Teşvik paketiyle savunmada yerlilik oranı daha artacak

Anadolu’nun değişik illerinden savunma sanayine ilgi artıyor. Eskiden yüzde 10’larda olan savunmanın yerlileşme oranı yüzde 52’ye kadar çıkarken, oranın yeni teşvik paketi ile yüzde 70’e kadar yükselmesi bekleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


 

Arzu ALP

İZMİR - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni teşvik paketinde stratejik sektörler arasında yer alan savunma sanayinin, yatırım yerine bakılmaksızın 5’inci bölge desteklerinden yararlanacak olması bu sektördeki yatırımları ciddi anlamda artıracak. Şu anda yüzde 52 olan savunmadaki yerlileşme oranının yüzde 70’e kadar çıkması bekleniyor.


Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş, yüzde 6-10 seviyesinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanma oranının yüzde 52’e çıktığını, yeni teşvik paketiyle bu oranın yüzde 60-70 seviyelerine geleceğini tahmin ettiğini belirterek, “2023 vizyonunda tüm belli başlı sistemlerde tasarım kabiliyetine sahip, ihracat yapabilen, özgün ürünleri olan bir savunma sanayine doğru gidiyoruz” dedi. Aktaş, şu anda Anadolu’nun değişik illerinden savunma sanayine çok büyük bir ilgi olduğuna dikkat çekti. Yakın zamanda Tokat, Sivas, Rize ve İzmir illerini ziyaret ettiklerini hatırlatan Aktaş, yakında Konya ve Antep’e gideceklerini bu illerde de büyük bir ilgi olduğuna vurgu yaptı. Savunma sanayine yönelik çeşitli kümelenme faaliyetleri olduğuna işaret eden Aktaş, “Savunma sanayine yönelik bir sinerji oluşturma hevesinde olan iller var. Bunlardan bir tanesi de İzmir. Ege Serbest Bölgesi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın desteklediği kümelenme, birlikte bir sinerji oluşturmanın gayretleri. Eskişehir, İstanbul ve Ankara’da kümelenme faaliyetleri var. Bu kümelenme faaliyetlerinin bizim hedeflerimize güç katacağına inanıyoruz. Destekler bu yöndeki yatırımları hızlandıracak” diye konuştu.


Yeni teşvik paketinde savunma sanayine yönelik yatırımlara 5. Bölge desteklerinden yararlanma imkanlarının getirildiğini hatırlatan Aktaş, teşvik paketinin hazırlanma sürecinde Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın Ekonomi Bakanlığı ile çok yakın bir koordinasyon içerisinde çalıştığını ifade etti.

İthalat ve ihracatta denge

Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın yaptığı mali analizlerde yaklaşık yıllık 2.5 milyar dolarlık bir harcama olduğunu hatırlatan Bilal Aktaş, “Bu bizim TSK’nın modernizasyonu için harcadığımız bir para. 1 milyar dolarlık ihracat rakamı da sadece bizim ürünlerin değil aynı zamanda savunma sanayi firmalarına ofset yoluyla sağladığımız imkanlar kapsamında yapılan ihracatlar da buna dahil. Burada aynı zamanda hem yerli malzeme teminini yüzde 50’yi sağlamışken, 2.5 milyar doların 1 milyar doları mukayese ettiğimizde yaklaşık yüzde 45’lik dengeyi de savunma sanayi kendi içerisinde tutturmuş oluyor” diye konuştu.


Aktaş, belli başlı sektörlerde belirledikleri ana yükleniciler olduğunu hatırlatarak, BMC’nin de kara  araçlarında kendi sınıfındaki segmentte ürün lideri olduğunu ifade etti. Rekabetçi firmalar değil lider firmalar yaratmaya ve bunların sürekliliğini sağlamaya çalıştıklarını anlatan Aktaş, benzer sınıftaki bir araçta tekrar bir rekabet ortamını değil, onun kendi alanında güçlü ve ihracatçı bir pazara sahip olmasını desteklediklerini söyledi.


Bilal Aktaş, ihracatta en çok Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu bölgelerinin daha yoğunluklu talep gösterdiğini, Kuzey Afrika ülkeleri ile yakın temaslarının devam ettiğini, yakın zamanda Kuzey Afrika’da da ihracatta başarılı olunacağına inandığını söyledi. İthalatta da teknolojik olarak ileride olan ülkeler olan Almanya ve ABD’nin önde geldiğini vurgulayan Aktaş, artık müsteşarlığın sistem bazında herhangi bir ülkeye doğrudan ihale vermediğini, daha çok bu ülkelerden A sistem ya da sensör bazında ithalatlar olduğunu, bu ithalatları da düşürmek için sektörel strateji kapsamında üniversite-sanayi işbirliğine önem verildiğini dile getirdi.