Teknolojinin kaçınılmaz tercihi; outsourcing

Teknolojinin kaçınılmaz tercihi; outsourcing

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İş dünyasında hızla yaygınlaşan, her geçen gün önemini katlayan iki şey: "teknoloji" ve "outsourcing"... Şirket kurmak, girişimci olmak, kendi işini yapmak hiç de zor değilmiş gibi gelir hemen bir çoğumuza. Bir ofis, birkaç masa, bilgisayar, bir-iki telefon, tamamdır her şey, hizmete başlamıştır işte şirketimiz. Hemen para kazanmaya, şirketimizi büyütmeye başlamışızdır, yeni bir ofis, yeni bir dekorasyon, hayallerimiz bile hazırdır hatta. Böyle bakıldığında çok kolaymış gibi gözükse de, girişimcilik, patronluk, liderlik, çok daha fazlasına ihtiyaç duyar şüphesiz. Saman alevi tadında parlayıp sönmeyen kuruluşlar olabilmek için adını küreselleşme-globalizasyon koyduğumuz dünya pazarında var olmak için; zamanı, parayı, enerjiyi, hatta sektörümüzde esen rüzgârları doğru konumlandırmak, doğru kullanmak kaçınılmazdır. İşte rekabet edebilirlik, süreklilik, başarı, fark yaratmak benzeri olmazsa olmaz koşulları sağlayabilmek için dikkate almamız gereken kavramlardan en başta gelen ikisi; "teknoloji kullanımı" ve "outsourcing." Hatta birbirini tamamlayan, destekleyen, birbirinin yararlılığını artıran olgular olduğundan söz edebiliriz bu ikisinin. Ne kadar teknoloji? Hangi konuda outsourcing? Her şey öylesine hızlı ki günümüzde, teknoloji dendiğinde anladıklarımız bile birbiriyle zaman zaman örtüşmüyor. Gerek özel yaşantımızı, gerekse ofisimizi her gün yeni bir teknoloji, yeni bir model, yeni bir akım sarıveriyor. Teknolojiye kayıtsız kalmak, onu yok saymak akılcı bir yaklaşım değil. Peki yaptığımız işte ne kadar teknoloji kullanacağız, nasıl kullanacağız, *******bu kullanım bize ne sağlayacak bu kullanım. Öncelikle gerek teknolojiye, gerekse işimize haksızlık etmemek için, teknolojiyi bir modayı takip eder gibi, *****hep daha yenisi, hep daha yenisi, en yenisi diye algılamamak gerek. Teknolojiden yararlanabilmek için, önce işimizi açık, kesin ve yalın biçimde tanımlayabilir olmamız lazım. Bu tanımı ne ölçüde açık ve yalın yapabilirsek, onu yapmak için gereksinim duyacağımız teknolojiyi de, o teknolojiyi nasıl kullanacağımızı da o oranda hızlı ve etkili biçimde saptayabiliriz. Unutmamak gerekir ki, kullandığınız teknoloji ne ölçüde ileri, ne kadar yeni olursa olsun, ihtiyaçlarınıza göre doğru tespitlere dayandığı, işinize yaradığı ölçüde anlam taşır, işinizi hızlandırabilmek, büyütebilmek, çeşitlendirebilmek için. Dünyanın küçülmesi, aynı insanlara aynı ürünü, hizmeti satmaya çalışan, "benimki daha güzel", "benimki daha kaliteli", "benimki daha kullanışlı" diyen şirketler demek. Bu da, işinizi geliştirmek, fark yaratmak, kendinizi ve rakiplerinizi tekrardan kaçmak için; daha çok zaman, daha çok enerji, daha çok emek harcamanız demek doğal olarak. Başarı ve büyümenin formülü İşinize maksimum eforu sarfedebilmeniz için tali yollarda, yardımcı işlerde oyalanmamanız, onları mümkün olan en sorunsuz biçimde işler duruma getirmeniz gerek. İşinizin sağlığı, başarısı için temel faaliyetin yanındaki işlerin de kusursuz biçimde yürütülebilir olması gerek elbette. Bu uzmanlaşma, ustalaşma gereğinin iş dünyasına yansıması "outsourcing" kavramı olarak çıkmakta karşımıza. Temel faaliyetleri dışındaki yan iş yüklerini; gerek kendi zamanlarını ve enerjilerini koruyabilmek, gerekse bu işleri daha efektif olarak yapabilir durumda olanların yetkinliklerinden yararlanabilmek için outsource etmekte başarıya ve büyümeye koşan şirketler. Outsourcing'in en yaygın olarak kendini bulduğu alanlar; personel yönetimi, insan kaynakları faaliyetleri, eğitim çalışmaları, yazılım geliştirme konuları olarak gözükmekte. Bu kapsamda şirketin verimliliği, çalışanların motivasyonu ve yönetimi, teknolojinin şirketin hizmetine sunulması gibi hayati konuları işin uzmanlarına teslim eden şirket yönetimleri, tüm enerji ve konsantrasyonlarını asıl işe, sektörel gelişime, farklılıklarının farkedilmesine yönlendirebilmekteler. Zamanınız düne kıyasla çok daha değerli. Doğru outsourcing politikaları ve teknoloji seçimleri; bu çok değerli kaynağı çarçur etmemenizi, etkin ve fark yaratan bir şirket olma yönündeki ilerleyişinizin büyüleyici bir hıza ulaşmasını sağlayabilmenin en bilinen ve etkin yolu olarak gözüküyor. Bilişim teknolojileri konusunda outsourcing hizmeti veren Türk şirketlerine ise Hindistan, Çin ve Doğu Avrupa ülkeleri ile maliyet avantajı konusunda rekabet etmek yerine, katma değeri daha yüksek BT hizmetleri vermeyi tercih etmeleri öneriliyor. Herkesin kulanımına açık iki anahtar; başarı, büyüme, verimlilik, motivasyon, kusursuzluk ve daha bir çok kapıyı açmak için onları farketmenizi bekliyor hemen yanıbaşınızda bir yerlerde... Hint bilgi teknolojileri firmaları, Japon müşterilerini bekliyor Teknoloji konusundaki başarılı outsourcing hizmetleri, Hindistan'ı son yıllarda, gözle görülür şekilde öne çıkardı. Hindistan, bu konudaki altyapısını, uluslararası sermayeli şirketlere verdiği ekonomik, kapsamlı hizmetler ve -söz konusu ülkelerle olan saat farkının sonucu- başarıyla uyguladığı esnek çalışma saati uygulaması ile bu konuda açık ara önde gözüküyor. Ancak, Hindistan'ın izinden giden bir ülke var; Çin. Çin, ucuz işgücü avantajı nedeniyle, uzmanlık gerektirmeyen teknoloji hizmetlerinde, Hindistan'ın pazar payından bir kısmını alacak gibi görünüyor. Economist'te yayınlanan bir haber de bu görüşleri destekler nitelikte. Söz konusu haberde, Hindistan'ın en büyük bilgi teknolojileri firmalarından HCL'nin ABD, İngiltere, Malezya, Singapur ve Hindistan'da sağlam bir pazar payına sahip olduğuna dikkat çekiliyor. HCL'nin; yılda 4.7 milyar dolar cirosuyla, 1976'dan bu yana AR-GE, teknoloji, iş süreçleri operasyonu, telekom ürünleri alanında Fortune 1000 şirketlerine hizmet verdiğinin altı çiziliyor. 18 ülkede, 53 bin çalışan ile büyük oyunculardan biri olan HCL'nin son 10 yıldır azimle hedeflediği önemli pazar ise Japonya. Japon pazarına Çin'den önce girip, avantaj sağlamak ve Japon firmalarına ekonomik çözümler sunarak iş ortaklıkları kurmak amacında. Japonya hedefi, çalışan profilini de şekillendiriyor Bu sebeple, HCL, Japonca konuşan 25 yönetici ve 250 yazılım mühendisi çalıştırıyor ve hedefe yönelik altyapıyı güçlendiriyor. Sonunda, bu çabalar ses getirerek bir ortaklığın yolunu açarak, 2007 başında Konica Minolta Grup, printer ve fotokopi makine üreticisi ile ilk Hint-Japon ortaklığını gerçekleştirmiş oluyor. Hindistan'da işçi ücretlerindeki enflasyon son on yılda yükselerek devam ediyor. Ancak, maaşlarda Hindistan ve ABD karşılaştırıldığında bire on oranıyla Hindistan, hizmet alan firmalar açısından cazip bir alternatif. Maliyet konusundaki artıların yanı sıra akıcı İngilizce, sektörel uzmanlık, ileri teknoloji altyapısı ve çalışma saatine göre esnek shift sağlamak Hindistan'ın başarı olduğu noktalar. Çin'in ayak sesleri Son yılların yükselen ekonomi devi Çin ise, outsourcing alanında, özel uzmanlık gerektirmeyen işlerde Hindistan'a alternatif oluşturuyor ve bugün itibariyle göze çarpan tek avantajı, düşük maliyet. Uluslararası şirketler, bu avantajı, basit işlemler için tercih ediyorlar. Önünde çok başarılı bir örnek olan Hindistan'ın kat ettiği yolu izleyecek bir Çin için, teknoloji outsourcing konusunda zirveye oynamak için geçireceği süre, çok da uzun olmasa gerek. Her ne kadar bugün Hindistan için bir tehlike teşkil etmiyorsa da, yarın konusunda sanırız kimse emin olamaz. Hindistan pazarı Yıl Büyüklük (Milyar $) Büyüme hızı (%) 2003 2.8 59 2004 3.9 45.3 2005 5.7 44.4 Global outsourcing pazarı Yıl Büyüklük (Milyar $) 2000 119 2005 234 2008 (öngörülen) 310