Toplu görüşmelerin dördüncü turu sona erdi
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Bakan'ın ifadelerini ileriye dönük ümitleri artırıcı bir adım olarak gördüklerini söyledi.
ANKARA - Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kamu çalışanlarına toplu sözleşme ve grev hakkı tanınması talebine ilişkin, "Sayın Bakan'ın, 'burada bir zaruret var, bir düzenleme yapmak gerekiyor, bu düzenlemeyi yapalım' iradesini ileriye dönük ümitlerimizi artırıcı bir adım olarak görüyoruz" dedi.
Gündoğdu, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen toplu görüşmelerin 4. turunun ardından yaptığı açıklamada, toplu sözleşme ve grev hakkıyla ilgili oldukça verimli, geleceğe ilişkin ümitlerini artıran bir çalışma yaptıklarını söyledi.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın, konuyla ilgili düzenleme yapılmasında zaruret bulunduğunu ifade ettiğini dile getiren Gündoğdu, "Sayın Bakan'ın, 'mutabakat metninde bu talebin yürürlüğe girmesine, uygulanabilirliğine dair yer verelim, ancak mutabakat metninde yer verilme biçimini de ilgili bakanlarla görüşerek bir sonraki görüşmeye daha somut ifadeyle geleyim' diye bir iyi niyet, diyalog yaklaşımı var. Bu konunun, masada bugün çözülmeyeceğini biliyoruz. 2010'un başında ortak bir çalıştayla konunun tüm teferruatlarıyla çalışmasını yapıp, ilgili düzenlemeyi gerçekleştirmek üzere bir konsensüs oluştu" diye konuştu.
Toplu sözleşme talebine sıcak yaklaşım olmaza diğerlerinin hiçbir anlamı olmadığını vurguladıklarını anımsatan Gündoğdu, bugünkü yaklaşımın sıcak olduğunu, ümitlerini artırdığını belirtti.
İlgili kurumların konuyla ilgili birlikte çalışmasının önemini bildiklerini ifade eden Gündoğdu, "Önemsediğimiz şey ILO, AB kulağımızı çektiğinde iş yapmak değil, ülkemize, halkımıza, çalışanlara gerekli olduğu için kendimiz yapalım istemiştik. Bu çalışma anlayışının yürürlüğe gireceğine dair inancımız, kanaatimiz artmıştır" dedi.
Gündoğdu, basın mensuplarının soruları üzerine çalıştayın gelecek yılın Ocak ayında gerçekleştirilmesi konusunda uzlaştıklarını bildirdi.
Ülkedeki demokratikleşme ihtiyacının çalışma hayatına da yansıtılması düşüncesinde olduklarını anlatan Gündoğdu, şöyle konuştu:
"Sayın Bakan'ın, 'evet burada bir zaruret var, bir düzenleme yapmak gerekiyor, bütün talepler bunu gösteriyor, bu düzenlemeyi yapalım' iradesini ileriye dönük ümitlerimizi artırıcı bir adım olarak görüyoruz. Toplu görüşme düzeni çalışanların haklarını korumak için yeterli değil. Masada değil, yasada sorun var. yasanın sorunu çözülürse, masada çalışanların hakkını daha rahat aramamız sağlanacak diye düşünüyoruz."
Gündoğdu, basın mensuplarının soruları üzerine, toplu sözleşme ve grev hakkıyla ilgili, tarafların katılımıyla yapılacak çalıştayın Ocak 2010'da gerçekleştirileceğini bildirdi.
"Siyasi irade kamu çalışanlarına grev hakkı vermek istemiyor"
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, siyasi iradenin, kamu çalışanlarına grev ve toplu sözleşme hakkı verilmesi konusunda kesinlikle taviz vermek istemediğini savundu.
Akyıldız, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen toplu görüşmelerin 4. turunun ardından yaptığı açıklamada, masada, kamu çalışanlarının grev ve toplu sözleşme hakkı için yasal zeminin olgunlaştırılması konusunda siyasetin acele etmediğini, bu hakların önüne siyaset engeli çıkarıldığını ifade ettiklerini ve bu engelin kaldırılmasını istediklerini söyledi.
Grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkının önündeki engellerin başında siyasi iradenin geldiğini öne süren Akyıldız, uluslararası sözleşmelerin kamu çalışanlarına bu hakkı tanıdığını savundu. Akyıldız, şöyle konuştu:
"Gelişmeleri aşağı yukarı tahmin ettiğimiz için grev ve toplu sözleşme hakkının hayata geçirilmesi konusunda uzunca bir süreye ihtiyaç duyulacağı kanaatiyle 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun önemli bazı maddelerinde değişiklik yapılması talebimizi yineledik. Toplu sözleşmenin kapsamı genişletilmeli, Uzlaştırma Kurulu kararları taraflarca kabul edilecek bir noktaya getirilmeli dedik. Ancak siyasi irade, son değerlendirmesinde, kanunla ilgili taleplerimizin yapılacak görüşmelerle değerlendirilebileceği ifade edilmiştir.
KESK, kendilerinin kararı gereğince bu toplantılara katılmamaktadır. Memur-Sen, 2010 yılındaki toplu görüşme eğer grevli, toplu sözleşmeli bir şekilde gerçekleşmezse toplantıya katılmayacağını açılamıştır. Görünen odur ki 2010 yılında toplu görüşme masasında Türkiye Kamu-Sen tek başına olacaktır. Anlaşılan odur ki grev, toplu sözleşme konusunda siyasi irade kesinlikle taviz vermek istememektedir. Açıkçası başından beri söylediğimiz 'grev, toplu sözleşme hakkımızın önündeki tek engel siyasi iradedir' sözü net bir şekilde bugün bir kez daha anlaşılmıştır.
Biz siyasi iradenin bu konudaki tavrını daha net, daha açık bir şekilde kamuoyuyla paylaşmasını istiyoruz. Bunu Sayın Başbakan'ın bizzat kendi ağızından duymak istiyoruz. Aksi takdirde kamu çalışanlarını oyaladıkları kanaati bizde hakim olacaktır. Sayın Başbakan, 2004'te, 'size grev ve toplu sözleşme hakkı vereceğiz' demişti. Aradan 5 yıl geçti herhangi bir hak veya uygulama söz konusu olmadı. Şimdi yeni bir taahhütle, yeni bir yazılı metin olgunlaştırılması bizi tatmin etmemektedir. Bugün son durum değerlendirmesinde dahi grev, toplu sözleşme hakkı konusunda net bir açıklama yapılmaktan kaçınılmakta, kamu çalışanları oyalanmaktadır."
"ILO ne ki diye soruyorlar"
Akyıldız, ILO normlarında grev ve toplu sözleşme hakkını savunurlarken, Kamu İşveren Kurulu üyelerinin ILO normları konusundaki tavrını eleştirerek, şunları kaydetti:
"Biz ısrarla ILO normlarında grev toplu sözleşme hakkının uygulanması konusunu gündeme taşımaya çalışırken, Kamu İşveren Kurulu üyelerinin ILO normlarının ne anlama geldiğinin farkında olmadıklarını gördük. Bu bizim açımızdan çok büyük bir üzüntü kaynağı olmuştur. 'ILO ne ki' diye soruyorlar, 'ILO'dan ne anlıyorsunuz' diye soruyorlar. Böyle bir anlayış olur mu? Onun için şiddet ve nefretle kınıyorum bu anlayışı. ILO normlarının ne olduğunu Kamu İşveren Kurulu öğrenmek zorundadır. Yoksa kendi dünyalarına, kendi kabuklarına çekilmiş bir görüntü içinde kalırlar."
Mali haklarda sonuç elde edebilmek için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Akyıldız, "Ne kadar sonuç elde edebileceğimizi göreceğiz. Anlaşılan o ki siyasi irade açık kapı bırakmak ya da bizimle uzlaşmak gibi bir niyet taşımamaktadır. Biz böyle bir heves, böyle bir adım görmedik. Biz yanılmak istiyoruz" dedi.