TMSF, Adabank'ta şansını yeniden deneyecek / BDDK iptali işe yaradı, TMSF mali yeterlilik arayacak

TMSF, Adabank'ta şansını yeniden deneyecek / BDDK iptali işe yaradı, TMSF mali yeterlilik arayacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) 'mali yapıda yetersizlik' nedeniyle Kuveytli The International Investor şirketine satış başvurusu reddedilen Adabank için yeniden ihaleye çıkıyor. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, önümüzdeki hafta içinde Adabank'ın satış şartlarını, fiyatı ve takvimi ilan edebileceklerini bildirdi. Denetim, vergi ve danışmanlık firması KPMG tarafından düzenlenen "Türkiye finansal risk yönetimi" konferansında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ertürk, Adabank'ta yargı sürecinde dava açanların yürütmeyi durdurma talebinin reddedildiğini belirterek, "Önümüzde hukuki bir engel kalmadı. Adabank'ın artık küçük bir banka olarak sistemde yaşamasını istemiyoruz. Mutlaka bir çözüme kavuşturulmasını istiyoruz" dedi. "İyi talep olabilir" Satış takvimini ve şartlarını önümüzdeki hafta ilan edebileceklerini bildiren Ertürk, iyi bir talep olacağı beklentisi taşıdığını ve yabancı yatırımcıların da devreye girebileceğini ifade etti. Tek dezavantajın Adabank'ın şube altyapısının olmaması olduğunu söyleyen Ertürk, "Lisans ağırlıklı bir varlık yapısına haiz. O nedenle, oraya yatırım yapacak yabancıların da yerlilerin de Adabank'ı sistemde daha büyük bir oyuncu haline getirmek için oraya biraz daha fazla sermaye ile girmeleri, daha büyük bir mali güçle girmeleri gerekiyor. Onun için biz bu defa ön yeterlilik şartları koyacağız. O ön yeterlilik şartları daha çok bu düşünceyle, yani yatırımcılarda Adabank'ın gerektirdiği finansal yapıya sahip olmasını arayacağız" diye konuştu. Ertürk'ün sözleri Adabank'ın yüzde 99.99'luk hissesinin Kuveyt merkezli The International Investor'e satış başvurusunu reddeden BDDK'nın kararını hatırlattı. BDDK, geçen yıl ağustos ayında başvuruyu reddederken, en önemli gerekçe olarak alıcı grubun mali yapısının yetersizliğini göstermişti. Adabank'ın satış zamanlamasının kötü olmadığını söyleyen Ertürk, "Bu ikinci seferde başarılı olacağımıza inanıyoruz" dedi. "Kuş gibi rahatım" CHP'nin gensoru önergesiyle yeniden gündeme oturan ATV-Sabah satışında tek alıcı olmasının tartışma yarattığını hatırlatan Ertürk, ihale öncesinde 8 yatırımcının şartname aldığını ancak uluslararası türbülansın şiddetlenmesi nedeniyle yabancı yatırımcıların ihaleye ilgi göstermediğini söyledi. Yerli yatırımcılarda medya sektörüne karşı ilgisizlik bulunduğunu belirten Ertürk, "Çok sayıda katılımcı olup düşük bir fiyat olmasındansa tek katılımcı ama istediğimiz fiyatı alabildiğimiz bir ihale bize daha sempatik geliyor. Şu anda rahatım kuşlar gibi... Eğer uluslararası finansal problemler yaşanmamış olsaydı, fiyat onun üstüne de çıkabilirdi" dedi. Satışdan elde edilen 1.1 milyar doların paylaşımı konusunda oluşturulan sıra cetvelinin önümüzdeki hafta kesinleşebileceğini anlatan Ertürk, itirazların olması durumunda sürecin uzayabileceğini, sorun çıkmazsa bir sonraki hafta ödemelerin yapılabileceğini duyurdu. TMSF'nin global krizin etkisini yaşadığını anlatan Ertürk, "Büyük yatırım kuruluşları karar verdikleri halde vazgeçtiler ya da görüşmeler belli bir aşamaya gelmişken orada kesildi. Yabancıların çekildiği piyasalarda çok az sayıda alıcıyla karşı karşıya kalıyoruz" dedi. ABD'de W gelişmesi olacak Finans sektörünü buluşturan konferansta ise subprime krizinin yansımaları tartışıldı. KPMG Türkiye Başkanı Bülent Ejder, geçerliliği kanıtlanmış ve küresel olarak tanınmış banka yönetim stratejileri ve risk modellerinin artık yeterli olamadığını savunurken, "Bankacılık sistemi tüm esaslarının değişeceği bir yolculuğa çıkıyor" dedi. Fortis Bank Türkiye İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Yvan de Cock ise ABD'de başlayan krizin Avrupa ve gelişmekte olan piyasalara etkilerini anlattı. Cock, mortgage kredilerinin değişken faizli olanlarının vadelerinin yaz aylarında dolacağına işaret ederek, "Bunlar yeniden fiyatlanacak ve yeni batacak bazı krediler ortaya çıkacak" dedi. ABD'de mali canlandırma önlemlerinin etkisi geçince 2009'da yeniden bir durgunluk yaşanabileceği uyarısı yapan Cock, ABD ekonomisinin 'W' şeklinde bir gelişme izleyeceğini kaydetti. Cari açığı ve dış borç riski yüksek olan gelişmekte olan ülkelerde sıkıntı yaşanabileceğini vurgulayan Cock, Türkiye'nin uluslararası çalkantıdan bir miktar etkilenebileceğini, fonlama maliyetlerinin artabileceğini söyledi. Gözle görülür vadede riskimiz yok Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cüneyt Sezgin de Türkiye'de mortgage kredi hacminin yüksek olmadığını, karmaşık türevlerin, menkulkıymetleştirmenin bulunmadığını hatırlatarak, "Subprime benzeri bir problemden Türkiye'de bahsedemeyiz. Gözle görülür vadede de böyle bir risk yok" dedi. Takipteki kredilerin oranının tüm kredilere oranının yüzde 3'ler seviyesinde olduğuna işaret eden Sezgin, Türkiye'deki büyümenin ciddi biçimde daralması durumunda firmaların alacaklarını tahsil etmekte zorlanacağını, bunun da bankaların aktif kalitesini bozacağını kaydetti.