Serbest bölgeler için ‘cazibe’ taslağı

Türkiye’nin ithalata bağımlı olduğu ürünlerin yerli üretimi için serbest bölgeler cazibe merkezi olacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SEDAT ALP

İZMİR - Yaklaşık 5 yıldır çıkarılmaya çalışılan Serbest Bölgeler Kanunu, 3 gün önce toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun (EKK) ana gündem maddesi idi. Kurulun üzerinde tartıştığı kanun taslağı, ithalat bağımlılığı bulunan stratejik, öncelikli ve büyük ölçekli yatırımlarda özel hesap ücreti ve stopaj esnekliği getirilmesini kapsıyor. Hizmet sektörlerine de serbest bölgelerdeki yatırım teşviklerinden yararlanma imkanı getirilmesi, lojistik hizmetlere gelir ve kurumlar vergisi istisnası ve Türkiye’nin yurtdışında serbest bölge, dış ticaret merkezi, özel bölge ve lojistik merkez kurulabilmesini sağlayacak önemli düzenlemeler içeriyor. Hazırlanan kanun taslağı ile lojistik imkanlarla donatılmış, kümelenme perspektifinde oluşturulmuş serbest bölge alanlarına, Türkiye’nin ithalat bağımlılığı yüksek ürünleri üretenler ağırlıklı olmak üzere, yatırımcı gruplarının çekilmesi amaçlanıyor.

Alınan bilgiye göre; taslağın genel çerçevesine olumlu bakan EKK’nın, vergi kaybına yol açabilecek bazı maddeleri çıkartarak taslağı onaylaması bekleniyor. 

Ekonomi Bakanlığı’nın aralık ayında Denizli’de tüm serbest bölge işleticileri ile kullanıcı derneklerinin katılımı ile düzenlediği çalıştayda, bölgelerde yaşanan sorunlar ve bunlara ilişkin çözüm önerilerini alarak hazırladığı Serbest Bölgeler Kanunu taslağının, serbest bölgelerdeki mevcut sorunların aşılması yönünde önemli düzenlemeler içerdiğini söyleyen Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürülüğü Daire Başkanı Zübeyde Solak, tasarının, lojistik imkanlarla donatılmış alanlara, kümelenme perspektifinde yatırımcı gruplarının çekilmesini hedefleyen yeni bir serbest bölge yaklaşımı ile hazırlandığını vurguladı. 

Solak, kanun taslağının birinci ayağında serbest bölgelerdeki mevcut sorunların çözümü yer alırken, ikinci ayağında ise ithalat bağımlılığı olan ürünlerin Türkiye’ye çekilmesinde serbest bölgelerin bir mekanizma olarak kullanılmasının amaçlandığı bilgisini verdi. Taslağın, üçüncü bir açılım olarak da Türkiye’nin konumundan yararlanılarak, serbest bölgelerin lojistik avantajlar yönünden de güçlendirilmesinin hedeflendiğini aktaran Zübeyde Solak, yeni çalışma ile hizmet sektörünün de vergi muafiyet ve diğer yatırım teşviklerinden yararlandırılmasının amaçlandığını vurguladı. 

Yeni serbest bölge modelinin hedefleri 
• Optimum büyüklük 
• Etkin destek ve altyapı unsurları 
• Etkin işletme ve kamu hizmeti sunumu 
• Tanıtım ve pazarlama 
• Yatırım için cazip kuruluş yeri

Taslak, Cibuti’ye kurulacak serbest bölgeyi de içeriyor 

Serbes Bölgeler Kanun Tasarısı, Türkiye’nin yurtdışında serbest bölge, dış ticaret merkezi, özel bölge ve lojistik merkez kurulabilmesini sağlayacak düzenlemeleri de içeriyor. Bu şekilde Türkiye’nin, Kuzeydoğu Afrika’nın küçük ülkesi Cibuti’ye kurmak istediği serbest bölgenin yasal dayanağı da oluşturuluyor. Umman Denizi’ne bağlı Aden Körfezi ve Kızıldeniz kıyısında bulunan Cibuti, ilk etapta 5 bin dönüm büyüklüğündeki alanı 99 yıllığına Türkiye’ye tahsis edecek. İçinde kendi limanı da olan serbest bölgede tüm kuralları Türkiye koyacak. Sadece Türk firmalarının yer alacağı Cibuti’deki serbest bölgeden, 600 milyon nüfusa sahip Orta Afrika ülkelerine hitap edilmesi hedefl eniyor. Solak, yeni düzenlemenin Ekonomi Bakanlığı’na Cibuti’de serbest bölge kurma yetkisi vereceğini ifade etti. 
Zübeyde Solak, serbest bölgelerde atık çıkarma, bakım-onarım konularında prosedürleri kolaylaştırmaya çalıştıklarını belirterek, “Şu anda bölgelerden atık çıkarılması, bakım-onarım konularında ‘gülsek mi, ağlasak mı’ dedirtecek bir durum var. Bu konularda daha basitleştirilmiş prosedürler getiriyoruz” dedi. 

Serbest bölgelerde KDV ve ÖTV uyumlaştırma konularında da düzenlemeler olacağını belirten Solak, “Serbest bölgelerde kullanılmak üzere alınacak mallara da KDV ve ÖTV muafiyeti getirilmesi söz konusu. Bunun yanında serbest bölgelere ilişkin ÇED çalışmalarında süreyi 3 ayla sınırlıyoruz. Hazırlanan kanun metniyle OSB’lerde olduğu gibi serbest bölgelerde de emlak vergisi istisnası getirmeye çalışıyoruz. Kamu arazilerinde tamamen muafiyet, özel araziler için ise 5 yıl muafiyet getirmeyi planlıyoruz” dedi. 

“Kül yutmaz tavır, muhafazakarlığı getirdi” 

Zübeyde Solak, serbest bölgelerle ilgili düzenlemeleri yaparken, tanınan imtiyazlarla ülkenin diğer kesimlerindeki üreticilere karşı rakip yaratmama konusunda çok özenli davrandıklarını söyledi. Solak, şunları kaydetti: “Serbest bölgelerde sorunları çözerken muhafazakar davranmamızı gerektiren önemli etkenler var. Serbest bölgelerin ülkenin diğer kesimlerindeki yerli sanayiye karşı rakip olmaması en tereddüt ettiğimiz konu. Bir alanda imtiyazlı bir uygulama yapıyoruz. Bu ister istemez suiistimal kapısı açıyor. Bu konuda her zaman muhafazakar davranmaya, kül yutmamaya çalışıyoruz. Yatırım yeri oluşturmaya çalışırken, birtakım çevrelere rant vesilesi yaratmama kaygısı, ‘üretim için kullanılsın ama arazi rantı yaratmayalım” kaygısını her zaman yaşıyoruz. En fazla çekindiğimiz konulardan biri de OSB ile serbest bölgelerin bir birine rakip algılanması. İkisinin birbirinin tamamlayıcısı olması için çalışıyoruz. Bir yandan da serbest bölge alanlarının, devletin yaptığı düzenlemleri atlamada yan yol olarak kullanılmasını önlemeye çalışıyoruz.”

Narlı: 5 yıl sonra ‘oyunun kuralı değişti, vergi ver’ denilmemeli

Ege Serbest Bölgesi İşadamları Derneği Başkanı, Türkiye Serbest Bölge Dernekler Platformu Eşbaşkanı Bilgen Salih Narlı 3218 Sayılı Kanun’un 6 Şubat 2004 tarihinde revize edilmesiyle serbest bölgelerde büyük hak kayıplarının ortaya çıktığını, dernek ve platform olarak 2004’ten bu yana müktesep hakların geri verilmesi noktasında uğraş verdiklerini belirterek, “Ancak gelinen süreçte, geri dönüşün çok fazla mümkün olmadığını, serbest bölgeler için daha çok üretim ve ihracat odaklı bir anlayışın hakim olduğunu gördük. Biz de tespit ettiğimiz sorunları ve bunların çözüm önerilerini içeren görüşlerimizi Ekonomi Bakanlığı’na sunduk” diye konuştu. Aynı zamanda TOBB Serbest Bölgeler Sektör Meclisi Üyesi olan Narlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eski Bakan Zafer Çağlayan döneminde yeni nesil serbest bölgeler adı ile özel ekonomi bölgeleri diye revize edecek şekilde bir taslak hazırlandı. EKK, değişikliği onaylamadı ancak mevcut kanunun problemli maddeleri değiştirilsin diye karar aldı. Gelinen noktada; Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım yoğun mesai harcayarak, serbest bölgelerin kamu açısından yararını görerek yeni bir kanun taslağı hazırladı. EKK’nın bu tasarının genel çerçevesiyle ilgili düşüncelerinin olumlu olduğu bilgisini aldık. Ancak yasanın seçimden önce çıkması pek mümkün gözükmüyor. Yeni kanun günlük operasyonel sorunları çözecek ancak serbest bölgelerdeki ana meseleyi çözmeyecek. Serbest bölgeler konusunun bakanla birlikte değişebilecek bir teşvik politikası olmaktan çıkarılıp, kalkınma modeli olarak bir devlet politikası olmasını sağlayacak düzenlemeler gerekiyor. Bu bölgelerde yabancı yatırımcıya 30 yıllık ruhsat verilyor. 5 yıl sonra ‘oyunun kuralı değişti, şimdi vergi ver’ denmemeli. Ruhsat süresince yatırımcı haklarını kaybetmemeli.”

Değirmencioğlu: Dile getirdiğimiz sorunların çözümünü kapsıyor 

Ekonomi Bakanlığı’nın, aralık ayında Denizli’de serbest bölgelerle ilgili bir çalıştay düzenlediği ve tüm serbest bölge işleticileri ile kullanıcı derneklerinin görüş ve önerilerini alarak bir kanun taslağı hazırladığı bilgisini veren İzmir Serbest Bölgesi Kurucu ve İşleticisi AŞ (İZBAŞ) Genel Müdürü Özlem Değirmencioğlu şöyle konuştu: “Çalıştayda dile getirdiğimiz tüm sorunların çözümünü kapsayan bir çalışma yapıldığı için biran önce yasallaşmasını umut ediyoruz. Katılımcı anlayışıyla bir taslak hazırlanmış olması önemli. Serbest bölge yönetimlerinin ve kullanıcılarının bugüne kadar dile getirdiği mali sorunlar, atık yönetimi konusundaki düzenlemeler ve serbest bölgede gerçekleştirilen işlemler açısından düzenlemeler içeriyor. Ancak ne şekilde yasallaşacağını bilemiyoruz. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin yaklaşımı ve verilen mesajlar açısından umutluyuz.”

Mum: Dünyada da uygulama bu şekilde 

Mersin Serbest Bölge İşlericisi AŞ (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum, serbest bölgelerle ilgili yapılması gereken düzenlemeleri Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürülüğü’ne ilettiklerini, düzenlemenin bu çerçevede yapılması durumunda sistemin rahatlayacağını söyledi. Mum, “Serbest bölgelerle ilgili uzun süredir bir düzenleme yapılmadı. Bölgelerde uygulamadan kaynaklanan sıkıntılar var. Hem bölgelerde uygulamayı rahatlatmak hem de serbest bölgeleri amacına uygun olarak, dış ticarete işlemlerinin mevzuatını rahatlatmak gerekiyor. Dünyada da uygulamalar bu şekilde. Dolaylı vergilerin istisnası, enerji kullanımı, emlak vergisi uygulamalarında OSB’ye tanınan istisnaların burada da uygulanmasını talep ettik. Bu çerçevede düzenlemeler yapılırsa sistem rahatlayacak hem de yatırımcının serbest bölgelere ilgisi artacak. Bütün ülkelerde serbest bölgelerde, ülke içi uygulamaların önünde yatırımcıyı rahatlatıcı uygulamalar var” diye konuştu.

Kanunla getirilecek yeni açılımlar 

• Türkiye’nin ithalat bağımlılığı bulunan stratejik, öncelikli ve büyük ölçekli yatırımlarda özel hesap ücreti ve stopaj esnekliği. 
• Hizmet sektörlerine yatırım teşviki yararlanma imkanı. 
• Lojistik hizmetlere gelir ve kurumlar vergisi istisnası. 
• Yurtdışında serbest bölge, dış ticaret merkezi, özel bölge ve lojistik merkez kurulabilmesi. 
• Serbest bölgelere yapılan hizmet teslimleri de ihracat kapsamına alınıyor.

Kolaylaştırıcı düzenlemeler 

• Atık çıkarma, bakım-onarım konularında prosedürler kolaylaştırılıyor. 
• KDV, ÖTV ve gümrük mevzuatı arasında uyum getiriliyor. 
• ÇED süreci maksimum 3 ayda tamamlanacak. 
• OSB’lerde olduğu gibi emlak vergisi muafiyeti getiriliyor. 
• Serbest bölgelerde elektrik kullanımında OSB’de uygulanan tarifeler getiriliyor.