”Ticaret ulusal para birimleriyle yapılmalı”

Bakan Tüzmen, Türk bankalarının tamamen kendilerinin belirledikleri her türlü para birimiyle işlem yapabilmelerine imkan sağladıklarını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, iki ülke arasındaki ticaretin ulusal para birimleriyle yapılması gerektiğini söyledi.

Bakan Tüzmen, bugün Crown Plaza Otel'de İran Ticaret Bakanı Mesud Mirkazımi ile görüştü İran ile Tercihli Tarife Protokolü (PRETAS) Anlaşması'nın imzalanmasının ardından, Türkiye-İran İş Forumu'na katıldı.

Tüzmen, burada yaptığı konuşmada, dünya ekonomisinin bu yıl, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ilk defa yüzde 1'in üstünde küçülmesinin beklendiğini kaydederek, Uluslararası Para Fonunun son tahminlerine göre, 2009'da gelişmiş ülkelerin ekonomilerinde yüzde 3,8 oranında küçülme yaşanacağını belirtti.

Dünya ticaretinde de bu yıl yüzde 11'in üzerinde bir daralma beklendiğini ifade eden Bakan Tüzmen, dünya ekonomisinde en erken, 2010 yılı başlarında büyüme sinyallerinin alınmaya başlanacağını, bunun da çok sınırlı olacağını, 2010'dan sonra ise dünyanın uzun süre, bugün yangını söndürmek için kullanılan parasal genişlemenin faturasını enflasyon olarak ödeyeceğini kaydetti.

Tüzmen, uygulanan korumacı politikaların bedelini ise yeni gelişen ülkeler başta olmak üzere, hep birlikte daha az ticaret yaparak ödeneceğini söyledi.

Türkiye olarak bu dönemi komşularla daha fazla ticaret ve ekonomik işbirliği yaparak atlatmayı öngören bir strateji izlendiğini anlatan Tüzmen, "Komşularımızdan ayak basmadık yer bırakmadık. Bunların neticelerini de ticaret olarak, müteahhitlik projesi olarak alıyoruz, almaya da devam edeceğiz" dedi.

Bakan Tüzmen, İran'ın 2000 yılında başlatılan Komşu Ülkeler Stratejsi'ni ilk başlattığı iki ülkeden biri olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin ticaretinin ülke ve sektörel bazda çeşitlenmesini sağlayacak bu stratejinin artık ikinci aşamasına geçtiklerini söyledi.

"Bundan sonraki hedefimiz, komşularımız ile ülkemiz arasında (tek bir ekonomik alan) oluşturulması projesinin gerçekleştirilmesi" diyen Tüzmen, bugün zor gibi görünen bu projenin önümüzdeki 10 yıl içinde adım adım gerçekleştireceklerini söyledi.

Helal gıda

İran'da hala yüksek koruma oranları, gümrük vergilerinde çok sık yapılan artışlar, ihtisas gümrükleri ve ithalatta mevsimlik kısıtlamalar gibi ikili ticaretin gelişmesine engel olacak uygulamalar yapıldığını ifade eden Tüzmen, şöyle devam etti:

"Tekstil ve konfeksiyon ithalatı için getirilen İhtisas Gümrük uygulamasının bizleri son derece rahatsız ettiğini belirtmeliyim. ECOTA Anlaşmasını, İran'ın ürün listelerini sekreteryaya iletmemesi nedeniyle uygulamaya başlayamadık. İran'ın bu yöndeki çalışmalarını hızlandırmasını bekliyoruz.

İslam ülkeleri arasında ortak helal gıda standardı oluşturulması konusunda da çok fazla mesafe kaydedemedik. Bu projede de birlikte hareket etmeyi öğrenmeli ya da yolunu bulmalıyız."

Tüzmen, ticaretin finansmanı ile ilgili olarak, yaşanan sorunların Türk Eximbank'ın devreye sokularak önemli ölçüde aşıldığını belirten Tüzmen, ticaretin ulusal para birimleri ile yapılması, bu konuda büyük rahatlama sağlayacağını söyledi.

Kısa süre önce yapılan mevzuat değişikliği ile Türk bankalarının tamamen kendilerinin belirledikleri her türlü para birimiyle işlem yapabilmelerine imkan sağladıklarını kaydeden Tüzmen, bu değişiklikle ticaretin ulusal para birimleri ile yapılmasının önünde Türkiye'de artık bir engel kalmadığını, İran'ın iç düzenlemelerini tamamlamasının beklendiğini bildirdi.

Konuk bakan

İran Ticaret Bakanı Mesud Mirkazımi de iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkin son yıllarda geliştiğini belirterek, ticaret hacminin 20 milyar dolara ulaşmasının hedeflendiğini kaydetti.

Mirkazımi, Riyal ve Lira ile ticaretle batıdaki sorunlardan korunulabileceğine işaret ederek, bölge ülkelerinin kendi menfaatlerini koruması gerektiğini söyledi.

Konuk Bakan, Türkiye ve İran arasındaki gümrüklerde yaşanan sorunların giderilmesi için ortak bir komite kurularak, sorunların çözümlenebileceğini kaydederek, Tercihli Ticaret Anlaşması ile 20 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine rahatlıkla ulaşılabileceğini belirtti.

Konuk Bakan, iki ülkede var olan potansiyellerin tanınmasının önemine dikkat çekerek, ortak demir yolu projelerinin gerçekleştirilebileceğini, gemicilik alanında ortak çalışmalar yapılabileceğini, ortak araştırma projelerinin oluşturulabileceğini söyledi.