”Temmuz ayı ihracatı, bu yılın rekor rakamıdır”
TİM Başkanı Büyükekşi, krizin çıkış noktası olan ABD'de konut datalarının, işlerin düzelme sürecine girdiğini gösterdiğini ifade etti
DENİZLİ - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, temmuz ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 27,15 gerilemeyle, 8 milyar 893 milyon dolar olduğunu belirterek, "Bu ihracat, bu yılın rekor rakamıdır. İlk olarak bu yıl bu rakamı yakaladık" dedi.
Büyükekşi, temmuz ayı ihracat rakamlarını, Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliğinde düzenlediği basın toplantısında açıkladı.
Global krizde yeni bir döneme girildiğini, bu döneme "tedirgin edici iyimserlik dönemi" denildiğini dile getiren Büyükekşi, "İyimserlik tedirgin edici olabilir mi? İçinde yaşadığımız dönemde evet" dedi.
Büyükekşi, krizin çıkış noktası olan ABD'de konut datalarının, işlerin düzelme sürecine girdiğini gösterdiğini kaydederek, "Bizim ekonomimizde de güzel işaretler, özellikle sanayi üretim ve kapasite kullanım oranlarında düzelme, tüketici güveninde de iyileşme var. Bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman genel bir olumlu hava ile karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.
Tüm bu olumlu gelişmeler sonrasında Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi üretimi, ihracatı ve üretim gücünü unutan bir noktaya gelmemesi uyarısında bulunan Büyükekşi, şunları söyledi:
"Rekabet gücümüz en önemli sermayemizdir. İstihdamın bu seviyede önemli olduğu bir ülkede, dünyadaki talebin bu seviyede daraldığı şartlar altında rekabet gücünü dikkate almayan davranışlar yıkıma neden olur. Bu sefer işin şakası yok. Türk lirasındaki aşırı bir değerlenme ki bunun ipuçlarını görüyoruz, küresel talebin daraldığı bu şartlar altında gerçek bir yıkım olur. Bu noktada Merkez Bankamızın (MB) yaptığı faiz indirimlerini alkışlıyoruz. Biz bu indirimlerin devam etmesinden yanayız. Bununla birlikte MB faiz indirimlerinin banka kredi faizlerine yansımadığı ve reel sektörün faiz indirimlerinden yararlanamadığını da dikkatlerinize sunmak istiyorum. Tüm bankaları burada göreve davet ediyorum."
Mehmet Büyükekşi, kamu ve vergi reformlarının yapılması gerekliliğine işaret ederek, "Bizi faize mahkum eden de sıcak paraya muhtaç eden bu zaafımızdır. Bu, bizi dolaylı vergilerle artırılmış girdi maliyetlerine mahkum ediyor. Bu yetmiyormuş gibi, her iyimserlik döneminde düşük kur, değerli TL ikilemine sıkışıp kalıyoruz. Yeni sloganımız şudur, rekabet gücümüz için, istihdam için, üretim için, ihracat için Türk parasının istikrarı" dedi.
MB'den yeni dönemde TL'nin "istikrarını" ve "ihracat için rekabetçi seviyesini" gözeten yeni bir politika oluşturmasını beklediklerini anlatan Büyükekşi, MB'nin döviz piyasasında daha aktif rol oynaması, talep yönünü güçlendirmesi gerektiğini söyledi.
Büyükekşi, "Bu önlemleri almazsanız, 'serbest piyasadır, kurun fiyatını serbest piyasa belirler' derseniz, değerlendirmez ve denetlemezseniz çok yıkıcı sonuçların oluşmasını engelleyemezsiniz" şeklinde konuştu.
"Temmuz'da miktar bazında rekor kırıldı"
TİM Başkanı, temmuz ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 27,15 gerilemeyle, 8 milyar 893 milyon dolar olduğunu belirterek, "Bu ihracat, bu yılın rekor rakamıdır. İlk olarak bu yıl bu rakamı yakaladık" dedi.
Büyükekşi, bu yılın mayıs ayında ihracatın 7 milyar 260 milyon dolar, haziranda 8 milyar 123 milyon dolar, temmuzda ise 8 milyar 893 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, bu rakamlardan artış trendinin çok net olarak görüldüğünü söyledi.
Büyükekşi, değer bazında her ne kadar düşüş gözükse de miktar endeksinde yine ilk olarak bu yıl temmuz ayında yüzde 7'lik artış olduğunu kaydederek, "Bu da toparlanmanın ve iyiye gidişin bir göstergesidir. Fakat burada döviz kurunu bir kez daha dikkatinize sunmak istiyorum. Bu iyiye gidişi lütfen frenlemeyelim" diye konuştu.
İlk 7 aydaki ihracatın 52 milyar 756 milyon dolar, geriye dönük 1 yıllık ihracatın ise yüzde 20,37 gerileme ile 101 milyar 69 milyon dolar olarak gerçekleştiğini anlatan Büyükekşi, "İhracatımızdaki gerilemenin hızı, Haziran ayında olduğu gibi Temmuz ayında da azalmıştır" dedi.
Mehmet Büyükekşi, temmuz ayında en fazla ihracat yapan sektörün 1 milyar 715 milyon dolar ile otomotiv sektörü olduğunu, bunu 1 milyar 269 milyon dolar ile hazır giyim ve konfeksiyon ve 982 milyon dolar ile kimyevi maddeler ve mamullerinin izlediğini söyledi.
Tarım ve hayvancılık grubunun temmuz ayında 996 milyon dolarlık ihracatla toplam içinde yüzde 11,20 pay aldığını dile getiren Büyükekşi, bu grupta yaş meyve ve sebze, kuru meyve mamulleri, fındık ve mamulleri ile su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörlerinin temmuz ayında ihracatlarını artırdığını anlattı.
Büyükekşi, temmuz ayında toplam ihracatın yüzde 85,91'ini gerçekleştiren sanayi grubunda ise ihracatın 7 milyar 640 milyon dolar olduğunu, sanayi sektöründe ilk 7 aylık ihracatın 44 milyar 552 milyon doları, son 1 yılda ise 85 milyar 290 milyon doları bulduğunu söyledi.
Madencilik ürünleri sektörünün ihracatının temmuz ayında 256 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini bildiren Büyükekşi, sektörün 2009'un ilk 7 ayında 1 milyar 251 milyon dolar, geriye dönük 1 yılda ise 2 milyar 538 milyon dolar ihracat yaptığını kaydetti.
"Tekstil ve konfeksiyon sektörünün üzerine titrenmeli"
Büyükekşi, Denizli'nin ihracat açısından örnek gösterilecek bir il olduğunu, yılın ilk 6 ayında gerçekleştirdiği 730 milyon dolarlık ihracat ile en fazla ihracat yapan iller arasında 10. sırada yer aldığını bildirdi.
Denizli'nin ihracatının yarısından fazlasının tekstil ve konfeksiyon sektöründe yapıldığını anlatan Büyükekşi, demir çelik sektörü ile tekstil ve hammaddeleri sektörünün ilin en fazla ihracat gerçekleştirdiği diğer sektörler olduğunu dile getirdi.
Büyükekşi, ihracatının yüzde 60'a yakınını tekstil ve hazır giyimde gerçekleştiren Denizli'nin Türkiye'nin en önemli tekstil ve hazır giyim merkezlerinden biri olduğuna dikkati çekti.
Büyükekşi, tekstil ve konfeksiyon sektörünün yaklaşık 5 yıldır küresel ve ülkesel zorlukların "cenderesinde" önemli bir değişim geçirmeye çalıştığını belirterek, "Değişimi önemli ölçüde başardık. Ancak içinde yaşadığımız şartları, değişen dünya koşullarına göre değiştirmeyi başaramadık. Sorun büyük ölçüde burada düğümleniyor" dedi.
Haziran ayında açıklanan teşvik paketini genel hatlarıyla olumlu bulduklarını vurgulayan Büyükekşi, "Bu noktada özellikle tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün daha fazla göz önüne alınması gerekiyor. Çünkü bu sektör istihdam, üretim ve ihracat açısından Türkiye için çok önemli bir sektör. Bırakın gözden çıkarılmayı, üzerine daha fazla titrenmesi gereken bir sektör. Bu sektörün sorunlarını görmezden gelerek hiçbir yere varamayız" şeklinde konuştu.
"İhracatta atıya geçiş Kasım ayında"
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Büyükekşi, alternatif pazar arayışlarına ilişkin soru üzerine, Irak, Suriye, Mısır, Cezayir, Libya, Yemen gibi ülkelere yapılan ihracatta artış yaşandığını söyledi.
Afrika ve Ortadoğu ülkelerine gerçekleştirilen ihracatın önümüzdeki dönemde de artışta olacağını kaydeden Büyükekşi, bu ülkelere ihracatta ağırlıklı ürünlerin demir çelik ve gıda olduğunu, Mısır'da ise tekstilin öne çıktığını ifade etti.
Büyükekşi, ihracatta artıya geçişin ne zaman yaşanacağına dair soruya, "Kasım ayı gibi bekliyoruz" karşılığını verdi.
İhracat rakamlarının "pembe bir tablo" çizip çizmediğinin sorulması üzerine Büyükekşi, "Pembe bir tablo çizmiyoruz, biz aslında buradan uyarıyoruz. Az önce de söyledim, düşük kur yüksek faiz tehlikesini, teşvikleri anlattım" dedi.
Mehmet Büyükekşi, yıl sonu ihracat hedefinin yakalanıp yakalanamayacağı yönündeki soruya, "Yukarı doğru bir trend var. Hedefin yakalanabileceğini düşünüyoruz" yanıtını verdi.
Japonya, Güney Kore, Çin, Meksika gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ihracatında daha büyük düşüşlerin yaşandığını hatırlatan Büyükekşi, Türkiye'nin bir ihracat seferberliği başlattığını, bu kapsamda Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlarla çok sayıda ülkeye ziyaretler gerçekleştirdiklerini anlattı.
Toplantıda, Denizlili bir sanayicinin, hükümetin sanayici için kesin ve net kaynak yaratmadığı yönündeki görüşlerini aktarması üzerine Büyükekşi, Eximbank'ın sermayesinin artırıldığını, Merkez Bankasının reeskont imkanının artırıldığını, KOSGEB'in sanayici ve ihracatçılara faizsiz kaynak kullandırdığını, Kredi Garanti Fonuna (KGF) kaynak aktarıldığını söyledi.