Türkiye, en çok yatırım çeken 23. ülke
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü, Dünya Yatırım Raporu'nu açıkladı
İSTANBUL - Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü (UNCTAD) tarafından yayınlanan Dünya Yatırım Raporunda Türkiye, en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ülkeler arasında 23. sırada yer aldı.
Dünya Yatırım Raporu, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Rapora göre, 2007 yılı kesinleşmiş verileriyle Türkiye, en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ülkeler arasında 23. sırada yer aldı. Türkiye, 2006 yılında ise 17. sırada yer almıştı.
2007 yılında Türkiye'nin dünya genelindeki uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığı pay yüzde 1,2 olurken, 180 gelişmekte olan ülke toplamında ise payı yüzde 4,4'e ulaştı.
Yatırım çıkışları itibariyle ise Türkiye, 2007 yılındaki 2,1 milyar dolarlık dış yatırımıyla 50. sırada yer aldı.
Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırım stoğu 2007 itibariyle 146 milyar dolara ulaştı. Söz konusu rakam ile Türkiye, en fazla stoğa sahip ülkeler arasında 21. sıraya yükseldi.
Türkiye 5. sıradan 9. sıraya geriledi
Geçtiğimiz yıl en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ilk 3 ülke 232,8 milyar dolar ile ABD, 224 milyar dolar ile İngiltere ve 158 milyar dolar ile Fransa olurken, gelişmekte olan ülkeler sıralamasında Çin, 6. sıradaki 83,5 milyar dolarlık yatırımla başı çekti.
İlk 10 ülke arasında 2006'da 32. sırada yer alan Hollanda'nın 2007'de 5. sıraya yükseldiği raporda, 2006'da 218. sırada bulunan İrlanda'nın 30,6 milyar dolarlık yatırım ile 16. sıraya yükselmesi, Avusturya'nın ise 41. sıradan 15. sıraya yükselmesi dikkat çekti.
Rapora göre, 2006'da 17. sıradayken 2007 yılında 22 milyar dolarlık girişle dünya genelinde en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken 23. ülke olan ve ilk 20 içine giremeyen Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında Hindistan ve Singarup'un da gerisinde kalarak 5. sıradan 9. sıraya geriledi.
Türkiye, yatırım yapanlar arasında 53'ten 50'ye çıktı
Dünyada en fazla uluslararası doğrudan yatırım yapan ilk 3 ülke ABD, İngiltere ve Fransa olurken, gelişmiş ülkeler doğrudan yatırımların yüzde 85'ini gerçekleştirdi. Gelişmekte olan ülkeler ve geçiş ekonomileri 2007'de 304 milyar dolarlık dış yatırım yaparken, bu ülkeler arasında Hong Kong, Rusya ve Çin dikkati çekiyor.
Türkiye ise geçtiğimiz yıl 2,1 milyar dolarlık dış yatırımı ile 2006'daki 53. sıradan 50. sıraya çıktı. 2007 itibariyle toplam uluslararası doğrudan yatırım stoğu 15,2 trilyon dolara ulaşırken, ABD ve İngiltere en fazla uluslararası doğrudan yatırım stoğuna sahip ülkeler arasında yer aldı.
Yatırım stoğundaki payı yüzde 31 olan gelişmekte olan ülkeler arasında Hong Kong, Brezilya, Çin, Rusya, Meksika, Singapur ve Türkiye en fazla stoğa sahip ülkeler olurken, Türkiye 2006'da yaklaşık 146 milyar dolarlık stoğu ile 25. sıradan 21. sıraya yükseldi. 2007 itibariyle Türkiye'de uluslararası doğrudan yatırım stoğu GSYİH'nın yüzde 22'sini aştı. Uluslararası doğrudan yatırımların toplam sabit sermaye yatırımlarındaki payı yüzde 15,6 oldu.
Dünyadaki yaklaşık 79 bin çok uluslu şirketin yaklaşık 790 bin yabancı bağlı kuruluşunun toplam satışları dünya gayri safi hasılasının yüzde 10'undan fazlasını oluşturuyor ve global ihracatın üçte birini gerçekleştiriyor.
Geçtiğimiz yıl uluslararası doğrudan yatırımlar gelişmiş ülkelerde yüzde 33 artışla 1,2 trilyon dolara, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 21 artışla 500 milyar dolara ve geçiş ekonomilerinde yüzde 50 artışla 86 milyar dolara ulaştı.
Sınır ötesi birleşme satın almalara Türkiye'den 2 işlem girdi
RFS Holdings'in ABN Amro Holdingi, Rio Tinto'nun Alcan Inc.'yi ve Investor Group'un Endesa SA'yı satın alması 2007 yılının başlıca sınır ötesi birleşme ve satın anlaşmaları arasında yer alırken, Türkiye'de gerçekleşen ve Telia Sonera'nın Turkcell payını artırması ve Citibank-Akbank anlaşması global sınır ötesi anlaşmalarda ilk 100 içine girdi.
UNCTAD'ın kaynak gösterdiği Oco Monitor'ün verilerine göre, geçen yıl toplam 11 bin 703 yeni projeden 6 bin 37'sini gelişmiş ülkeler, 4 bin 922'sini gelişmekte olan ülkeler, 744'ünü ise geçiş ekonomileri çekti.
Yeni proje açısından gerilerde bulunan Türkiye 93 yeni proje ile 35. sırada yer aldı. Yeni yatırımlarda Çin ve Hindistan ilk iki sırayı paylaşırken, Vietnam da 258 yeni yatırım projesi ile dikkat çekti.
UNCTAD'ın çok uluslu şirketlerin 2008-2010 dönemine ilişkin yatırım eğilimlerini ortaya koyan ve 226 üst yönetici (CEO) ile yapılan ankette Türkiye, "yatırım için en cazip 15 ülke" arasında yer aldı. Türkiye, 2006'da 22. sıradaydı.
En cazip ülkeler sıralamasında Çin, Hindistan, ABD, Rusya, Brezilya, Vietnam, Almanya, Endonezya, Avustralya, Kanada, Meksika, İngiltere, Polonya, Güney Afrika ve Fransa geliyor. Türkiye ve Fransa sıralamada aynı düzeyde bulunuyor.
Türkiye, Batı Asya ülkeleri arasında bölgesinde 2. sırada
Rapora göre, dünyada uluslararası birleşme ve satın almalar 2007 yılında bir önceki yıla göre yüzde 46 artışla 1,6 trilyon dolar olurken, özel hisse fonlarının payı yüzde 28 düzeyinde gerçekleşti.
Bölgelerin uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığı paylara bakıldığında gelişmiş bölgelerin payı azalırken, gelişmekte olan bölgelerin payı arttı.
Bölgeler itibariyle Avrupa uluslararası doğrudan yatırımlardan en fazla pay alan bölge olurken, bunu Kuzey Amerika, Güney ve Doğu Asya ile Latin Amerika ve Karayipler izledi. Türkiye, raporda Batı Asya ülkeleri arasında bu yıl bölgesinde 2. sırada yer aldı.
Uluslararası doğrudan yatırım akışlarında imalat sanayinin payı düşerken, hizmetler sektörünün payının arttığı dikkat çekti. Raporda yer alan geleceğe yönelik beklentilerde, çok uluslu şirketlerin orta vadeli yatırım planları konusunda daha az iyimser olduğu görülürken, yüzde 70'i yatırımlarını artıracağını söylemesine karşın yatırımlarını büyük oranda artıracağını belirtenlerde düşüş var. Global finansal dalgalanmanın etkileri 2007'de yatırım akışlarına tam olarak yansımazken, 2008'de yüzde 10 düşüş beklentisi söz konusu.
"Ev ödevimiz ortada. Gerekenleri yapmamız lazım"
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Uysal toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ülkeler arasında 17. sıradan geçen yıl 23. sıraya gerilemesiyle ilgili bir soru üzerine Uysal, özellikle ülkenin rekabetçi konumunun devam ettirilmesi noktasında bir gerilemenin söz konusu olduğunu söyledi.
Tahir Uysal, "Ekonomiden ve rekabetçi konumdan gözünüzü ayırdığınızda bunun yansımalarını görüyorsunuz. Ev ödevimiz ortada. Gerekenleri yapmamız lazım" dedi. Uluslararası doğrudan yatırımlar için 2007'deki hareketliliği 2008 ve 2009'da beklemediklerinin altını çizen Uysal, bu yıl 15 milyar dolar seviyelerindeki öngörülerini koruduklarını, gelecek yıl da 12-15 milyar dolar aralığında bir rakam beklediklerini ve buna özelleştirmelerin dahil olduğunu ifade etti.
Bu süreçte özelleştirmelerde Halkbank gibi birtakım fırsatların kaçırıldığını ifade eden Uysal, dünyada gelişmekte olan ülkelerin yaşanan kargaşaya rağmen Türkiye'den daha iyi performans gösterdiğine dikkati çekti. Cari açık dikkate alındığında 15 milyar dolar seviyelerinin risk priminin artması ve maliyetin yükselmesinde etkili olacağına işaret eden Uysal, yatırımcının "sıhhatli" ortamı sevdiğini ve büyümelere önem verdiğini vurguladı.
"2008 ve 2009 daha dar olacak"
Küresel krizin fırsata dönüştürülebileceği yönündeki görüşlere ilişkin bir soru üzerine ise Uysal, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin yüzde 4 gibi büyümesinden bahsediyorsak, bunu fırsat olarak düşünmek olası değil. Yüzde 7 gibi büyürse fırsattan bahsedilebilir. Türkiye'nin dışardan borç alarak büyüme modeli içinde olduğu dikkatten kaçmamalı. Türkiye 2009'da bir krize girmeyecek, ancak yüksek büyüme gerçekleştirmeden orta yolda ilerleyecektir.
Bu arada, yatırım modeli konusunda bir arayış içinde olan Türkiye'nin, özellikle büyük yatırım kalemlerini çekmek için yap-işlet-devret yerine sıhhatli bir modeli de ortaya koyması lazım."
Yatırımlar açısından dünya ve Türkiye'de 2009 beklentilerinde daha temkinli olmak gerektiğine dikkati çeken Uysal, "Yatırımcılar 2007'de frene basmadı, yatırıma devam etti. Ancak gerileme beklediğimiz 2008, mutlaka 2007'ye göre daha aşağıda olacaktır. 2009 da ise dünyada 2008'e göre birleşme ve satın almalar ile doğrudan yabancı yatırımlar açısından daha dar ve küçük bir ortam olmasını bekliyoruz. Türkiye de bundan arınmış değil" diye konuştu. Uysal, özellikle son yaşanan küresel kriz sonrasında dünyada yatırımcıların daha az risk sever hale geldiklerini ifade etti.