Sanayici, kur artışından değil; dengesizliğinden endişeli

Sanayiciler, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün'ün dolardaki yükseliş konusunda "sanayicinin kaygılanmasını gerektirecek bir durum olmadığı" değerlendirmesine katılırken, doların 2 TL'yi aşması değil, iniş-çıkışının endişe yarattığını savunuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yıldız TAŞDELEN ERLİ

İSTANBUL - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün dolardaki yükselişe ilişkin "Sanayicinin kaygılanmasını gerektirecek durum yok" değerlendirmesine destek veren sanayiciler, kurun 2 TL'yi aşması değil, iniş-çıkış yaratmasından endişeli. 
Kurdaki artışın etkisinin sektörden sektöre değişmekle birlikte yabancı para birimine endeksli iç piyasada satış yapanlarda fazla sorun yaşanmayacağı belirtilirken, hammaddeyi ithal edip yurtiçinde TL ile satış yapanlarda ekstra maliyetlere neden olacağı ifade ediliyor. 
Geçtiğimiz günlerde İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kurulu'nu açıklarken yaptığı değerlendirmede, döviz kurunda yaşanan hızla artışların sanayiyi olumsuz etkileyeceğine dikkat çeken İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada da, 2013’ün ilk yarısında özel sektör borçlanmasının özellikle kısa vadeli kaynaklardan gerçekleşmesinin riskli bir gelişme olduğuna işaret ederek, döviz kurlarındaki olası aşırı artışların bu açık pozisyon nedeniyle reel sektörün mali yapısını olumsuz etkileyebileceğini söyledi.

Ahmet Zorlu:
Dolar iniş çıkışlar yaparsa endişe yaratır 

Doların 2 TL'yi aşmasından dolayı endişe yok ama 2 lirada kalsın. Yani doların stabil olması lazım. Kurdaki artış, bazılarında rekabet gücünü artırırken, bazılarında da maliyetlere etki edecektir. Sadece iç pazara dönükse her zaman sıkıntıda, ama ihracata dönükse endişenlenmemesi gerekir. Sayın Bakanımız da doğru söylüyor. 
Stabil olmasını istiyoruz. Dolar 2 liraya çıktı, ondan sonra 1.90 TL'ye düşerse, sanayici 2 liradan aldığı malı 1.90 TL'den satmak zorunda kalır. O zaman içeriden yiyoruz. Dolar stabil olmaz, iniş çıkışlar yaparsa endişe yaratır. Bugün 2 liraya çıkmış, bu değil, düşmesi, iniş çıkışları endişe yaratır. 2011'de de dolar 1.86'ydı, enflasyona bakarsanız zaten o arayı kapatmış. 

Ali Kibar:
Öngörülebilir kur olmasını tercih ederiz

Sanayici olarak her zaman daha dengeli bir kurun olmasını arzu ederiz. Volatil ortamlarda, daha çok sıcak para girişi-çıkışı kurlar üzerinde değişik yönde baskı yaratıyor. Dolayısıyla hemen bir anda olmuş bazı hareketlerle daha önceden yapılmış uzun vadeli planları değiştirmek mümkün olmaz. 
Doların 2 TL'yi aşması değil, dengede olmaması rahatsiz edici olur. Kurdaki istikrarsızlıklar rahatsız edici. Daha planlanabilir, öngörülebilir şekilde bir kur olmasını tercih ederiz. Yabancı para birimine endeksli iç piyasada satış sanayicilerde sorun olmaz. Hammaddesini yabancı para biriminden getirip içeride TL satışı yapan, tahsilatını ve ödemesini TL ile yapanlarda, öngörülemeyen, ekstra maliyetler söz konusu olabilir. 

Tuncay Özilhan: 
Hangi pencereden baktığınıza bağlı

Endişe konusu; sayın Bakan'ın açıklamalarına hangi pencereden baktığınıza bağlı. Yüzde 100 yerli mamul yapıp, yüzde 100 ihracat yapıyorsanız kaygılanmayın. Ama hammadde ithal edip içeride satıyorsanız kaygılanın. Bana göre kaygılanmamak çok mümkün değil ve bir miktar kaygılanmamız gerekir diye düşünüyorum. Bu arkasından enflasyon getirirse, enflasyon tekrar faizi yükseltirse... Dolayısıyla gelecek 6 ayın resmini ortaya koymak lazım. Bir pencereden ya da kendi pencerenizden bakarsanız haklı olabilirsiniz ama genel makro çerçeveden bakarsanız bence iki defa düşünmek lazım. 

Aziz Torun: 
Fazla endişe duymamak gerekiyor, 'hiç umursamayalım' anlamında değil

Sayın Bakan'la aynı kanaatteyim. Fazla endişe duymamak gerekiyor ama 'hiç umursamayalım' anlamında değil. Döviz kurunu, ekonominin genel gidişatından, diğer faktörlerden bağımsız olarak tek başına değerlendirmek yanlış olur. Önemli olan kurun hangi nedenlerle yükseldiğini doğru analiz etmek. Nedenlerden biri de psikolojik faktörlerdir. Psikolojik faktör geçici birşeydir. Kurların ani yükselişini gerektirecek fazla ekonomik nedenler yok. Psikolojik tarafından düşündüğümüzde bunun geri geleceği kanaatindeyim. 
Her işadamının kaygısı, yaptığı işlemlerin bu ani türbülanslara denk gelmiş olması. Kurların yükselmesi, ihracatçıların işine yarıyormuş gibi görünse de aslında öyle değil. Çünkü bu ihracatın önemli ölçüde ithalat girdisi de var. Herkesin istediği kurun stabil olması. Kur eğer 2 bin TL ise, bunun da stabil bir gelişimle orada durmuş olması... İşadamının beklentisi, belli bir artış içerisinde ve orada daim olması.

Mustafa Boydak:
Kurdaki artışın tedirgin etmesi  doğal

Leyla EL
KAYSERİ - Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) ağustos ayı meclis toplantısında konuşan  KAYSO Başkanı Mustafa Boydak, son dönemde özellikle döviz kurları ve faizlerde kısa zamanda meydana gelen artışların sanayicileri tedirgin etmesinin gayet doğal olduğunu belirterek, iş dünyası olarak ekonomideki istikrara büyük önem verdiklerini söyledi. Dünyada yaşanan olaylardan Türkiye'nin etkilenmesinin gayet normal dolduğunu vurgulayan Boydak, “Bu gelişmeleri anlayışla karşılamamız lazım. Ancak bizim değerlendirmelerimize göre hedeflerimizde kayda değer bir gerileme olmayacak. Bu gerilemenin nedeni de dünyada gelişmekte olan ülkelerdeki sermayelerin gelişmiş ülkelere doğru yönelmesidir. Türkiye'de gelişen pazarlardan birisi olduğu için ister istemez etkileniyor. Bu gelişmelerin sadece Türkiye'de yaşanmadığını herkesin bilmesi lazım. Bu gelişmeler dünyanın dört bir tarafında yaşanıyor” şeklinde konuştu.  Ortadoğu ülkelerindeki olumsuz gelişmelerden diğer ülkelere oranla Türkiye'nin biraz daha fazla etkilendiğini açıklayan Boydak, “Ülkemiz coğrafi konumu nedeniyle sıcak bölge olan Ortadoğu'ya yakınlığı nedeniyle biraz daha fazla etkilenmiş olabilir. Türkiye İtalya'dan Çin'e kadar olan coğrafya içerisinde en büyük sanayi üretimi yapan ülkedir. O yüzden biraz iyimser olmalıyız. İçerisinde bulunduğumuz süreç geçiş sürecidir. Bu süreçte de istikrarlı bir biçimde büyümeliyiz. Türk ekonomisi geçiş süreçlerini kaldırmaya muktedirdir. Bundan en ufak bir endişemiz yok. Türkiye'nin orta vadede yine hızlı büyüme pontasiyelini yakalayacağından kuşkumuz yok” açıklamasını yaptı.

Sabri Ertekin: 

Kurdaki artış ihracatı olumlu  etkiledi
Mutlu GÜNEŞ
ŞANLIURFA - Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı E.Sabri Ertekin, son günlerde artan döviz kurların konuşulanın aksine ihracatı olumlu yönde etkilediğini söyledi.  İhracatçının korkusunun döviz kurunun geri düşmesi olduğunu aktaran Ertekin, "Merkez Bankası ihracatçılara döviz kurunu belirli bir tutardan alacağı teminatını vermeli. Döviz kurunun ihracatçıyı olumsuz etkilediği gibi bir söylem saçmadır döviz kuru uzun zamandır yeteri kadar artmamıştır. Özellikle 2003 döneminde ithalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 85 iken şuanda döviz kurunun yeteri kadar artmaması nedeniyle üretim gücümüzü kaybettik Türkiye’de üretim yapmanın bir avantajı kalmadı. Türkiye ithalat cenneti olmaya başladı bunun içinde artık herkes buradaki fabrikasının malzemelerini yurtdışına satmaya  yerine ithal malzemeler getirip satmaya başladı 2008 yılındaki krizle döviz kurunun artması sonrasında biraz daha ihracat  hareketlendi ama halen Merkez Bankası'nın açıkladığı reel kur endekslerine göre TL olması gereken seviyeden daha yüksektir. Burda da ihracatçının korkusu dolar 2 TL olmuşken  bir daha geri düşmesi 
olabilir" açıklamasını yaptı. Ertekin, Türkiye’nin ihracatını daha fazla baltalamamak, sanayiyi dışarı kaçırmamak için yapılması gerekenin döviz kurunun daha da aşağı düşmesine müsaade edilmemesi
olduğunu vurgulayarak, "Merkez Bankası'nın döviz kurunu durdurmaya kalkması anlamsız bir şey. Kendi kendini zora koymasının anlamı yok  ihracatçının elini kolunu bağlamaması gerekiyor" açıklamasını yaptı.