Türban TBMM Genel Kurulu'nda akademisyenler 'kamplaşmada'
Türban TBMM Genel Kurulu'nda akademisyenler 'kamplaşmada'
İSTANBUL - Meclis Genel Kurulu'nda bugün görüşülecek türbanın yüksek öğretimde serbest bırakılmasını içeren Anayasa değişikliği teklifi akademisyenleri ikiye böldü. Türban cephesinin tarafları konuyu DÜNYA'ya yorumladı. Prof. Dr. Türkan Saylan, konunun bir rejim sorunu haline geleceğini iddia ederek, hükümete son kez "Vazgeçin" çağrısı yaptı. Türban konusundaki çözümün yargıdan dönebileceği yorumunu yapan Saylan, üniversitelerde kargaşa yaşanabileceği ve kamplaşmaların ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu. Üniversitelerde 'türban'ın serbest bırakılması için yayınlanan bin 920 kişinin imza attığı 'Özgürlük Bildirisi' fikrinin öncüsü Selçuk Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Şaban Çalış ise taleplerinin hiçbir inanç, düşünce, ırk, cinsiyet ayrımı olmadan öğrencilerin üniversitelere özgürce girmeleri olduğunu belirtirken, türban meselesinin rejim tehdidi olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Çalış, "Suni gerilime gerek yok" mesajı verdi. İşte iki karşıt görüşten türban yorumları: TÜRBAN NEDEN SERBEST KALMALI? Sorun özgürlük sorunu rejim kaygısı yanlış Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Şaban Çalış: Bizce başörtüsü konusu bir 'özgürlük' sorunu. Biz başka hiçbir kavram kullanmıyoruz. Diyoruz ki, bizim öğrencilerimiz, üniversitelere hiçbir inanç, düşünce, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın istedikleri gibi giyinip gelsin. Bizim bunun dışında talebimiz yok. Konunun bazı çevrelerce rejim tehdidi olarak algılanmasını doğru bulmuyorum. Biz Cumhuriyet'i tehdit ettiği yönünde bir kaygı taşımıyoruz. Kılık kıyafetle ilgili bir konunun da rejim meselesi olarak algılanmasını çok da doğru bulmuyoruz. Bu iki konu çok zor bir bağlantıdır diye düşünüyoruz. Öğrenci kararını verir Üniversite çağına gelen öğrenciler reşittir. Nasıl giyineceklerini başlarına ne koyacaklarını, nasıl etek giyineceklerini, nasıl t-shirt giyeceklerine kendileri karar verecekler. Türban konusu eğitim-öğretim sürecini etkilemez. Öğrenciler arasında bir sorun yaratmaz aksine barışçıl bir ortama zemin hazırlar. 20-30 yıllık suni bir gerilim var. Buna hiç gerek yok. Bunu ne biz, ne rektörlerimiz, ne öğrencilerimiz, ne üniversitelerimiz hak etmiyor. Üniversitede çoğulculuk esas Üniversitelerde bazı akademisyenler türbanın serbest bırakılması sonrasında derslere girmeyeceğini söyledi. Ben Türkiye'deki hiçbir öğretim üyesinin bizim yayınladığımız metne hayır diyeceğini zannetmiyorum. Ama bazı kaygıları olabilir onları da anlayışla karşılıyorum. Hiçbir öğretim üyesinin eğitim faaliyetlerinden geri kalacağını, dini ne olursa olsun, dili ne olursa olsun eğitim almak isteyen insanlara olumsuz gözle bakacağını düşünmüyorum. Bu sadece tepkidir geçici bir durumdur bence. Türban konusu akademisyenler arasında kutuplaşma yaratmaz. Çünkü üniversite kavramı içinde çoğulculuk esastır. Tek renkten üniversiteyi yakalamak mümkün değil. Bizim yaptığımız tam bir üniversite kavramını ortaya koyuyor. Yoksa bir cepheleşme olarak algılanmamalı. TÜRBAN NEDEN YASAK OLMALI? Üniversitelerde kargaşa yaşanır, konu yargıdan döner Prof. Dr. Türkan Saylan: Senelerden bu yana konu siyasal İslam'ın baskısı haline geldi. Üniversitelerde kargaşa yaşanacağını biliyoruz. Üniversitenin bir kuralı var. Bu çocuklar kuralı çiğneyerek, okula gelecekler. AKP, MHP'yi de koltuğunun altına alarak ekonomi, AB gibi meseleler varken, bu konuya sarıldı. Bundan vazgeçmelerini bekliyoruz. Konunun da yargıdan dönebileceğine inanıyoruz. Rejimi de değiştirebilirler Türban konusunun özgürlük sorunu olduğuna katılmıyorum. Başkasının özgürlüğünü engellediği takdirde bu özgürlük sayılamaz. Biz demokrasi ve Atatürk ilkelerini savunarak, konuya karşı çıkıyoruz. Kimseye danışılmadan yapılmasına karşı çıkıyoruz. Yüzde 47 oy aldım diye bu işi oldu bittiye getirmek olmaz. O zaman bu kadar oy aldım diye rejimi de değiştirebilirler. Adım adım da bu noktaya gelindi. Üniversitelerde kamplaşma yaratır Bu üniversitelerde öğretim üyeleri arasında da kamplaşma yaratacak. İktidarın elinde bazı güçler var. Yeni YÖK Başkanı'nı seçti. Yeni YÖK Başkanı üniversitelere gidip, 'Size şu kadar kadro vereceğim' diyerek bazı akademisyenler üzerinde baskı da kurabilir. Türban serbestisinden sonra üniversite öğrencileri arasında da sorun çıkabilir. Bu konunun sorun yaratma potansiyeli yüksek. Geçmişte bunları yaşadık. Bir kısmı makyajlı gelecek, bir kısmı diğer türlü. Birileri mazlumu oynayacak.