STA’lar kurtarıcı olmalı özel sektör ‘söz hakkı’ istiyor

Türkiye’nin 2007 yılından bu yana serbest ticaret anlaşması imzaladığı 9 ülkeyle yapılan ticarette ithalattaki artış ihracata kıyasla çok daha yüksek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sercan AKINCI

İSTANBUL - İş dünyası serbest ticaret anlaşmalarının, AB’nin üçüncü ülkelerde imzaladığı STA’lardan kaynaklanan sorunlara çare olmadığı görüşünde. Halen serbest ticaret anlaşması (STA) imzaladığımız toplam 19 ülke ve müzakerelerine devam edilen 10 ülke varken son 7 yılda STA imzalanan 9 ülkeyle yapılan ticarette ihracattan çok ithalat yükselmiş durumda.STA’ları imzalayanların bürokratlar olduğunu aktaran iş dünyası temsilcileri ise anlaşmalar yapılırken reel sektörden de görüş alınması gerektiğini vurguluyor. AB’nin STA imzaladığı ülkelerle, “Bu ülkelere zaten artık gümrük uygulayamayacağız, bari biz de STA imzalayıp kendimizi koruyalım” yaklaşımının ne kadar doğru olduğu da tartışılıyor.

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Kabaalioğlu, “Bizim STA imzalamadığımız bir ülkeyle AB STA imzalamış olsa da bu durum bizi etkilemez. Burada trafik sapması denen olay yaşanıyor. Bu, engellenebilir bir şey. Trafik sapması bir ülkenin ürününün başka bir ülke üzerinden gelmesidir. Örneğin Volkswagen’in Meksika’da ürettiği bir araç için biz gümrük uyguladık” dedi.

Son 7 STA imzalanan Mısır, Arnavutluk, Gürcistan, Karadağ, Sırbistan, Şili, Ürdün, Mauritius ve Güney Kore ile ihracat ortalama yüzde 47.6 artarken, bu ülkelerden yapılan ithalat ortalama yüzde 80.6 yükseldi. Bu yılın mayıs ayında Güney Kore ve Mauritius STA’ları devreye alınmışken, bu iki ülkeyle yapılan anlaşmaların asıl etkisi 2014 yılı sonunda ortaya çıkacak. Buna karşın Güney Kore’ye yapılan ihracat bu yıl düşüp ithalat artarken, Mauritius ile ticarette de ithalatın artış hızı ihracatın artış hızından 5 kat daha fazla. Yapılan STA’ların ardından şu anda tek ithalat düşüşünün gözlendiği ülke ise Gürcistan. STA imzalanmış bu 9 ülkeden en dikkat çekici gelişmeler ise Mısır, Güney Kore, Sırbistan ve Karadağ’da yaşanıyor. En fazla ithalatı yapılan ürün ve ürün grupları ise makine, demir- çelik, plastik ve mamulleri ile motorlu kara taşıtları ve parçaları olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği ile yaptığımız Gümrük Anlaşması’na rağmen, AB’nin imzaladığı STA’lar bizi etkilemiyor.

‘İşi yapacak olan sanayici aktif rol oynamalı’

Serbest ticaret anlaşması imzalanırken masada sadece bürokratların olmasını eleştiren İstanbul Sanayi Odası 42’nci Grup Makine, Aksam ve Metal Eşya İmalatı Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ali Eren, işi yapacak olan sanayicilerin bu anlaşmalarda kesinlikle aktif rol oynaması gerektiği görüşünde. Bu nedenle yapılan STA’ların bizim aleyhimize gelişmelere yol açtığını ifade eden Eren, “Benim yerime niye o bürokrat yapıyor anlaşmayı? Çok mu iyi biliyor, ne üretmiş de satmış? O nedenle karşılıklı ticareti etkileyecek herhangi bir anlaşma ya çalışmıyor ya da bizim aleyhimize çalışıyor” dedi.

STA’ların yürürlüğe girdiği 9 ülke arasında makine sektörünün en büyük ithalatı Güney Kore’den. Güney Kore’ye Türkiye’den ilk 10 ayda 352 milyon dolarlık ihracat yapılırken yanında, ülkeden 4 milyar 811 milyon dolarlık ithalat gerçekleştiriyoruz. Güney Kore ile yapılan anlaşmanın da aleyhimize olacağını vurgulayan Eren, “Çünkü biz masada yoktuk.Ama karşı tarafın masasının arkasında Kore’nin sanayicisi oturuyordu. Bu tüm anlaşmalar için geçerli. Bu kafa düzeltilmediği sürece biz hep zarar edeceğiz” ifadelerini kullandı. Eren, şöyle devam etti: “STA dediğiniz zaman oradaki konu sadece aradaki gümrük oranının sıfırlanması gibi algılanıyor. O 4’üncü derecede geliyor. Zaten 3.5- 4 gümrük varken o mal satılmıyorsa, hiç satılmasın. Yolda nakliyeye gidiyor zaten 3.5- 4. Esas o anlaşmalarda malların standartları, bizim TSE’miz onların standartları gibi bir sürü teknik ve hukuki engel var. Onların sıfırlanması, gümrüklerden çok daha önemli. Bunun detayına da en vakıf olan bu işi bilfiil yapan, üreten kitlelerdir, sanayicinin kendisidir.”

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ercan Tezer ise şunları anlattı: “Güney Kore ile Serbest Ticaret Anlaşması’nı 6 ay önce imzaladık. Oradan zaten artış halinde ithalat vardı. STA ile birlikte ihracat çok fazla etkilenmeyecek ama ithalat daha da yükselecektir. Güney Kore dünyanın hiçbir yerinden fazla mal almıyor. Güney Kore ile yapılan bu anlaşma Türkiye’nin dengelerini olumsuz etkileyecektir. AB ile STA yaptığı için biz de STA yapıyoruz deniliyor ama aslında trafik sapması denen yöntemle kendimizi koruyabilirdik.”

Gümrük Birliği gözden geçirilmeli

Sırbistan ile imzalanan STA 2010 yılının Eylül ayında yürürlüğe girdi. Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 9 ülke arasında yüzde 264 ile en fazla ithalat artışının gerçekleştiği Sırbistan’a yaptığımız ihracat artışı ise yüzde 17’de kaldı. Sırbistan’a 45 milyon dolarlık makine, 40 milyon dolarlık örme eşya, 28 milyon dolarlık motorlu kara taşıtları ve parçaları ve 27 milyon dolarlık plastik ve mamulleri ihracatı yapıyoruz. Türkiye bu ülkeden bu senenin ilk 10 ayında 204 milyon dolar ithalat yaparken, bunda 45 milyon dolarla demir- çelik, 44 milyon dolarla motorlu kara taşıtları ve parçaları, 31 milyon dolarla plastik ve mamulleri ve 22 milyon dolarla kauçuk ve kauçuk eşya öne çıkıyor. Karadağ ile imzalanan STA 2010 yılının Mart ayında yürürlüğe girerken, bu tarihten bugüne yüzde 7.7’lik ihracat düşüşü yaşanırken, ithalat yüzde 66,6 oranında arttı. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan Türkiye’nin demir- çelik sektöründe açık pazar haline geldiğini ifade etti. Avrupa Birliği ile serbest ticaretin aleyhimize işlediğini belirten Yayan, “Bu yıl sektördeki ihracatımız yüzde 9 azaldı, ithalat yüzde 24 arttı. İç piyasada tüketim yüzde 9 arttığı halde bu ithalat yoluyla karşılanıyor. Bu durum Türkiye’deki üreticilerin hem yatırımlarını hem de kapasite kullanım oranlarını olumsuz etkiliyor. Şu anda Türkiye demir- çelik sektöründe yerli üreticiler dışındakilere bir velinimet” dedi. Rusya, Ukrayna ve AB ülkelerinin Türkiye piyasasına çok rahat girdiğini fakat Türk demir- çelik sektörünün ufak bir hareketinde engellemelerle karşılaştığını aktaran Yayan, “Bize ABD’liler dahil anti damping uyguluyor. Mısır’ın, Ürdün’ün koruma tedbiri var. Bütün ülkeler kendi demir- çelik sektörünü koruyorlar, bizde o koruma yok. Bu durumun gümrük vergileriyle kontrol altına alınması belirli ölçülerde mümkün. AB ile Gümrük Birliği de gözden geçirilmeli” ifadelerini kullandı.

STA imzalanan ülkelere kaynak kayması var

Mısır ile imzalanan STA 2007 yılının Mart ayında yürürlüğe girdi. O tarihten bu yılın ilk 10 ayına kadar ihracatımız yüzde 278 artarken, ithalat da yüzde 245.8 yükseldi. Bu ülkelerden yapılan ithalatın yüksek olma nedenini hammaddenin bu pazarlardan daha ucuza alınabilmesi olduğunu ifade eden Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Selçuk Aksoy, STA’ların ardından sektörün ithalatında kayma olduğunu aktardı. Daha önce pahalı pazarlardan hammadde ithal edildiğine dikkat çeken Aksoy, “Serbest ticaret anlaşmalarıyla plastik sektörü hammaddeyi daha ucuza ithal etmeye başladı. Burada kaynak kayması söz konusu. Avrupa’dan ithal etmek yerine Güney Kore’den ithal etmeye başlıyorsunuz” dedi. Türkiye’de plastik sektöründe büyüme olduğunun altını çizen Aksoy, şöyle devam etti: “Buna karşın hiçbir şekilde hammadde üretimine yönelik yatırım yapılmıyor. O nedenle hammadde ithalatında artış oluyor. Bundan çekinmiyoruz. Türkiye’deki işlenen ürünlerin yüzde 50’si de doğrudan ya da dolaylı ihraç ediliyor.”

tablo-053.jpg

Bu konularda ilginizi çekebilir