The Economist: "AB müzakereleri geçici ölüm halinde"

The Economist: "AB müzakereleri geçici ölüm halinde"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LONDRA - Türkiye'nin AB üyeliği perspektifinin sürmesinin ülkenin daha demokratik ve istikrarlı olması için büyük bir önem taşıdığı bildirildi. The Economist dergisi, Avrupa Komisyonu Üyesi Olli Rehn'in, Türkiye'nin katılım sürecini, son durak kadar önemli olan bir yolculuğa benzettiğine dikkat çekerek "Eğer üyelik, son durak olarak dışlanırsa yolculuk devam edemez" diye yazdı. İngiltere'de yayınlanan The Economist dergisi, AB'nin genişlemesini değerlendirdiği analizinde genişlemenin eski ve yeni tüm üyelerini zenginleştirdiğini, son genişlemenin tüm korkulara karşı yararlı olduğunu belirtti. Üye olmaya talip ülkelere de değinen dergi, "En zor vaka Türkiye" dedi. Türkiye'nin üyelik girişiminin şu anda "geçici ölüm" halinde diyen dergi, bazı müzakere başlıklarının Türkiye'nin limanlarını Rumlar'a açmadığı için askıya alındığını anımsattı. AKP davası ciddi sorun Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin, Türkiye'nin üyeliği karşıtı tutumuna dikkat çeken dergi, "Türkiye'nin ciddi sorunları da var, başta laik düzeni tehdit ettiği gerekçesiyle iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ni yasaklamayı tehdit eden dava" yorumunu yaptı. Türkiye'nin üyeliği lehinde birçok stratejik argümanın bulunduğunu kaydeden dergi, "Büyük, laik bir Müslüman demokrasisidir. Boğazları ve Avrupa'yı enerji konusunda Rus gazına bağımlılığının azaltılmasına olanak sağlayacak gaz ve petrol güzergahlarını kontrol ediyor. Bu argümanlar, Türkiye'yi önemli kılıyor. Ancak birçok Avrupalı bunun AB'ye katılmasını gerektirmediğini düşünüyor" diye yazdı. The Economist, son Eurobarometer anketinin Almanlar'ın yüzde 69'unun, Fransızlar'ın yüzde 54'ünün ve Avusturyalılar'ın yüzde 81'inin Türkiye'nin üyeliğine karşı olduklarını gösterdiğini de anımsatıkktan sonra Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'in, değerlendirmesine yer verdi. Rehn, AB katılım sürecini bir yolculuğa benzeterek yolculuğun son durak kadar önemli olduğunu, Avrupa'nın, Türkiye'nin stratejik önemi olduğu için Müslüman dünyasında istikrar ve demokratik çıpasının olarak "daha modern, demokratik ve istikrarlı" olmasını istediğini söylemişti.