Türkiye biyogaz yatırımında yerinde saydı

BİYOGAZDER Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Ünal, organik atıklar fermente edilirse kimyevi gübre ve gıda ithalatına gerek kalmayacağını belirterek, biyogaz ve biyokütle tesislerinde bugüne kadar hiçbir ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 
 
Canan SAKARYA
 
ANKARA - Biyogaz Yatırımlarını Geliştirme Derneği (BİYOGAZDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Ünal, organik atıkların kullanıldığı biyogaz ve biyokütle tesislerinin yapımında Türkiye'nin bugüne kadar hiçbir ilerleme kaydedemediğini belirterek, "Bir kaç cesur girişimcinin dışında sektörde istenilen ivme sağlanamadı. Derneğimizin yapmış olduğu çalışmalar ve araştırmalar gösterdi ki, bu sektörün daha uzun süre Türkiye'nin enerji açığını kapatmaya katkısı olamayacak" dedi. 
Atıktan enerji üretiminin oldukça zahmetli ve maliyetli bir iş olduğunu, enerji sektöründe yatırım yapanların ise böyle zahmetli bir sektörde yer almak istemediklerini kaydeden Ünal, "Geri dönüşümde devlet tarafından kurallar konulmalı. Dünyanın hiçbir ülkesinde sanayici atıkları için para harcamak istemez. Fakat insanına, doğasına ve çevresine önem veren ülkeler bu işi bir kurala bağlamış, sanayiciye ve yatırımcıya gerekli maddi ve manevi desteği vermekte" dedi. Biyogaz ve biyokütle tesislerinin bilinen en önemli çıktısının elektrik olduğu sanılarak diğer Bakanlıkların bu konuda çok fazla aktif olmadığını kaydeden Ünal, "Tarım Bakanlığı ne zaman ki fermente edilmiş  ve sıvı olarak kullanılması gereken, organik atık gübrenin önemini anlarsa, işte o zaman biyogaz tesisleri Türkiye'de gübre üretim tesislerine dönüşecektir" diye konuştu. BİYOGAZDER Başkanı Ufuk Ünal, şunları söyledi:  
"Türkiye'de her gün 12 milyon ineğin ortalama 30-50 kilo arası atığı düşmekte. En kaba hesapla 480 bin  ton atık toprağa ve suya bir şekilde karışmakta, çevreyi, suyu ve metan gazı nedeniyle havayı kirletmekte.Gene her gün 250 milyon tavuktan 35 bin ton atık ülkemiz topraklarına düşerek, çevreyi kirletmekte. Fermente edilmiş bu organik atıkların Türkiye topraklarının ihtiyacı olan organik maddeyi hemen karşılayamayacağı bir gerçek. Fakat bu günden başlanırsa 10 sene içinde ülke topraklarında üretim ve verimlilik artar, gıda ithalatını kesecek hale gelir, erozyon azalır, arıtma tesisi kurma ihtiyacı azalır, binlerce ziraat mühendisi kırsalda iş imkanına kavuşur." 
 
Kimyevi gübre ihtiyacı azalır. 
"Fermente" gübrenin kimyevi gübre ihtiyacını da azaltacağını kaydeden Ünal, şu anda dünyada en önem verilen konulardan birinin biyokütle tesislerinden çıkan BİYOCHAR olduğunu ve karbon gübresinin tarımda ve hayvancılıkta daha verimli  kullanılması gerektiğini söyledi.  
Ünal, Çevre Bakanlığı'nın atıkların yerinde yok edilmesi, daha değerli hale dönmesi için gerekli çalışmaları yaptığını, ancak hayvansal atıklar veya organik atıklar için BİYOGAZDER ile işbirliğine geçemediğini kaydetti.Yatırımcıları en çok ÇED sürecinin rahatsız ettiğini anlatan Ünal, "Atıkları üretenler cesurca üretime devam etmekteler, toprağı, suyu ve havayı kirletmekteler. Atık yatırımcısı bu atıkları yok etmek, ya da değerli hale getirmek için tesis kurmaya kalktığında ne kendilerine bir yer, ne de bir yol gösterilmekte. Organik gübre yapıyoruz diye piyasada birçok firma sadece hayvansal atıkları toplayarak "aerobik fermentasyon"yapıyor ve kokudan ne yanlarına yaklaşılıyor ne de ortaya çıkardıkları özellikle tavuk gübresi tarıma bir yarar sağlıyor" dedi. 
 
Ünal, sektörün gelişimi için atılması gereken adımları şöyle sıraladı: 
Fermente edilmiş gübrenin KDV'si yüzde 18 den yüzde 1'e indirilmeli.
Organik atık teslim uygulaması acilen başlamalı
Hibe ve krediye ulaşım imkânları artırılmalı
ÇED uygulamaları için muafiyet tanınmalı
Birlikler ve kooperatifler yatırım finansmanı yönünden desteklenmeli