Teşvik bölgeleri arasındaki uçurum derin
DÜNYA, bölgesel bazlı yeni teşvik sistemi kapsamında illerin gelişmişlik düzeylerine göre sınıflandığı 6 bölgenin ekonomideki payını analiz etti.
Naki BAKIR
ANKARA - İller arasındaki gelişmişlik farklarının azaltılması için 2009'da uygulamaya konulanın umulan sonucu vermemesi üzerine hazırlanan ve en geri kalmış illere "süper" teşvikler içeren bölgesel bazlı yeni teşvik sistemi kapsamında illerin sınıflandığı 6 bölgenin ekonomik göstergeleri adeta bölgeler arası uçuruma işaret ediyor.
Türkiye ekonomisini; yeni teşvik sisteminde en gelişmiş 8 ili kapsayan 1. Bölge sırtlarken, vergi, ihracat, mevduat, kredi gibi göstergelerde diğer 73 ilin neredeyse esamesi okunmuyor. Özellikle, "Yeni teşvik sisteminin yıldızları" olarak nitelendirilen ve en cazip teşvik unsurlarından yararlandırılacak 15 ilin yer aldığı en yoksul 6. Bölge'nin diğerleriyle arasındaki uçurum, cazip teşviklere rağmen özel sektör yatırımları ile kapanacak gibi gözükmüyor. İller arasındaki derin gelişmişlik makasının kapanabilmesi için özel sektör yatırımlarına yönelik cazip teşviklerin yanı sıra en azından bazı bölgelere devletin doğrudan yatırım yapmasına ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
1. Bölge dışındaki illerin ekonomide adı yok
DÜNYA, 1 Ocak'tan geçerli olmak üzere yürürlüğe giren bölgesel bazlı yeni teşvik sistemi kapsamında illerin gelişmişlik düzeylerine göre sınıflandığı 6 bölgenin, ekonomik durumlarını analiz etti. Yapılan sınıflamada en gelişmiş 8 ilin yer aldığı 1. Bölge ülke nüfusunun yüzde 41'ini barındırırken, vergi gelirlerinin yüzde 84'ünü sağlıyor, ihracatın da yüzde 76.9'unu gerçekleştiriyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa, Antalya, Eskişehir ve Muğla'nın yer aldığı 1. Bölge, bankalardaki mevduatın yüzde 76.7'sine sahip bulunuyor, kredilerden de yüzde 68 pay alıyor.
Verginin yüzde 16'sı 73 ilden
İlk dört aylık verilere göre her 100 liralık verginin 84 lirası en gelişmiş illerin yer aldığı 1. Bölge'den sağlanırken, nüfusun yüzde 60'a yakınının yaşadığı diğer 5 bölgedeki 73 ilin vergi pastasına toplam katkısı sadece yüzde 16 düzeyinde bulunuyor. Vergi pastasındaki pay, bölgelerin ekonomik kapasitesi ile orantılı olarak vergi doğuran işlemlerinin boyutunu gösteriyor. Bu açıdan 73 ilin toplamı, en gelişmiş 8 ilin yaklaşık 5'te biri düzeyinde kalıyor.
Adana, Aydın, Bolu, Çanakkale, Denizli, Edirne, Isparta, Kayseri, Kırklareli, Konya, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova'nın yer aldığı 2. Bölge toplam vergi gelirinin yüzde 5'ini, Balıkesir, Bilecik, Burdur, Gaziantep, Karabük, Karaman, Manisa, Mersin, Samsun, Trabzon, Uşak ve Zonguldak'tan oluşan 3. Bölge yüzde 5.4'ünü yaratıyor. 4. Bölgeyi oluşturan Afyon, Amasya, Artvin, Bartın, Çorum, Düzce, Elazığ, Erzincan, Hatay, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Malatya, Nevşehir, Rize ve Sivas'tan olmak üzere 17 il, toplam verginin yüzde 3.1'ini yaratıyor. Adıyaman, Aksaray, Bayburt, Çankırı, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Kilis, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sinop, Tokat, Tunceli ve Yozgat'ın yer aldığı 5. Bölge ise pastaya sadece yüzde 1.5 oranında katkı yapabiliyor. Vergi pastasındaki pay, Türkiye'nin en yoksul 15 ili olan Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van'ın yer aldığı 6. Bölge toplamında sadece yüzde 1.1 düzeyinde kalıyor.
Merkezden gerçekleştirilen ödemeler hariç devletin bütçe kapsamında yaptığı toplam harcamada da en büyük payı nüfusuyla orantılı olarak yüzde 41.4'le 1. Bölge alırken, yüzde 9.1'le en düşük payı 16 ili kapsayan 5. Bölge'nin aldığı görülüyor.
[PAGE]
İhracatın yüzde 73'ünü 8 il yapıyor
Bölgeler arası gelişmişlik uçurumu, diğer göstergelerde de ortaya çıkıyor. 73 ilin yaptığı toplam ihracat, en gelişmiş 1. Bölge'nin üçte biri düzeyinde bulunuyor. Başka deyişle, 8 il iller ülke ihracatının yüzde 76.7'sini yaparken, 73 il sadece yüzde 23.1'ini gerçekleştiriyor. Toplam ihracatın yüzde 7.7'sini 2. Bölge, yüzde 9.9'unu 3. Bölge, yüzde 2.7'sini 4. Bölge, yüzde 1.1'ini 5. Bölge, yüzde 1.8'ini 6. Bölge gerçekleştiriyor.
İşsizlik oranı 1 ve 6. Bölge'de yüksek
DÜNYA'nın, TÜİK tarafından en son 2010 itibariyle açıklanan iller bazında iş gücü göstergelerine dayanarak yaptığı hesaplamaya göre, gelişmişlik düzeyi ve yarattığı istihdam dolayısıyla göç alan 8 ilin yer aldığı 1. Bölge, yüzde 12.2 ile yüksek bir işsizlik oranına sahip bulunuyor. Bu oran 2. Bölge ortalamasında da yüzde 11.6 yüksek çıkarken, genç nüfus göçü veren 3 ve 4. bölgelerde yüzde 9.2'ye, 5. Bölge'de yüzde 9'a düşüyor. İşsizlik oranı göç vermesine rağmen oldukça yüksek genç nüfus oranına sahip 6. Bölge'de ise yüzde 12.5'le en yüksek düzeye ulaşıyor.
Mevduat ve kredi farkı
Türk bankacılık sistemindeki toplam mevduatın yüzde 76.7'sinin, en gelişmiş 8 ilde yaşayanlara ait olduğu dikkati çekiyor. Mevduattaki pay orta gelişmişlikteki 2. Bölge'de yüzde 8.3'e, 3. Bölge'de yüzde 6.5'e, 4. Bölge'de yüzde 4.4'e, 5. Bölge'de yüzde 2.5'e, en yoksul 6. Bölge'de ise yüzde 1.7'ye kadar düşüyor. Banka kredilerinin de yüzde 68'ini 1. Bölge illerinin kullandığı görülüyor. Kredilerde 2. Bölge yüzde 10.6 ve 3. Bölge yüzde 8.9 pay alırken, 4. Bölge'nin payı yüzde 6'da, 5. Bölge'nin payı yüzde 3.8'de ve 6. Bölge'nin payı ise sadece yüzde 2.7'de kalıyor. Bu arada batık kredi oranının yüzde 2.4'le en düşük 4 ve 5. bölgelerde; yüzde 3.2 ile en yüksek 6. Bölge'de olduğu dikkati çekiyor.
Nüfus dağılımı dengesiz
Türkiye nüfusunun yüzde 40.7'si, ekonomisi en gelişmiş ve göç alan 8 ilde yaşıyor. Ülke nüfusunun yüzde 15'ini 2. Bölge, yüzde 13.1'ini 3. Bölge, yüzde 10.6'sını 4. Bölge, yüzde 8.9'unu 5. Bölge ve yüzde 11.8'ini 6. Bölge barındırıyor. 1. Bölge'de yüzde 92.9 olan kentli nüfus oranı, 2. Bölge'de yüzde 74.6'ya, 3. Bölge'de yüzde 70'e, 4 ve 5. bölgelerde yüzde 60.7'ye ve yüzde 6. Bölge'de yüzde 58.1'e kadar geriliyor. Buna karşılık 15-24 yaş aralığındaki genç nüfusun 1. Bölge'de yüzde 15.3'le en düşük düzeyde bulunan oranı, 6. Bölge'de ise yüzde 19.2 ile en yüksek düzeye ulaşıyor.
6. Bölge "yıldız" olur mu?
Yeni sistemde en cazip teşvik unsurları, sosyo ekonomik gelişmişlik düzeyi en düşük 15 ili kapsayan 6. Bölgeye yönelik bulunuyor. "Yeni teşvik sisteminin yıldızları" olacağı söylenen 6. Bölge halen nüfusun yüzde 11.8'ini barındırırken, vergi gelirlerinin ancak yüzde 1.1'ini yaratabiliyor. Altı bölge içinde en yüksek işsizlik oranına sahip bu bölgenin ihracata katkısının sadece yüzde 1.8, mevduattaki payının yüzde 1.7, kredilerdeki payının da yüzde 2.7 düzeyinde olması, gelişmiş bölgelerle arasındaki derin uçuruma işaret ediyor. Bu uçurumun daralması için bölgede olağanüstü büyüklükte ve kesintisiz bir yatırım hamlesi ve kalkınma süreci gerekiyor. Getirilen teşviklerin bölgede yatırımları ne ölçüde artıracağı bilinmiyor. Ancak, cazip teşviklere rağmen mevcut konjonktürdeki bazı risklerin de etkisiyle bölgede özel sektör yatırımlarında artışın yeterli olmayacağı, doğrudan devletin yatırımı gündemine alması gerektiği ifade ediliyor.