TAYSAD’dan ‘algı’ için seferberlik çağrısı

Türkiye ekonomisine 22 milyar dolarlık büyüklükleri ile katkı sağlayan otomotiv tedarikçileri, darbe girişiminin ardından hız kesmedi. 2016 planları aksamayan sektör, şimdi de katkı sağlayacakları ‘Güçlü Türkiye’ algısı için seferberlik çağrısı yapıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Handan SEMA CEYLAN 

Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında demokrasi sınavından başarıyla çıkan Türkiye’nin bundan sonra ‘Güçlü Türkiye’ algısı için seferber olması gerektiğini söyledi. Herkesin kendi alanında seferberliğe katılması gerektiğini ifade eden Kanca, “Uluslararası aktivitelerimizin hiçbirini iptal etmedik. Darbeden hemen sonra 23 Temmuz’da Japonya’daki URGE çalışmamıza katıldık. Hayat devam ediyor. Küresel bir sektörde üretim yapıyoruz. Uluslararası rekabete çok açık bir durumdayız. Darbe girişiminin ardından 350 üyemize, yurtdışı ortaklarına iletmeleri için bir İngilizce metin ilettik. Derneğimizin organize sanayi bölgesi TOSB’da tüm fabrikalar işçi arıyor. Kimse durmadı. Bu da ülkemize güvenimizi gösteriyor. Bunu herkese anlatmamız gerek” diye konuştu. AB’nin ithal ettiği araç sayısında Türkiye’nin açık ara lider olduğunun bilgisini veren Kanca, şunları söyledi: “Amerika, Japonya, Güney Kore gibi büyük rakiplerini geride bırakarak, Türkiye AB’ye 700’e yakın araç satıyor. AB’den de araç alıyor. Çok çarpıcı bir oran var. Temmuzda hem bayram vardı hem de hain darbe girişimi oldu. Sektörümüz 2015 Temmuz’una göre bu yılın Temmuz’unda ihracatımızı yüzde 11 artırmış. Bu tablo bizi umutlandırıyor. Şimdi tam gaz gidiyoruz. Ama algımızı iyi yönetmeliyiz. Teklif döneminde ana sanayiler bize uzun vadeli güvenmeliler ve bizden teklif almalılar. Yoksa sıkıtımız olur.” 

Tüm yurtdışı fuarlara katılma kararı alındı 

Hükümetle de temas halinde olduklarını anlatan Kanca, olağanüstü dönemlerde olağanüstü önlemler almak gerektiğini belirterek, öneriler listesi hazırladıklarını söyledi. Kanca, şunları dile getirdi: “Katılmadığımız tüm yurtdışı fuarlara özellikle algı yönetimi için katılmak istiyoruz. Bunun için de fuar destekleri bekliyoruz. Sektörümüzdeki diğer kurumlarla daha yakın temas halinde olmalıyız. Ayrıca uluslararası sektörel otomotiv yayınlarında haberler çıkarmamız lazım. 3-4 Kasım’da mühendislik konferansı düzenliyoruz. Yurtdışından getirilecek önemli konuklar için destek bütçesi ayrılmalı. Tüm algıyı yönetmek için bunlara ihtiyacımız var. Karşımızdaki terör örgütü özellikle bu kanalları iyi kullanıyor. Yurtdışında PR ajanslarına para yatıyor.”

‘Trafik kazası geçirdik ama can damarlarımıza bir şey olmadı’

TAYSAD Başkan Yardımcısı ve İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci: Sektörümüz 22 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip. Türkiye ihracatının 8 milyar dolarlık kısmını gerçekleştiriyor. 16 Temmuz sabahı başka bir Türkiye’ye uyansaydık, sokağa çıkma yasakları ile birlikte ekonomimiz çökerdi. Otomotiv uzun soluklu işlerin yapıldığı bir sektör. Bunun için STK’lar içinde bulunduğumuz durumu sürekli anlatmalı. Yeni sipariş dönemlerine kadar bir problem olmadığı algısını oturtmalıyız. 3 kıtada 4 yabancı ortağımız var. Japonlarla daha çok yeniyiz. Bayramdan sonra iki fuara katılacağım. Birinci ağızdan onlara güven vermek için temasta olacağız. Bayraktarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Bayraktar: Bir Türk firması olarak Slovenya, Çin ve Almanya’da üretim yapıyoruz. 15 Temmuz’dan sonra ana sanayiler ne durumda olduğumuzu merak etti. Darbe teşebbüsünden 15 gün sonra, Slovenya’daki fabrikamızda ek yatırım devreye aldık. Slovenya Başbakanı ve Ekonomi Bakanı açılışımıza geldi. Cumhurbaşkanımızı da tanıyorlar. Bize güveniyorlar. Şu anda orada 900 kişiye istihdam sağlıyoruz. 2017’de bu rakam bin 300’ü bulacak, oradaki ciromuz da 200 milyon euroya ulaşacak. Türkiye ağır bir trafik kazası geçirdi. Ama can damarlarına bir şey olmadı. Bunu anlatmalıyız.

Autoliv Türkiye Yöneticisi-Global Tekstil Grubu Kıdemli Başkan Yardımcısı Mustafa M. Alaca: İsveç Amerikan sermayeli bir şirketiz. O gece Münih’teki bir toplantıdan evime geliyordum. Atatürk Havalimanı’na son kabul edilen uçaktaydım. 6.5 saat orada kaldım. Yüzde 60 ihracata çalışıyoruz. Bu nedenle durmamız mümkün değil. Ertesi gün 7 vardiyasında tüm işçilerimiz üretim için fabrikadaydı. Terör saldırılarında, dünyanın her yerinde terör var diyerek, yabancı şirketlerin seyahat yasağının kaldırılmasını sağlıyorduk. Ancak son yaşadığımız gelişme Türkiye’ye özgü. Yabancıların hemen durumu kabul etmelerini beklemek haksızlık olur. Onlara iyi anlatmalıyız.