Sanayide çarklar 2. çeyrekte de hız kesmiyor
Sanayide çarkların 2. çeyreğe hız kesmeden devam etmesi, ikinci çeyrek ekonomik büyümesi için olumlu sinyal veriyor
İSTANBUL - Sanayi üretim verilerinin, ikinci çeyreğin ilk ayında beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi, ikinci çeyrek büyümesi için olumlu bir sinyal olurken, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi nisan ayında 121 değeri ile tarihi en yüksek seviyesine ulaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) nisan ayı sanayi üretim verilerinden derlediği bilgiye göre, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi nisan ayında 121 değeri ile tarihi en yüksek seviyesine çıktı. Endeks bu yılın ilk üç ayında sırasıyla 120,5, 120,2 ve 119,8 değerlerini görmüştü.
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi endeksi ise nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 yükselişle, üst üste 16 aydır devam eden önceki yılın aynı ayına göre artış geleneğini sürdürdü.
Analistler, nisan ayı sanayi üretim verilerinin piyasa beklentilerinin üzerinde gelmesinin 2. çeyreğin ilk ayına başlangıç açısından çok olumlu bir gelişme olduğuna dikkati çekerek, 2. çeyrek büyümesi için pozitif sinyaller verdiğini ve yarın açıklanacak 1. çeyrek büyüme rakamının piyasa beklentilerinin üzerinde gelmesi durumunda, 2014 yılına ilişkin kötümser büyüme ve kaygının azalacağını öngörüyor.
"Dış talep artışının iç talepteki zayıflığı ikinci çeyreğin ilk aylarında da önemli ölçüde telafi ettiğini düşünmekteyiz"
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, sanayi üretiminin yıllık bazda beklentilerin üzerinde bir değişim gösterdiğini belirterek, yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,3 artış gösteren sanayi üretiminin ikinci çeyrekte çok sınırlı bir bir güç kaybına uğradığını ifade etti.
"Türkiye'de sanayi üretimi ile milli gelir verileri arasındaki yakın ilişki dikkate alındığında, böylesi bir görünümün ilk çeyreğin yüksek GSYH gerçekleşmesi ardından sınırlı oranda frene basıldığını düşündürdü" diyen Bürümcekçi, ikinci çeyreğin ilk iki ayına ilişkin öncü göstergelerin biraz karışık bir görünüm ortaya koysa da, ikinci çeyrekte daha düşük bir büyüme oranı görülebileceğini söyledi.
Sanayi üretiminin ana eğilimi açısından daha önemli olan, mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış endeksin, bir önceki aya göre yüzde 1 gibi önemli bir artış gösterdiğini belirten Bürümcekçi, "Böylece, tarihi zirvesini ocakta gören endeks iki aylık sınırlı geri çekilmeden sonra sıçrama göstererek yeni tarihi zirvesine ulaştı. Bu ise ana eğilimin momentumu açısından güçlü bir sinyal olurken, Türkiye PMI endeksinin verdiği yavaşlama sinyalleriyle de çelişti" dedi.
Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Yılın ilk dört aylık döneminde kaydedilen üretim artışını, bu döneme ait diğer makro göstergelerle birlikte ele aldığımızda, finansal koşullarda gerçekleşen belirgin sıkılaşma, BDDK tedbirleri ve siyasi belirsizliklerin ekonomik aktiviteye olan olumsuz etkisini dış talepteki toparlamanın telafi ettiğini düşünüyoruz. Ocak-mart verileri, iç talepte belirgin gerileme, buna karşılık dış talepte güçlenmeye işaret etmişti. Nisan'dan itibaren ise tüketici güveninde ve ihracatta hızlanma gözlenirken, oto-beyaz eşya satışlarında zayıflığın devam ettiği gözlenmektedir.
Dış talep artışının iç talepteki zayıflığı ikinci çeyreğin ilk aylarında da önemli ölçüde telafi ettiğini düşünmekteyiz. Sonuç olarak, tüm bu gelişmelerin ışığında yüzde 3 düzeyinde olan 2014 yılı tahminimiz için risklerin dengeli olduğu söylenebilir. Aslında finansal koşullarda son dönemde gözlenen gevşeme ve nisan-mayıs döneminde altın hariç ihracatın yıllık bazda yüzde 8,6 gibi bir seviyeye hızlanması 2014 büyümesi üzerindeki yukarı yönlü riskleri artırmıştır."
"2014 yılına ilişkin kötümser büyüme tahminleri iyice zayıflayacak"
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı ise sanayi üretiminin ikinci çeyreğe de gücünü koruyarak girdiğini ve nisan ayında yıllık bazda üretim artışının ortalama piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleştiğini ifade etti.
Geçen yılın kasım ayından beri yüzde 4-7 arasında gerçekleşen yıllık büyüme hızına paralel eğilimin korunmuş olduğuna dikkati çeken Tokalı, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış üretim endeksinin de, şubat-mart dönemindeki sınırlı düşüş hareketinden sonra, nisan ayında tekrar artış göstererek en yüksek seviyeye ulaştığını söyledi.
Aylık artışta da, ara ve sermaye mallarındaki yükselişlerin etkili olduğunu vurgulayan Tokalı, şunları ifade etti:
"Sermaye malı üretiminde takvim etkilerinden arındırılmış yıllık artış oranı yüzde 5,7'ye çıkarken (şubat-mart döneminde yüzde 2-3 aralığına inmişti), yatırım eğilimindeki toparlanmanın büyüme görünümüne etkisi olumlu olacaktır. İmalat sanayinin alt dallarından kimya sektöründe, şubat-mart dönemindeki gerilemenin ardından nisan ayında gözlenen yükseliş, ekonominin diğer sektörlerine girdi yaratması açısından büyümeye diğer önemli bir destek unsuru olarak görülebilir. Otomotiv sektöründeki toparlanmanın ise sınırlı adımlarla devam ettiği gözleniyor.
Özetle, yılın ilk çeyreğinde geçmiş finansal istikrarsızlığın reel ekonomi üzerindeki olumsuz etkisi sınırlı kalırken, ikinci çeyrekte finansal istikrarda gözlenen kazanımın büyüme görünümünü destekleyeceği anlaşılıyor. Yarın açıklanacak ilk çeyrek büyüme rakamlarının negatif bir sürpriz yapmaması durumunda, 2014 yılına ilişkin kötümser büyüme tahminlerinin iyice zayıflayacağını söyleyebiliriz."
"Sanayi üretim rakamları ekonomik aktivitedeki güçlü seyrin yılın 2. çeyreğine de taşındığına işaret ediyor"
HSBC Portföy Yönetimi Stratejisti Ali Çakıroğlu da takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 artarak piyasa beklentisinin üzerinde arttığını belirtti.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretiminin nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1 artışla, ekonomik aktivitenin yılın 2. çeyreğine ivme kazanarak girdiğine işaret ettiğini belirten Çakıroğlu, "Hatırlatmak gerekirse sanayi üretimi mart ayında aylık yüzde 0,3 azalmıştı. Sanayi üretim rakamları ekonomik aktivitedeki güçlü seyrin yılın 2. çeyreğine de taşındığına işaret ederken, büyümeye ilişkin kaygıları azalabilecek bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Bu haliyle bakıldığında açıklanan verileri olumlu değerlendiriyoruz. Tahminlerden iyi gelen sanayi üretim rakamlarının özellikle hisse senedi piyasaları açısında olumlu algılanacağını düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.