Türkiye Borç para ile kalkınamaz

Baykal, "Türkiye'yi, başkasının parasını ödünç alıp, buraya getirip kalkındıramayız" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

EREĞLİ - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Türkiye'yi, başkasının parasını ödünç alıp, buraya getirip kalkındıramayız" dedi.

Helikopterle Zonguldak'ın Ereğli ilçesine gelen Deniz Baykal, düzenlenen "16. Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali" etkinlikleri kapsamında seçim otobüsü ile Ereğli Lisesi bahçesinde toplanan korteje katıldı.

Deniz Baykal, Atatürk Anıtı önünde son bulan kortej sırasında seçim otobüsünden halkı selamladı.

CHP Lideri Baykal, Anıt önünde gerçekleştirilen festival açılışında, saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından yaptığı konuşmada, Türkiye'de ekonomik krizin etkisinin ciddi şekilde yaşandığını söyledi.

Türkiye'de 4 fabrikadan birinin kapandığını, dünyanın en fazla işsizi bulunan 2. ülkesi haline geldiğini kaydeden Baykal, şöyle dedi:

"Türkiye'yi, başkasının parasını ödünç alıp, buraya getirip kalkındıramayız. Ülkemizi kendi alın terimiz, tasarrufumuz ve kaynaklarımızla biz kalkındırırız. Onun bunun parası ile Türkiye kalkınmaz. Dünyanın her yerinden, her ürün ülkemize geliyor. Kendi ürettiğimiz malları satamıyor, başkasınınkini satıyoruz. Adım adım sanayi çöküyor. Bunlar yanlış politikalar. Başkasının parasını gelip burada yatırım yaparsa kullanalım, ama o yatırıma gelmiyor. Sıcak para bankaya yatıyor. Biz de o bankadaki parayla ithalat yapıyoruz. Ekonomi politikasını değiştireceğiz. Tarıma sahip çıkacak, üretime değer vereceğiz. Siyaset sürekli bir değişimi arar. Türkiye'de şimdi yeni bir döneme doğru gidiyoruz. Ülkemiz kendi yararları doğrultusunda bir ekonomik politika ortaya koyacaktır."

Yolsuzluklarla mücadele

Yolsuzluklarla mücadele edilmesi gerektiğine, yolsuzlukları himaye ederek bir yere varılamayacağına dikkati çeken Baykal, şöyle devam etti:

"Yolsuzluklar, bu ülkenin kanını emiyor. Buna müsaade edemeyiz. Bunun en önemli anahtarı da milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasıdır. Düşünce, fikir, siyaset özgürlüğü için hiç bir sınır olmasın. Milletvekili dediğin her türlü düşünceyi, fikri özgürce ifade etsin. Dokunulmazlık bu anlamda olsun, ama milletvekili hırsızlık yapmışsa dokunulmazlık zırhının arkasına saklanamazsın. Bunu sağlamak zorundayız. Adalet, yanlışlık yapanların hesap vermesi sağlanmadan güvence altına alınabilir mi? Önce yanlış yapan kim olursa olsun hesabını verecek. Milletvekili olsa da verecek, Başbakan olsa da verecek."

Baykal, Türkiye'de devlet kurumlarının "birbirlerine çelme atar halde olduğunu" söyleyerek şunları kaydetti:

"Devlet kurumları birbirleriyle uğraşır haldedir. Birbirlerine engel çıkarmaya çalışır durumdadır. Hiç kimse birbirine güvenmiyor. Devlet kurumları birbirine güvenmiyor, birbirine tuzak kuruyor. Böyle bir tablo olabilir mi? Böyle bir tablo ile Türkiye halkın sorunlarını, ekonomik sıkıntılarını çözebilir mi? Bunlar yanlış işler. Ülkemiz böyle bir yanlışa sürüklenmektedir. Buna karşı gerekli tepkiyi hep beraber ortaya koyacağız."

"Herkes işini yapacak"

"Bizim milletimiz askerin siyasete karışmasından hoşlanmaz, ama siyasetçinin askerin işine karışmasından da hoşlanmaz" diyen Deniz Baykal, şöyle konuştu:

"Herkes kendi işini yapacak. Siyasetçi siyasetçiliğini, asker askerliğini yapacak. Birbirleriyle çatışmayacak, kavga etmeyecekler. Siyasetçi medyaya müdahale etmeyecek, hukuk dışı yollara başvurmayacak. Gazete ve televizyonlar siyasetçileri eleştirecek. Bütün siyasetçileri eleştirdi, eleştirirsen (ben sana dünyayı dar ederim) demeye başladı mı siyaset, o siyaset demokratik olmaktan çıkmıştır. Siyaset yargıya karışmayacak, müdahale etmeyecek. Yargıya saygı gösterecek. Yargıya saygı göstermek de önce kendi hesabını vermekten geçecek. Bunları yeni siyaset ufku Türkiye'de açıldığı zaman gerçekleştireceğiz. Ülkenin ihtiyacı budur."

"Devletin temelleri"

Baykal, Türkiye'nin sorunlarını aşmak için devletin temelleriyle oynamanın gerekmediğini belirterek, şunları söyledi:

"Bizim devletimizin temellerinin sağlam olduğunu, bu devletin mayasını karanların mayayı en güzel şekilde kardıklarını hep beraber bundan sonra da ortaya koymaya devam edeceğiz. Türkiye'nin sorunları, devletin temelleri ile ilgili değil. Devletin temellerini kuranlar nur içinde yatsınlar, hepsine minnet duyuyoruz. Laik, demokratik, bir Atatürk Cumhuriyetini Türkiye'de gerçekleştirmişler. Irak'a, İran'a bir bakıverin. Bizim farkımız, Türkiye bir Atatürk dönemi yaşadı. Laik, demokratik anlayışı ülkemize yerleştirdi. Bu temelle uğraşanların başarıya ulaşamayacağını hep beraber göstereceğiz."

"Ekonomik kriz"

Deniz Baykal, son ekonomik krizde Ereğlililerin çok muhteşem bir örnek verdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Siz kendi kazanılmış haklarınızdan vazgeçerek, arkadaşlarınızın işsiz kalmasını önlemek için en büyük fedakarlık örneğini gösterdiniz. 'Komşum açken ben tok yatamam" dediniz. Bu gerçekten muhteşem bir olaydır. Bu hukuk dışı, anlaşma dışıdır, ama bu örnek gerçekleştirilmiştir. Şimdi hepimiz bunu gerçekleştiren insanlara derin saygı duyuyoruz.

İnşallah bu davranışı sergileyen insanlara Türkiye'nin borcunu ödeyeceği günler de gelecektir. Sizin bu alacaklarınızı, almanızın mümkün olacağı günleri hep beraber yaşayacağız."

Deniz Baykal, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık'ın "denizin mavisi, ormanın yeşili ve güneşin sarısının yalnızca ilçede olduğunu" söylediğini belirterek, ancak bunlar Antalya'da da var diye espri yaptı.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan, Deniz Baykal'ın muhalefet düşüncesiyle söylemesi gerekenleri söylediğini ifade ederek, "Muhalefet ve iktidar demokrasinin vazgeçilmezidir. Bugün burada festival ortamında Ereğli'nin ve Türkiye'nin güzelliklerini göstermeliyiz. Festival her zamanki gibi hoşgörü içinde geçecektir" dedi.

Posbıyık, festivallerinde 16 yıldır sevgi, barış, dostluğu ön plana çıkararak haykırdıklarını söyledi.

Konuşmaların ardından festival meşalesi, Deniz Baykal'ın törenden erken ayrılmasından dolayı protokol üyelerince yakıldı.