Türkiye 'model' olmak üzere

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Raiser, "Türkiye'nin, 2008-09 krizlerinden hızla toparlandığını gördük. Türkiye ve Dünya Bankası, bu başarılı ekonomik ve sosyal reformlardan dersler çıkararak birlikte çalışma alanları aramaktadır" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Martin Raiser, Türkiye'nin, 2008-2009 yıllarındaki mali krizlerden sonra hızla toparlandığını söyledi.

Raiser, Ülke İşbirliği Strateji Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin, 2008-2009 yıllarındaki mali krizlerinden sağlam mali ve ekonomik politikalarla hızla toparlandığını gördük.

Türkiye'nin gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH) 2010 ve 2011 yıllarında sırasıyla yüzde 9,2 ve yüzde 8,5 artmıştır" dedi.

Türkiye'nin cari açığının 2011'de GSYH'nin yüzde 10 seviyesine çıktığını belirten Raiser, enerji fiyatlarındaki artış ihtimali ve belirsizlikler söz konusu olduğu için Türk hükümetinin bu konulara dikkat etmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'nin uzun dönemde kendine iddialı hedefler belirlediğine işaret eden Raiser, şöyle konuştu:
"Türk ekonomisinin orta vadede güçlü büyüme yolunda seyretmesi söz konusudur. Türkiye'nin sosyal ve ekonomik hedefler çerçevesinde yapısal reformları kararlı şekilde uygulamaya devam etmesi gerekecektir. Kısa vadede güçlü makro ekonomik politikalar ve piyasada güveni devam ettirmesi, orta vadede becerilerin ve enerji verimliliğin artırılması, Türkiye'nin ithal enerjiye bağımlılığının azaltılması, uzun vadede ise yurt içi tasarrufların artırılması ve kalkınma çalışmalarının sürdürülmesi, iklim değişikliğiyle ilgili güçlüklerin azaltılması gerekmektedir."
Türkiye'nin stratejik hedefleri arasında rekabetçi gücün ve istihdamın iyileştirilmesi, adalet ve kamu hizmetlerine erişimin artırılması ve sürdürülebilirliğin bulunduğunu söyleyen Raiser, bu hedeflere ulaşmak için Türk hükümeti, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve kalkınma ortaklarıyla çalışmayı arzuladıklarını ifade etti.

Ulusal istihdam stratejinin uygulanması ve kabul edilmesi için destek, iş ortamı ve yatırım ortamıyla ilgili reformlar ve ulusal istihdam politikası çerçevesinin gözden geçirilmesinin tamamlanması, KOBİ'lere orta ve uzun vadeli finansman sağlanması gerektiğini belirten Raiser, adil ve kamu hizmetlerine erişimin sağlanması, erken çocukluk gelişimi hizmetlerinin artırılması, Sağlık Bakanlığı'nın stratejik yönlendirici fonksiyonlarının güçlendirilmesi, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve hükümetle çalışarak toplumsal cinsiyet eşitliği sertifika programı gibi programların gerçekleştirilmesinin sağlanmasının amaçlandığını kaydetti.

Raiser, sürdürülebilirliğin artırılmasıyla ilgili politika danışma uzmanlığı, finansman yoluyla, enerji, çevre ve iklim değişikliğiyle ilgili konulara daha entegre yaklaşımın sağlanması konusunda Avrupa Komisyonu ve diğer kalkınma ortaklarıyla çalışmak istediklerini ifade etti.

"Türkiye'nin başarılı ekonomik ve sosyal reformları"

"Türkiye ve Dünya Bankası, Türkiye'nin başarılı ekonomik ve sosyal reformlarından dersler çıkararak birlikte çalışma alanları aramaktadır" diyen Raiser, sosyal reformlar, afet önleme veya azaltma ya da yatırım ve ticaretin önündeki engellerin azaltılması açısından birlikte çalışma imkanı olduğunu vurguladı.

Dünya Bankası'nın, Türkiye'nin deneyimlerini ve başarılarını uluslararası alanda duyurmak için küresel ağını kullanmayı hedeflediğini bildiren Raiser, şöyle devam etti:
"G-20 ülkesi olarak değişen bölgede liderlik rolü oynayan Türkiye, aynı zamanda iklim değişikliği gibi küresel sorunlarla ilgilidir. Buna yanı sıra AB üyelik hedefi bulunmaktadır. Bizim bilgi yatırım ve araçlarımızı bir orta gelirli ülke olan Türkiye'nin hedefleri ve amaçlarına uyarlamamız gerekiyor.
Türkiye, Dünya Bankası finansmanına erişim konusunda risk açısından sorun yaşayan tek ülke değildir, aynı zamanda uluslararası alanda daha fazla sesini duyurmak isteyen tek ülke de değildir."

Türkiye ile bir önceki Ülke İşbirliği Stratejisi'nin gerçekleştirildiğini kaydeden Raiser, "Bizim için bu stratejinin önemi çok büyük. Türkiye'nin değişen kalkınma hedefleri içinde tamamen kendini uyarlayan bir strateji söz konusudur. Önümüzdeki dönemde de bu esneklik ve uyarlama korunacaktır" ifadelerini kullandı.

Türkiye büyüdükçe Dünya Bankası'nın mali katkısının azaldığını, diğer destek biçimlerinin öneminin ise arttığını vurgulayan Raiser, Türkiye'nin Dünya Bankası ile ortaklığının geliştiğini, sağlık sektöründe, sosyal güvenlik sektörü reformlarında ya da afete hazırlık ve afetle mücadele projelerinde Türkiye'nin öneminin rol modeli olarak arttığını sözlerine ekledi.

(AA)