Sektöre yönelik düzenlemeleri değerlendiren Axa OYAK CEO'su H. Cemal Ererdi: İçi boş fiyat rekabeti vardı gerçek rekabet bundan sonra
Sektöre yönelik düzenlemeleri değerlendiren Axa OYAK CEO'su H. Cemal Ererdi: İçi boş fiyat rekabeti vardı gerçek rekabet bundan sonra
Axa OYAK CEO'su H. Cemal Ererdi, sigorta sektöründe yapılan düzenlemelerin, kısa vadede şirketlerin kârlılıkları üzerinde baskı oluştursa da uzun vadede sektör açısından çok olumlu olduğunu söyledi. Cemal Ererdi, bu düzenlemeler içinde en önemlilerinden birinin sigorta şirketlerinin rezervlerinin artık AB standartlarında tutulması anlayışının getirilmesi olduğuna değinerek, "Bu demek ki, fiyatları düşüren şirket rezervlerini artıracak, rezervlerini artırdığı zaman da o kadar sermaye koyacak. Bu Türkiye'de doğru bir rekabet anlayışının oturmasına yol açacak. Bugüne kadar genellikle içi boş bir fiyat rekabeti vardı, bundan sonra gerçek anlamda bir rekabet dönemi başlayacak" diye konuştu. Cemal Ererdi, geçtiğimiz yıl yüzde 15 civarında büyüyen sigorta sektöründe bu yıl büyümenin yüzde 10'larda kalacağını tahmin etti. Ererdi, "2008 yılı geçtiğimiz yıla göre büyümenin daha az olacağı bir yıl olacak. Bu sadece sigortanın dinamiklerinden değil, ekonominin gelişmesinden de kaynaklanacak. Yeni araç satışının azalması, ikinci el satışında düşme olması, kişinin gelir seviyesinin gerilemesi doğrudan sigortacılığın gelişmesini de etkileyecek. Bu yılki büyüme yüzde 10'lar civarında kalacak" dedi. Hazine'nin getirdiği yeni uygulamalar nedeniyle birtakım rezervlerin ve karşılılıkların geçen seneye göre daha fazla ayrılacağını ve bu nedenle de kârlılığın geçen seneki gibi iyi olmayacağını dile getiren Ererdi, kârlılıkta da düşme beklendiğine değindi. Hazine'nin altyapıya dönük yaptığı değişikliklerin, çok başarılı düzenlemeler olduğunu dile getiren Ererdi, "Çünkü bunlar Avrupa Birliği normlarında yapılan düzenlemeler. Yapılan düzenlemelerin önümüzdeki dönemde sigorta endüstrisinin daha iyi çalışması anlamında önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Kısa vadede maliyetler nedeniyle kârlılığı olumsuz etkileyecek, ama uzun vadede sektör açısından olumlu olacak" ifadelerini kullandı. Ererdi, özellikle yangın ve trafik branşlarının kârlılığında düşme olacağını belirterek, bu branşta düzeltmenin geçen sene 1 Ağustos'ta başladığı düşünüldüğünde bu sene itibariyle ağustos ayına kadar kârlılığın düşmesinin beklendiğini, fakat daha sonra bu branşta da bir toparlanma olabileceğini kaydetti. Öte yandan, trafik sigortasında getirilen aktüeller zincirleme metodlarının kârlılığı etkileyeceğini, özellikle rezervlerin artacağını söyleyen Ererdi, 1 Ağustos'ta yürürlüğe girecek olan trafik sigortalarındaki tarife uygulamalarının sigorta sektöründe belli baza dayanan bir rekabet anlayışını beraberinde getireceğini dile getirdi. Gerçek rekabet başlayacak Ererdi, 1 Ağustos tarihinden itibaren fiyatları Hazine'nin değil, sigorta şirketlerinin belirleyeceğini hatırlatarak, bunun yanında en önemli gelişmenin sigorta şirketlerinin rezervlerinin artık AB standartlarında tutulması anlayışının getirilmesi olduğuna değindi. Ererdi, "Bu demek ki, fiyatları düşüren şirket rezervlerini artıracak, rezervlerini artırdığı zaman da o kadar sermaye koyacak. Bu Türkiye'de doğru bir rekabet anlayışının oturmasına yol açacak. Bugüne kadar genellikle içi boş bir fiyat rekabeti vardı, bundan sonra gerçek anlamda bir rekabet dönemini başlayacak" diye konuştu. Doğru sisteme dönüşüm Trafikte yeni uygulamada tüketicinin algılamasında bir şey fark etmeyeceğini, bundan sonra aracılara dönük fiyatlama modelinin nihai tüketiciye uygulanmaya başlayacağını kaydeden Ererdi, "Özellikle Anadolu'da yaşayan insanların ödediği primlerin İstanbul'daki hasarları finanse ettiği gözleniyordu. Artık Anodolu yaşayan vatandaşların primleri hak ettiği kadar düşecek ama riskli büyükşehirlerde yaşayanların fiyatı da o ölçüde yukarı çıkacak. Dolayısıyla artık kişiye dönük fiyatlama sistemi Türkiye'de de uygulanır olacak" dedi. Trafik sigortalarında Anadoludaki prim ilişkisi ile İstanbul gibi büyük kentlerdeki prim ilişkisinin çok farklı olduğunu, tek tip tarife uygulanan anlayışta herkese aynı fiyatın verildiğini söyleyen Ererdi, bu anlayışta Anadoludaki vatandaşın İstanbul'daki hasarları ödenmesi gibi sonucun çıktığını, ama artık herkesin hak ettiği primi ödeyeceği bir sisteme doğru dönüşümün geleceğini ifade etti. Prim üretimi 20 milyar dolara çıkmalı Kasko'da sigortalı kesimin yüzde 35, trafikte yüzde 75-80, ev sigortalarında ise yüzde 20 olduğunu anlatan Ererdi, sektörde potansiyelin bugün rakamın en az 2-3 misli olduğunu söyledi. Diğer yandan trafik sigortalarında AB normlarının Türkiye'ye getirilmesi, limitlerin yukarı çekilmesi gerektiğine değinen Ererdi, Avrupa'da 1 milyon Euro'dan başlayan prim üretiminin 3 sene içerisinde 20 milyar dolarlara çıkması gerektiğini dile getirdi. Sigorta ekonominin bir parçası Türkiye ekonomisindeki olumsuz hava ve otomobil satışındaki azalmasının sektörde prim üretimi etkilediğine değinen Cemal Ererdi, "Bunun tam tersi de olabilir. Herhangi bir risk anında faizlerin çıkması mali gelire dayanan sektörü olumlu etkiliyor. Öte yandan, dünyada meydana gelecek herhangi bir reasürans sisteminin olumsuz gidişatı Türkiye'nin iş yazma kapasitesini ve fiyatlamasına etki edebilir. Bütün bunlardan sigorta sektörünün ekonominin bir parçası olarak etkilenmemesi mümkün değil" diye konuştu. Ankara'nın bakışı değişmeli Ankara bürokrasisinde sigorta sektörüne verilen paranın ziyan olduğuna yönelik bir algılama olduğunu ve bunun düzeltilmesi gerektiğini dile getiren Ererdi, sigorta sektörünün bünyesine giren primin Türkiye'deki tasarrufu artıracağı için sigorta şirketlerinin kurumsal yatırımcı haline geleceği, kurumsal olanların da borsaya veya Hazine bonosu piyasasına girerek ciddi bir yatırımcı şirket durumuna dönüşeceğinin görülmesi gerektiğini ifade etti. Ererdi, "Ekonomi açısından sigorta şirketleri vazgeçilmezdir. Dünyadaki ilk 20 şirketin dört tanesi sigorta şirketidir. Bugün Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere kredi veren en önemli kurumlar emeklilik fonları ve sigorta fonlarıdır. Bunları büyütmemiz lazım. Ankara bürokrasisinin konuya bu penceren bakması gerekir. Yavaş yavaş onların da yaklaşımı değişiyor" dedi. Yüzde 15 büyüyeceğiz Axa Sigorta olarak geçtiğimiz yıl yüzde 10 büyüdüklerini ve 1 milyar dolarlık prim üretimi gerçekleştirdiklerini söyleyen Ererdi, yüzde 12.5 pazar payı ile sektörde Anadolu Sigorta'dan sonra ikinci büyük konumunda olduklarını belirtti. Bu yıl büyümelerinin daha yüksek olacağını ve minimum yüzde 15 gibi büyüme gerçekleştireceklerini tahmin eden Ererdi, ilk üç ayda şirketin yüzde 12 büyüdüğüne de dikkat çekti. Ererdi, şirketin istihdam anlamında giderek IT yatırımlarına hız verdiğini, 5 yıl önce bin olan personel sayılarının şu anda 500'e düştüğünü dile getirerek, bu anlamda kaliteli personeli daha fazla şirket içerisinde barındırma ve tutma, kaliteli eleman alma anlaşıyı içerisinde olduklarını, bu yıl 20 kişiye istihdam sağlayacaklarını ifade etti. Ererdi, bu yıl otomobil sigortaları ve bireysel emeklilik ürünlerinın ön planda olacağını da sözlerine ekledi. Hazine, birlik ve şirketler 'sigortasızların' sigortalanması konusunda daha fazla çalışmalı "Türkiye'de ilk etapta düşünülmesi gereken yeni ürün çıkarmak değil, çünkü mevcut ürünler Avrupa'da satılanlardan farklı değil" diyen Ererdi, önemli olanın tabana yayılma meselesi olduğuna değindi. Sigortasız alanların bir an önce sigortalanması konusunda ciddi çabaların gösterilmesi gerektiğini belirten Ererdi, sözlerine şöyle devam etti: "Bu noktada hem birliğin, hem Hazine'nin ciddi bir çalışma içine girmesi gerekiyor. Tabii sigorta şirketleri de kendi pazarlama anlayışlarını geliştirerek bu kesimlere dönük daha ucuz ürünler oluşturmaları gerekiyor. Ama şu da var ki, Türkiye'de sigortacılığın gelişmesi için finans sektörünün kredi verme kapasitesinin artması gerekiyor. Bankalar çok kredi verirse çok fazla hayat sigortası, çok fazla ev kredisi yapılır. Bunlar da sigorta sektörünün prim üretimini büyütür. Bu büyürse sigortalanma oranı yükselir. Bu kâr topu gibi büyüyen bir sistemdir. Zaten bütün dünyada herkes her şeyini sigortalar diye bir kavram yoktur. Sistem onu sigorta yapmaya mecbur eder. Olaya bu pencereden bakmak gerekiyor."