Türkiye, Avrupa'nın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi oldu
Türkiye, ilk çeyrek büyüme performansıyla AB ülkeleri arasında Malta'dan sonra ikinci sırada yer aldı.
Türkiye ekonomisi yüzde 4,8 ile Malta hariç Avrupa Birliğindeki diğer ülkelerden oransal olarak daha fazla büyüme gösterdi.
Türkiye İstatistik Kurumu'ndan (TÜİK) yapılan açıklamaya göre, Avrupa Birliği ülkelerinin, takvim ve mevsim etkisinden arındırılmamış sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasılaları (GSYH) karşılaştırıldığında, Avrupa Birliğinde yer alan 28 ülkenin 2016 yılı birinci çeyrek ortalama büyümesi yüzde 1,5 iken, 12 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi ülkelerindeki ortalama büyüme ise yüzde 1,6 oldu.
TÜİK'ten yapılan açıklamada şöyle denildi:
"2016 yılı birinci çeyrekte en yüksek büyümeyi yüzde 5,2 ile Malta gerçekleştirmiş, Malta’yı yüzde 4,3 ile Romanya izlemiştir.
Ekonomik büyümenin göstergesi olan büyüklük reel milli gelirdir.
Üretim yöntemi ile GSYH, aynı mal ve hizmetleri üreten birimlerden meydana gelen faaliyet kollarının (tarım, sanayi, inşaat vb.) yurt içi faaliyetleri sonucu yaratmış oldukları mal ve hizmet üretim değerlerinden, bu mal ve hizmetlerin üretimde kullanılan girdilerin çıkarılması sonucu elde edilen değerdir. Bu yöntemde, yurt içinde yaratılan katma değerlerin toplamı olarak GSYH'ye ulaşılır.
2016 yılının birinci çeyreğinde üretim yöntemiyle GSYH 31 milyar 679 milyon TL olmuştur.
Takvim etkisi ve mevsimsel hareketler içeren seride, belirli bir dönemde meydana gelen değişikliğin, verideki gerçek artış veya azalıştan mı, yoksa takvim veya mevsimsel etkilerden mi kaynaklandığını anlamak için seride takvim ve mevsim etkilerinden arındırma işlemi yapılmaktadır.
2016 yılı birinci çeyreği, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH değeri bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,8 artmıştır.
Harcama bileşenlerinin 2016 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4,8’lik büyümeye katkısı incelendiğinde en yüksek katkı yüzde 4,8 ile hane halkı tüketiminden gelmiştir.
Devletin nihai tüketim harcamalarının katkısı yüzde 1,2 olarak gerçekleşmiştir. Stok değişimleri büyümeye yüzde 0,4 ile pozitif katkı sağlarken gayri safi sabit sermaye oluşumu ve net ihracat ise negatif etkide bulunmuştur."