da, bizlere dayatılan günlük 1 YTL'lik zam oranı da meşru değildir. Bu gayri meşruluğa karşı mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Çivi: Karşımıza yine 5 YTL'nin sihirli gücü çıktı

Öte yandan HAKSEN Genel Başkanı Ayhan Çivi de yaptığı yazılı açıklamada, toplu görüşmelere katılan sendikaların mutabakat metnini imzalamasını eleştirerek, yüzde 4 4,5 maaş artışını kabul etmelerinin arkasında sendika üyesi memurlara ödenen sendika ödeneğinin 10 YTL olması yattığını iddia etti.

Çivi, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"2006 yılında yüzde 4 4'ü kabul etmeyen sendikalara ne oldu da bu defa yüzde 4 4,5'e imza attılar. Burada karşımıza yine 5 YTL'nin sihirli gücü çıkmaktadır. Sendikaları, sayın Başbakan değil, 5 YTL ikna etmiştir.

Masadaki sendikalar memura karşı duydukları mahcubiyeti 5 YTL ile telafi etmenin hesabını yapmaktadır. Memurların sendika aidatının aylık ortalama 7 YTL olduğunu düşündüğümüzde, memurun cebinde kalacak 3 YTL ile sendikalı olanın farkını savunmak evrensel sendikal ilkelerle izah edilecek bir durum değildir.

Bu anlayışla memur sendikacılığı iktidarın vesayeti altında kalmaya devam edecektir. Biz devlet kesesinden sendikacılık yapmak istemiyoruz. Hak arayabileceğimiz ve hak alabileceğimiz genişlikte grev ve toplu sözleşme hakkımızın verilmesini istiyoruz."