TTK'nın bilançosu ibra edilmedi

TBMM - Türkiye Taşkömürü Kurumunun (TTK) ve Kozlu işletmesi dışındaki bağlı müesseselerinin 2011 yılı bilançoları ile kurumun ve bağlı müesseselerinin 2012 yılına ilişkin bilançoları TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonunca ibra edilmedi.  

TTK'nın ve bağlı müesseselerinin 2011 ve 2012 yıllarına dair bilançoları TBMM KİT Komisyonunda görüşüldü.  

Toplantıda sunum yapan TTK Genel Müdürü Burhan İnan, bu yıl için öngörülen kömür üretiminin 1 milyon 365 bin ton olarak programlandığını belirterek, eylül ayı sonu itibarıyla 969 bin 682 ton üretim yapıldığını kaydetti.  

Kurumun personel sayısının 10 bin 963 seviyesinde bulunduğunu dile getiren İnan, bu yıl için belirlenen 64 milyon liralık yatırımın yüzde 28,25'nin gerçekleştirildiğini ifade etti.  

Bu yıl 580,42 milyon liralık zarar beklendiğini bildiren İnan, 31 Ağustos 2014 itibarıyla kurumun 63 milyon 350 bin lira alacağına karşılık 32 milyon 779 bin lira borcunun bulunduğunu söyledi.  

Üretim artışının sağlanarak yılda 5 milyon ton üretim seviyesine ulaşmayı hedeflediklerini anlatan İnan, bu hedefe ulaşabilmek için işçi sayısının norm kadro seviyesinde yer altında 11 bin 500, yer üstünde 2 bin 500 olmak üzere toplam 14 bin seviyesinde tutulması gerektiğini aktardı.  

İnan, faaliyetlerin yürütülmesi ve üretimin devamı açısından, acil olarak 2 bin 200'ü pano ayak üretim işçisi, 1000'i de üretime destek işçisi olmak üzere toplam 3 bin 200 işçiye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.  

Türkiye'nin yıllık koklaşabilir taşkömürü ihtiyacının 6 milyon ton olduğuna işaret eden İnan, bunun 7-8 milyon ton seviyelerine ulaşmasının öngörüldüğünü ifade etti.  

Sunumunun ardından İnan, komisyon üyesi milletvekillerinin özellikle Amasra'da maden sahası kiralanan bir firma ile TTK arasında yapılan redevans sözleşmesine ilişkin soruları yanıtladı.  

Firmanın, sözleşme koşullarını yerine getirmemesine karşın süre uzatımı taleplerine olumlu yanıt verilmesi yönündeki eleştirileri üzerine İnan, söz konusu firmaya süreleri karşılıklı evraklar çerçevesinde verdiklerini söyledi.  

Verilen sürelerin yargıya da taşındığını dile getiren İnan, şunları kaydetti: 

 "Yargı da bunu denetledi ve sonuçta kovuşturmaya gerek olmadığına karar verdi. Son istediği süre talebini biz haksız gördük. Gerekçeler bizce uygun değildi. '500 bin tonluk redevans paramızı verin' dedik. Firma, sürenin hakkı olduğunu, bu parayı ödeyemeyeceğini, dolayısıyla konuyu mahkemeye taşıyacağını söyledi. Bizim için önemli olan devletin, milletin menfaatidir. Hep o çerçevede davranıyoruz. Mahkeme redevans bedelinin alınmaması, firmanın teminatının irat kaydedilmemesi şeklinde karar aldı. Mahkemenin sonuçlanmasını bekliyoruz. Mahkeme sonuçlandığında hazırlık süresince 500 bin tonluk taahhüt miktarını alacağız." 

Firmanın 250 milyon dolarlık yatırım yaptığını ifade eden İnan, iş bittiğinde Avrupa'nın en büyük maden projelerinden birinin hayata geçmiş olacağını belirtti.  

CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, firmaya 9 yıl boyunca süre uzatımı imkanı tanınmasına karşın alınan teminatın irat kaydedilmemesini eleştirdi.  

CHP Adana Milletvekili Turgay Develi'nin gündeme getirdiği yaklaşık 9 milyon avro karşılığı 8 lokomotif alındığı ve bunların deneme süreleri tamamlanmadan kesin kabul işlemlerinin gerçekleştirildiği iddialarına da yanıt veren İnan, 2007 yılında 8 phs motor alındığını ifade etti.  

2008 yılında 4 motor daha alındığını belirten İnan, toplam 12 araçtan 10'unun geçici kabulünün yapıldığını, geçici kabulü yapılmayan 2 araç için mahkemeye başvurduklarını söyledi. Lokomotiflerin kesin kabul işlemlerinin yapılmadığına işaret eden İnan, lokomotiflerin 10 tanesinin çalıştığını, 12 lokomotif için toplam 2 milyon 384 bin 164 avro ödendiğini bildirdi. 

Develi'nin, Sayıştay Raporu'nda da yer alan, bir maden ocağının iş güvenliği noksanlıkları nedeniyle üretime kapatılmasına karşın 2012 üretim taahhütü olan 8 bin 610 tonun 6,3 katı olan 54 bin 409 ton üretimi nasıl yaptığına ilişkin sorusu üzerine İnan, söz konusu soruyu yazılı yanıtlayacağını söyledi. 

AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç da TTK'nın gerek kendi anlatımları gerekse Sayıştay'ın tespitleri göz önüne alındığında "bitmiş" konumda olduğunu kaydetti.  

3 yıl içinde bir yandan kurumun sattığı ürünün fiyatı düşerken diğer yandan ise üretim maliyetlerinin arttığına dikkati çeken Domaç, "Hem üretim maliyetinin arttığı hem satış fiyatının giderek düştüğü bir üründe 'devam' demek yavaş yavaş ölmek demektir ama bu, hızlı ölüyor. Bana göre buranın derhal kapanması lazım" değerlendirmesinde bulundu.  

Toplantı sonunda yapılan oylamada TTK ve Kozlu İşletmesi dışındaki bağlı müesseselerinin 2011 yılı bilançosu ile 2012 yılına ilişkin kurumun ve bağlı müesseselerinin bilançosu ibra edilmedi.  

Komisyonun bugünkü gündeminde bulunan Türkiye Kömür İşletmelerinin (TKİ) 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin bilançolarına ilişkin toplantı ertelendi.