”Sağlık hizmetleriyle ilgili kısıtlama yapmayı düşünmüyoruz”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dinçer, hizmetlerin daha kaliteli bir şekilde sunumuyla alakalı bazı iyileştirme tedbirlerini alacaklarını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, sağlık hizmetinin kapsamı, niteliği ve erişimi hakkında herhangi bir kısıtlama yapmayı düşünmediklerini bildirdi.

Bakan Dinçer, Başbakanlık yeni binada düzenlenen Orta Vadeli Programın açıklandığı toplantıda, sağlık alanındaki harcamalarda ne gibi tasarruflar öngörüldüğüne ilişkin bir soru üzerine, vatandaşlara verilen sağlık hizmetlerinin mevcut kapsamı, niteliği ve erişimiyle ilgili herhangi bir değişiklik, kısıtlama düşünmediklerini, vatandaşlar nasıl hizmet alıyorlarsa onu almaya devam edeceklerini söyledi.

Hizmetlerin daha kaliteli bir şekilde sunumuyla alakalı bazı iyileştirme tedbirlerini alacaklarını belirten Dinçer, bu tedbirlerin daha ziyade idari tedbirler olacağını ve bürokratik süreçlerinin iyileştirilmesiyle alakalı olacağını ifade etti.

Bu anlamda yapılacak tasarrufların ise temelde harcamaların özellikle kendilerinin hizmet, ilaç ve benzeri ürün tedarik ettikleri firmalarla olan ilişkilerde ortaya çıkacağına işaret eden Dinçer, ilaç sektörüyle ilgili alacakları tedbirlerle fiyatların düşürülmesini planladıklarını bildirdi.

İlaç fiyatlarının düşürülmesiyle ciddi oranda bir tasarruf sağlayacaklarını belirten Dinçer, vatandaşların mevcut sağlık hizmetlerini alırken, katkı paylarıyla alakalı da küçük bir düzenleme yapacaklarını, bu düzenlemenin katkı paylarının artırılması mahiyetinden daha ziyade talebin dengelenmesi amacıyla yapılacağını bildirdi. Bakan Dinçer şunları kaydetti:

"Şu anda biliyorsunuz birinci basamak, ikinci basamak, üçüncü basamakla ilgili olarak herhangi bir sınırlama, herhangi bir hizmet alımıyla ilgili engel tanımlaması yapılmıyor. Bütün basamaklarda sadece 2 liraya katkı payı ödeyerek bu hizmetleri alabiliyorlar. Halbuki birinci basamakta bizim maliyetlerimiz oldukça düşükken, ikinci basamakta neredeyse 2-2,5 katı, üçüncü basamakta ise belki 4-4,5 katı gibi bir maliyetimiz oluyor.

Mesela grip olmuş veya üşütmüş bir hastanın hastaneye gitmesiyle veya sadece ilaç yazdırmak için doktora gitmesiyle, hastaneye gitme arasındaki fark bizim açımızdan büyük bir maliyet oluşturuyor. Birinci basamağa gittiğinde 3-5 liralık ilaç yazdıracak olan hastamız için bize olan maliyet yaklaşık 15 - 20 lira arasında değişiyor. Halbuki hastaneye gittiğinde bu maliyet 25-30 liraya çıkabiliyor. Üniversite hastanesine veya özel hastaneye gittiğinde ise bu, 35-40 liraya kadar yükselebiliyor.

Bu açıdan bakıldığında biz kendi içinde bir takım dengelemeler de yaparak bu maliyetleri kısabileceğimizi varsayıyoruz. Böylece şayet birinci basamakta kendi ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetini alabilecek bir hastamız varsa onu birinci basamaktan alsın diye kendi içinde talepleri dengeleyecek düzenlemeler yapacağız."

Farklı ücretler 5 gruba ayrılacak

 

Özel hastanelerden hizmet alımıyla ilgili fark ücreti ödenip ödenmeyeceğine ilişkin olarak da hastaneleri kendi içerisinde, sundukları hizmetlere ve hizmet kalitesine, büyüklüklerine, sahip oldukları sağlık uzmanlık alanı gibi bir takım faktörlere göre tasnif edeceklerini bildiren Dinçer, "biliyorsunuz yüzde 30  şu anda fark ücreti alma imkanı var bunu yüzde 70'e kadar çıkarıyoruz. 5 grup hastanede yüzde 30,40,50,60,70 olmak üzere, farklı fark ücretleri ödenmesine imkan veren bir düzenleme yapacağız" diye konuştu.

Bakan Dinçer, ilaç fiyatlarıyla ilgili olarak da "şimdiye kadar orijinal ilaçlarda yüzde 100, eşdeğer ilaçlarda yüzde 80 oranında ücret, indirimler alınıyordu. Bugünden sonra şayet kararname uygulamaya konulursa, uygulamaya konulduktan sonra orijinal ilaçlarda bu yüzde 100 rakamı yüzde 60'a düşürülecek, eşdeğer ilaçlarda yine yüzde 60'a düşürülecek"dedi.

"3 milyar liralık tasarruf öngörüyoruz"

Bu arada toplantı çıkışında bir gazetecinin  "alınacak tedbirlerle sağlık harcamalarında ne kadarlık bir tasarruf sağlanacağına" dönük sorusu üzerine Dinçer, yapılacak yeni çalışmalarla da birlikte yıllık yaklaşık 3 milyar lira tasarruf öngördüklerini bildirdi.

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz da programın GAP eylem Planına nasıl yansıyacağının sorulması üzerine,  kendilerinin GAP eylem planını bölgesel bir programın ötesinde ulusal bir program olarak gördüklerini söyledi.

GAP Eylem Planının özellikle kriz ortamında büyümeye, istihdama, gıda sektörüne, pazar çeşitliliğine, komşu ülkelerle ihracat imkanına, dolayısıyla yeniden sürdürülebilir büyümeye katkı sağlayacağını ifade eden Yılmaz, GAP Eylem Planına Başbakanının ilan ettiği şekilde yatırım programı kapsamında ödenek tahsis edilmeye devam edileceğini kaydetti.