Tekstil sektörü Türkiye'ye ihracatı öğretti
5. Uluslararası Ekoteks Tekstil Sempozyumu "Tekstilde Mükemmelliğe Giden Yol" toplantısında konuşan TİM Başkanı Büyükekşi ve İHKİB Başkanı Tanrıverdi tekstil sektörünü değerlendirdi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Hazır giyim ve tekstil sektörü Türkiye'nin aslında ihracatta hep lokomotifi olmuş, Türkiye'ye ihracatı öğretmiştir" dedi.
5. Uluslararası Ekoteks Tekstil Sempozyumu "Tekstilde Mükemmelliğe Giden Yol" toplantısında konuşan Büyükekşi, ihracat konusunda tekstil ve hazır giyim denilince akla hep Türkiye'nin geldiğini, on yıl önce tekstil sektörünün ihracatının 2,8 milyar dolar iken, şimdi bu rakamın 8 milyar dolara çıktığını anımsattı. Büyükekşi, hazır giyim sektörünün on yıl önce ihracatı 8,9 milyar dolar olduğunu şimdi ise ihracat tutarının 16 milyar dolara yükseldiğini belirtti.
Tekstil ve hazır giyimin üçüncü dünya ülkelerinin işi olmadığını, bugün hala İtalya'nın tekstil ve hazır giyimde modasıyla, markasıyla son derece önemli bir merkez olduğunu vurgulayan Büyükekşi, "O nedenle bizim de sektörümüzün ihracattaki payını yukarıya çıkartmamız lazım. Hazır giyim ve tekstil sektörü Türkiye'nin aslında ihracatta hep lokomotifi olmuş, Türkiye'ye ihracatı öğretmiştir" dedi.
Sektörün ihracattaki payını daha yukarı taşımak için stratejik hedefler belirlediklerini anlatan Büyükekşi, sektörün istikrarlı ihracat artışı sağlaması için gündemlerine teknoloji, tasarım ve Ar-ge'yi aldıklarını söyledi.
Büyükekşi, şöyle devam etti:
"Tekstil sektörümüzün 2023 ihracat hedefi 20 milyar dolardır. Hazır Giyim sektörümüzün 2023 ihracat hedefi 52 milyar dolardır. Sektörümüzde üretim kapasitesinin modernizasyonu ve yeniden yapılanması ile verimlilik artışı sağlamak istiyoruz. Bu doğrultuda sektörümüz; yeni teknolojilerin kullanımını artırmayı ve özel ve katma değeri yüksek elyaf ve iplik üretimine yönelmeyi hedefliyor. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları ile teknik tekstiller ve çok fonksiyonlu ürünlere odaklanmayı istiyor, markalaşarak, tasarım ve koleksiyonlarla trend belirleyici olmayı hedefliyor."
Türkiye'nin 2023 hedeflerine giderken, tekstil ve hazır giyim sektöründe sürdürülebilir rekabet gücü kazanabilmek için 'Daha yeşil ve daha sürdürülebilir tekstil" anlayışına odaklanması gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, "Çevreye uyumlu ve insan sağlığına uygun üretim tekstil için çok önemli. Çünkü tekstil ürünleri, doğrudan insan vücudu ile her an temasta olan tek ürün. Bu nedenle her ülke bu konuya büyük önem veriyor. Sağlıklı ve doğa dostu üretim yapanlar pazarda öne geçiyorlar" dedi.
Büyükekşi, Türkiye'nin daha yeşil ve sürdürülebilir hedeflere odaklanması halinde; daha sağlıklı ve doğa dostu ürünler üreteceğini, özgün tasarımları öne çıkararak daha fazla katma değer yaratacağını, inovasyon ve Ar-Ge odaklı bir hedefle sürdürülebilir ihracat artışı sağlayacağını, böylece 500 milyar dolar ihracat hedeflerini gerçekleştireceklerini belirtti.
Büyükekşi, 50 bini aşkın ihracatçının temsilcisi TİM olarak teknolojinin ve inovasyonun önemini her platformda dile getirdiklerini, çünkü teknolojiye, tasarıma, yeniliğe ve çevreye yatırım yapıldıkça, Türkiye'nin daha üst noktalara geleceğine inandıklarını, 500 milyar dolar ihracat hedefine giderken teknoloji, inovasyon, Ar-Ge ve marka üzerine odaklanılmasının oldukça önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Tekstilde mükemmelliğe giden yol' dümdüz bir yol değil
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, sempozyumun "mükemmelliği" merkezine alan Türkiye'nin ilk ve tek olduğunu söyleyerek, "Hiç şüphesiz 'Tekstilde mükemmelliğe giden yol' öyle kısa, virajı, engebesi olmayan dümdüz bir yol değil. Son derece uzun ve zorlu olan bu yolu, Ar-Ge çalışmaları, inovasyona yönelik sürdürülen uzun soluklu programlar aydınlatıyor" dedi.
Bilimsel çalışmaların her geçen gün yepyeni ufuklar açtığını, tekstil ve hazır giyim sektörünün de hızlı bir kabuk değiştirme süreci yaşadığını anlatan Tanrıverdi, teknik ve fonksiyonel tekstilde yaşanan gelişmeler hazır giyim sektörünü tasarım, moda ve üretim üçgeninden çıkarıp, yepyeni kulvarlara taşığını söyledi. Gelişen teknoloji sayesinde hazır giyim ürünlerinin, sadece giysi olmanın ötesine geçip, bugüne kadar pek çoğunun hayal edemeyeceği bir kimliğe ve misyona büründüğünü ifade eden Tanrıverdi, "Artık insan sağlığına hizmet eden ürünlerden; radyasyona karşı kalkan görevi üstlenen ceketlere, iç ve spor giyimde termal konforun sağlanmasına dek pek çok yenilik tüketicileri bekliyor" diye konuştu.
5. Uluslararası Ekoteks Tekstil Sempozyumu'na katılan ABD, Almanya, İspanya, Belçika, Çek Cumhuriyeti ve Türkiye'den uzmanlar, dünya çapında hayata geçirilen tüm bu yenilikleri, tehditleri ve denetim uygulamalarını 'Tekstilde mükemmelliğe giden yol' başlığı altında masaya yatıracaklarını vurgulayan Tanrıverdi, "Tekstil ve hazır giyimi üçüncü dünya ülkelerinin işi olarak gören anlayışın düştüğü hatayı vurgulamak istiyorum. Bilimi, teknolojiyi Ar-Ge'yi ve çevreyi işinin en önemli parçası haline getirmiş bir sektörün bırakın gözden çıkarılmasını, inancım o ki el üstünde tutulması gerekir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kanserojen içerikli tekstil ürünleri insan sağlığını ve gelecek nesilleri ciddi boyutlarda tehdit ediyor. Özellikle sürekli artan maliyet unsurlarının yanında devam eden kıran kırana rekabet bu alanda çok daha titiz ve dikkatli olmamızı zorunlu kılıyor" dedi.
İHKİB'in iştiraki olarak hayata geçirilen Ekoteks'in, önemli bir görev ve misyon üstlendiğini vurgulayan Tanrıverdi, bir yandan ihracatçıyı desteklerken, öte yandan ithalatı denetleyen Ekoteks'in, fonksiyonel tekstil ve benzer ürünlerin geliştirilmesinde de sektörün yanında yer aldığını belirtti.
Tanrıverdi, kurulduğu 1998 yılından bu yana uluslararası geçerliliğe sahip bağımsız bir laboratuvar olarak hizmet veren Ekoteks'in, uluslararası standartlarda, güvenilir, hızlı ve kaliteli servis sunduğunu, öncelikli kuruluş amacının, ihracat yapan firmalara en kısa zamanda, test maliyetlerini en düşük seviyede tutarak hizmet vermek olduğunu ve tekstil ürünlerinin kalitesini istenen seviyeye yükseltmeye ve sürekliliğini sağlamaya yönelik de katkı sağladığını hatırlattı.