Sınır illerindeki krize çözüm aranıyor
Suriye sınırındaki şehirlerde ekonomik sıkıntılar her geçen gün artarken, mahalli iş dünyası temsilcileri çözüme yönelik kapsamlı düzenleme yapılması talebini daha belirgin biçimde ifade ediyorlar.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Canan SAKARYA-Özüm ÖRS
ANKARA - Türkiye ile Suriye arasındaki siyasi gerginlik, ülke gündeminde siyasi ve askeri boyutlarıyla tırmanırken, yol açtığı ekonomik ve ticari sorunlar hükümet-iktidar düzeyine gereğince yansımıyor. Oysa sınır illeri ciddi sorunlarla karşı karşıya. Gerginliğin bu illerin ekonomik ve ticari yapılarına verdiği zararlar gün geçtikçe daha fazla hissediliyor. Yerel iş dünyası önderlerinin yakınmaları da ilgililerin dikkat alanına giremiyor!
Terör, savaş ve sınırlardaki olağanüstü gelişmelerden etkilenen sınır illerine vergi borcu mahsuplaşması ve SGK prim borcu ertelemesini öngören bir kanun teklifi bu ortamda yasama sürecine girmiş bulunuyor. CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ile 22 arkadaşının imzasını taşıyan teklif ekonomik ve ticari faaliyetleri gerek terör gerekse Suriye’de gittikçe yoğunlaşarak Türkiye sınırına kadar dayanan iç savaşın yol açtığı gelişmelerle bozulan sınır illerindeki işletmelerle, esnaf ve sanatk‚rları kapsıyor.
TBMM Başkanlığı’na sunulan ve 1 Ekim 2012’den beri Plan ve Bütçe Komisyonu’nun gündeminde ele alınmayı bekleyen kanun teklifi, Suriye ile ekonomik, ticari faaliyetleri ve sosyal ilişkileri hızla bozulan sınır ekonomilerinde geçici bir rahatlama yaratabilecek. Teklif bu yönüyle illerin iş dünyası temsilcileri tarafından olumlu karşılanıyor.
Ancak, Suriye’den başta Antakya olmak üzere sınır il ve ilçelerine yönelen ve halen 130 bine yaklaşan "mülteci akını" Kilis gibi illerde sosyal çatışmalara yol açabilecek, başlı başına bir sorun olarak görülüyor, hükümetin bu konuda da etkili tedbirler alması isteniyor.
Hükümetin, güvenlik gerekçesiyle NATO’dan "Patriot füze bataryaları" istemesinden sonra daha da gerilen ilişkilerin "sıcak hattında" Adana, İskenderun, Şanlıurfa, Kilis, Batman gibi iller sıralanıyor. Hakkari biraz uzak görünse de aslında bu bölgede siyasi krize ödenen "ekonomik bedellerden" payını alıyor.
DÜNYA Mikro Politika bu kez belki dikkatleri çeker diye sınırın nabzını ikinci kez (ilki Mayıs 2012) tutmaya çalıştı; ilkinde iyi atmıyordu, şimdi tekliyor!
TEKLİF NE GETİRİYOR?
Teklifin 1’inci maddesinde terör, savaş ve olağanüstü gelişmelerden etkilenen illerde faaliyet gösteren katma değer vergisi mükelleflerinin vergi, resim, harç ve benzeri borçlarının Maliye Bakanlığı’ndan olan alacaklarına mahsup edilmesi, böylece işletmelerin ödeme zorluklarının hafifletilmesi öngörülüyor. 2’nci maddesinde de, Suriye ile yoğun ticari ilişkileri bulunan sınır illeriyle civar illerdeki işletmelerin devletten olan alacaklarını kanuni yükümlülüklerine mahsup edebilmeleri; ayrıca işletmelerin vergi, resim, harç ve sosyal güvenlik primi borçlarının 2014 yılına kadar ertelenmesi hükmü yer alıyor. Aynı maddede, bu illerde faaliyet gösteren esnaf ve sanatk‚rların kredi kefalet kooperatiflerine son 1 yılda birikmiş borçlarının terkin edilmesi öneriliyor.
İş dünyası ne diyor?
> Sadi Sürenkök
Adana Sanayi Odası Başkanı
Banka borçları da yeniden düzenlenmeli
Sadece, sosyal güvenlik primleri ve vergi değil, bankalara ödemelerle ilgili düzenlemelere de gidilmesi l‚zım. Özellikle, Antakya’da siyasi bir afet yaşanıyor. Bu insanlara destek olunmalı, esnafın durumunun son derece sıkıntılı olduğunu biliyoruz, insanlar söylemek istemiyor ya da seslerini duyuramıyor. Antakya’da ticaret bitmiş durumda. Sosyal hayatta da sıkıntılar olduğu, insanların dışarıya çıkmaya çekindiği haberleri geliyor. Suriye’den gelenlerin sayısı resmi rakamlara göre 128 bini buldu. Bunların yoksul olanları kamplara yerleşti, varlıklı olanlar da yazlıklara gittiler. Mersin’de şu ana kadar 3 bakliyat firması çöktü, arkasından 8-10 firma daha geleceği söyleniyor. Batan şirketler çok ciddi rakamlarda borçlar takarak gittiler. Şu anda küçük esnaf mevcut stoklarını satarak ayakta duruyor. Suriye’den gelenlere gösterdiğimiz şefkati bölgedeki insanlara da göstermeliyiz. Kilis, Gaziantep, Antakya çok etkilendi, Adana’da da hissediliyor. Osmaniye, Mersin aynı şekilde desteklenmeli. Biz komşularla savaştan yana değiliz, barıştan yanayız, savaş dili bırakılıp barış dili hakim olmalı. Bankalarda sıkıntı var; çoğu özel sektör bankası, devletin yapacağı çok bir şey yok; ancak devlet bankalarına olan borçların vadeleri konusunda bir düzenleme yapılabilir, sigorta primi ve vergi alacakları ertelenmeli. Adana’ya günde 2, 3 otobüs gelir, hangi alış veriş merkezine gitseniz, Suriyelileri görürdünüz. Şimdi bunlar bıçak gibi kesildi. Hatay’da 8 bin TIR’ın boş beklediği söyleniyor. Bu, aileleriyle birlikte 80 bin kişinin ekmeğinin kesilmesi demek. Öğrendiğime göre, pek çoğu da filoları borçlanarak yeni almışlar. Karayolu taşımacılığı yapılmadığı için bir ara Ro-Ro denendi; ama rekabet edemez, pahalı hale geldik. Çin daha cazip oldu, satışlar durdu.
> Mehmet Özçiloğlu
Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Öncelik mülteci sorununda
Suriye’den gelenler bizim din kardeşlerimiz, akrabalarımız; şu anda çok perişan durumdalar. Zenginleri Kanada’ya, Amerika’ya, maddi durumu biraz iyi olanlar İstanbul, İzmir, Antalya’ya, sonrakiler Mersin ve Gaziantep’e gittiler. Hiç parası olmayanlar Kilis’te kaldı. Gelen mültecilerin bir kısmı buldukları evleri onardı, oralarda oturuyor; ama yakacağı yiyeceği yok, vatandaşlar destek veriyor. Elektrik sobaları ile ısınanlar var. Faturalarını ödemeden gitseler ev sahiplerine kalacak. Kilis’te 20 bin civarında mülteci var. Nüfusumuz 80 binden, birden bire yüzde 25 arttı. Hastaneye gidemiyoruz; çünkü altyapı yetersiz ya özel hastanelere ya da Gaziantep’e gitmek zorunda kalıyoruz. Paraları bittiğinde ne olacak? Kötü şeyler olabilir, bunları önlemek için şimdiden gereken tedbirler alınmalı. Biz artık ekonomiden vazgeçtik; bir an önce bir yere yerleştirilmelerini ve çözüm bulunmasını istiyoruz. Her şeye ekonomik olarak bakmıyoruz; ne vergi ne prim borcu ertelemesi, bunları da istemiyoruz. Bir gün bir olay olduğu zaman onun faturasının altından kalkamayız, para her zaman kazanılır! Olaylara bu açıdan bakıyorum, bu açıdan bakılmasını istiyorum.
> Mehmet Ali Kuseyri
Antakya Ticaret Borsası Başkanı
Bir nebze rahatlık sağlar
Antakya’da nakliye sektöründe, tarım sektöründe sıkıntılar var. Suriye’deki iç savaş ve sıcak gelişmeler bizleri de, yöre halkını da etkiledi. Ciddi sıkıntılar var ama düzeleceğini umut etmiyorum. Suriye’deki karmaşanının bir süre daha devam edeceğini düşünüyoruz. Tarım ve nakliye de önceleri 3 günde giden kamyonlar şimdi Ro-Ro ile bir ayda ulaşıyor gideceği yere. Sonuçta giden malın parası da 1 ay sonra ancak geliyor. Bu durum hem nakliyede hem narenciye ve diğer ürünlerin ihracatında sorun yaratıyor. Herkesin ödemeleri , borçları var. Vergi ve sigorta primi borçlarının ertelenmesi bir nebze rahatlatacak, temennimiz de bu. Vergi, Bağ-Kur ödemeleri, stopajlar olsun, ötelenmesinde fayda var. Zaten tarım ürünlerinde fiyatlar düşük, narenciye ihraç ediyorduk, sekteye uğradı. Ortadoğu’ya 1 aydan önce mal gitmez oldu, paranın dönmesi gecikiyor. Özellikle Şanlıurfa’da sınıra düşen bombalar var, yoğun çatışmalar yaşanıyor, Antakya şu anda sakin, ama önümüzdeki günlerde ne olur bilemiyorum.
> Eyüp Sabri Ertekin
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
İhracat kaybımız 150 milyon dolar
Şanlıurfa ekonomisi çok dışa bağımlı olmadığı için aşırı etkilenmedi. Suriye ile iş yapanlar vardı, daha çok çimento ihracatı şeklindeydi. Suriye’deki olaylardan sonra tahminen 150 milyon dolar ihracatı yapamadık. Bilhassa Akçakale çok etkilendi, oradaki esnafa yönelik bir düzenleme yapılırsa iyi olur. Nakliyeciler borçlanmıştı, onlarda da sıkıntılar var; ancak genelde aman aman etkileyen bir durum yok. Suriye’den gelenler için kamplar var, kontrollü. Bu nedenle güvenlik noktasında bir sıkıntı yok. Artık sonuna doğru yaklaştı, özgür Suriye ordusu ele geçirmeye başladı, sona erer diye düşünüyoruz.
> Cemal Erip
Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı
İş dünyası nefes alacak
Kanun teklifi, özellikle Suriye’ye sınırı bulunan iller bağlamında önemli bir adım olarak karşılanmalı ve desteklenmeli. Yaklaşık 20 aydır devam eden Suriye’deki çatışmalar bu ülke ve bu ülke üzerinden Ortadoğu ülkeleri ile ticaret yapan tüccar ve sanayicimizi olumsuz etkiledi. Sınır illerinde bulunan esnafımız turizm gelirleri azaldı. Bu nedenle teklifte yer alan kolaylıkların sağlanması gerekmekte. Suriye ile sınırı bulunmayan; ancak çatışmalardan olumsuz etkilenen, başta Hakkari olmak üzere, Şırnak, Van, Ağrı illeri ve diğer Doğu-Güneydoğu illerine de yasa teklifinde yer alan kolaylıkların sağlanması gerekir. Aylarca süren çatışmalar, kepenk kapatmalar ve toplumsal olaylar nedeniyle, 2012 yazı Hakkari esnafı ve tüccarı için çok zorlu geçti. Cirolar yüzde 25 ila 30 düştü. Kanun teklifi ile önerilen düzenleme esnaf tüccar ve sanayicimize nefes aldıracak. Ayrıca, faizi devlet tarafından karşılanan KOSGEB destekli uzun vadeli kredilerin tahsis edilmesi de teklife eklenmeli.
> Ali Gizer
Adana Ticaret Odası Başkanı
Vergi ve prim borçları ertelenmeli
Adana bölgenin merkezi durumunda, ticaretin merkezi. Bütün sınır bölgelerine Adana’dan ticaret yapılıyor, burada sıkıntı olmaması mümkün değil. Kesinlikle esnafın mağduriyeti var; hükümetin sınır bölgesindeki vilayetler adına bir şeyler yapması lazım. Ama, şunu da inkar etmemek lazım: Suriye’den gelen durumu iyi insanlar ev alıyorlar, kiralıyorlar, tek katma değeri bunlardan oluyor. Bu bölgeye dönük mutlaka tedbir alınması gerekiyor. Vergi ve sosyal güvenlik primi borçlarına bir erteleme yapılabilir.
> Bülent Seküçoğlu
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili
Başka ek destekler de gerekiyor
Birçok işletme borçlarından dolayı işletmelerini kapatma noktasına geldi. Suriye’de son iki yıldır yaşanan olağanüstü gelişme ve iç karışıklıkların bu ülke ile ticaretin yoğun olarak gerçekleştiği sınır illeri başta olmak üzere tüm bölge ekonomisini olumsuz yönde etkilediği aşikar. Hatay, İskenderun’daki küçük esnaf kan ağlamakta, alışveriş merkezleri potansiyellerinin çok altında satış yapmakta, küçük ve orta boy işletmeler büyüyememekte ve devlete olan borçlarını ödemede zorluk çekmekte. Hatay ile Suriye arasındaki ticari ilişkiler günden güne kötüye gitmekte. Söz konusu yasa teklifinin kanunlaşması böylesine olağanüstü dönemlerde sınır illerinde faaliyet gösteren ve Maliye Bakanlığı’ndan alacağı bulunan mükelleflerin, bu alacakları ile kanuni borçlarını mahsuplaşma imkanı sağlar, illerde yaşanan problemler için iyi bir çözüm olacak. Yapılacak bu girişimlerin yanı sıra ek destekler de sağlanmalı. KOSGEB "can suyu" kredilerinin tekrar gündeme getirilmesi, faiz desteğinin artırılarak KOBİ’lerin krediye daha rahat ulaşması ve bununla beraber KOSGEB kredilerindeki ödemesiz sürenin 6 aydan en az 12 aya çıkarılması üyelerimiz için elzem bir ihtiyaç halinde.
> Osman Nasıroğlu
Batman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Borç ertelemesinde bürokrasi azaltılsın
Batman ili Suriye’ye yaklaşık 100 km mesafedeki konumuyla Suriye’deki iç karışıklıklardan en çok etkilenen iller arasında yer almakta. Yasa teklifinin birinci maddesinde belirtilen destek kalemi (mahsuplaşma) ilimizin nitelikleri ile çok uyuşmadığı için bundan yararlanabilecek firma sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek. Firmaların maliyeden alacaklı olması, çok rastlanan bir durum değil. İşletmelerin mali borçlarının 2014’e ertelenmesiyse geniş kesimleri etkileyebilecek. Fakat, bunun için bürokratik işlemler olmaması gerekiyor. Eğer, diğer destekler gibi zorlu süreçler gerektirecekse, firmalar bununla uğraşmak yerine malını, mülkünü satıp borcunu ödemeyi tercih eder. Firmalara kredi desteğinin sağlanması önemli bir rahatlama sağlamakta. Ancak ilimizde bu desteklerden de yeterince faydalanılamamakta. Çünkü, kredilerden faydalanmak için teminatlar sunmak gerekmekte. Fakat, bankaların terör riski değerlendirmelerinden ötürü, aslında yeterli teminatlar sunulsa dahi banka teminatları ve risk limitleri çok sınırlı. Bu yüzden burada bir kişi yatırım yapsa bile kredi almak için batı illerinden teminat göstermesi gerekmekte. Teşviklerin beklenen etkiyi göstermemesinde en önemli etkenlerin başında bu geliyor. Çünkü, yatırımın hazırda bekleyen parayla yapılması, olağan bir durum değil.