Türkiye, en önemli 10 ekonomi arasında yer alacaktır
En etkili 10 iş düşünürü arasındaki Kim, Yerel Zincirler Buluşuyor etkinliğindeki konuşmasında, "Türkiye atacağı adımlarla dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisinde yer alacaktır. Bütün dünya bunun farkında" dedi.
İSTANBUL - Thinkers 50 Listesi'nde dünyanın en etkili 10 iş düşünürü arasında yer alan ve dünyanın en çok satan kitaplar listesindeki "Mavi Okyanus Stratejisi"nin yazarı W. Chan Kim, "Türkiye'nin dünyanın en önde gelen ekonomilerinden birisi olma yolunda en güçlü aday olduğunu düşünüyorum" dedi.
"Yerel Zincirler Buluşuyor" etkinliği için Türkiye'ye gelen ünlü düşünür, soruları yanıtlarken ekonomik kriz ve buhranlarda mavi okyanus stratejisinin kendiliğinden devreye girdiğini, yaratıcı fikirlere sahip olanların yeni pazarlar yaratarak adeta kendi mavi okyanuslarda yüzmeye başladıklarını belirtti.
Türkiye'de kısa zamanda sekiz baskı yapan ve dünyanın en çok satan iş stratejisi kitapları arasında yer alan Mavi Okyanus Stratejisi'nin yeni bir düşünce sistemi önerdiğini anlatan Kim, "Şirketler arası rekabet bazen şiddetli bir hal alır, bazen bu rekabet alanı kanlı bir okyanusa dönüşür. İşte ben buna kızıl okyanus diyorum. Fakat bunun tam karşısında ise mavi okyanus vardır. Mavi yeni pazarları sembolize eder" diye konuştu.
"Ben Türkiye'nin geleceğine inanıyorum"
Kim, talep azalmasına rağmen endüstrinin gerekenden fazla oyuncuya sahip olduğunu vurgulayarak, "Rekabet beraberinde kazanan ve kaybedeni yaratır. Fakat herkesin kazandığı bir oyun oluşturulabilir mi? Eğer rekabetin karşısına yaratıcılığı çıkarırsanız herkes kazanabilir. Buradaki paradigma kayması ve düşünce şeklinin değişmesi aslında nasıl kazan- kazan stratejisinin uygulanmasında gizli" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin iki model arasında önemli bir yerde olduğunun altını çizen Kim, şunları ifade etti:
"Türkiye ucuz işgücüne dayalı kızıl ve yenilikçi düşüncelere dayalı mavi okyanusun tam ortasında yer alıyor. Bu anlamda daha çok geleneksel ekonomiden modern bir ekonomiye evrimleşen bir ekonomik model oluşturuyor. Ben bu anlamda Türkiye'nin son derece avantajlı olduğunu düşünüyorum.
Ben Türkiye'nin geleceğine inanıyorum ve doğru istikamette olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin dünyanın en önde gelen ekonomilerinden birisi olma yolunda en güçlü aday olduğunu düşünüyorum."
Kim, Türkiye ile ilgili izlenimlerini ise şöyle dile getirdi:
"Türkiye'nin geleceğin küresel finans merkezlerinden birisi haline gelmesi sahip olduğu eşsiz fırsatlar sebebiyle son derece mümkün görünüyor. Türk şirketlerinin sahip oldukları muhteşem nimetlerin farkında olması lazım. Türkiye dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri. Bundan sonra atacağı adımlarla dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisinde yer alacaktır. Zaten bütün dünya bunun farkında. Burada hangi strateji ile yol alınacağına karar verilmesi büyük önem taşıyor."
Kim yenilikçi düşüncenin ve mavi okyanus stratejisinin inovasyondan farklı bir düşünce modeli önerdiğini belirterek, "İnovasyondan bahsettiğimizde hemen araştırma geliştirmeye ayrılan bütçeden konuşuluyor. Mavi okyanus stratejisi farklı ve yeni bir şekilde düşünmeyi öngörür. Bunun için illa ki bir yatırıma ihtiyacınız yok" dedi.
"Türkiye yeni ihtiyaçlar oluşturarak yeni pazarlar yaratabilir" diyen Kim, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye hedeflerine ulaşmakta tüm ülkelerle işbirliği içerisinde olmalı. Teknolojiye yatırım yapmak falan değil, farklı düşünmek. Bu şekilde gelişmiş ülkelerde teknolojiyi nasıl kullandıklarını görürken, Hindistan'ın üretim maliyetlerini nasıl düşürdüğünü gözlemleyerek yeni şeyler öğrenebiliriz. Bu ikisini Türkiye bir araya getirebilir ve Türk stili bir iş yapma modeli oluşturabilir. Bu güce sahipsiniz."
"İstanbul dünyanın füzyon merkezi"
Kim, "İstanbul dünyanın en kozmopolit merkezlerinden biri, batı ve doğu arasında yer alan bir füzyon merkezi" derken Türkiye'nin son yıllarda önemli yabancı yatırımlara ev sahibi olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin büyümesi önündeki cari açık engeline de değinen Kim, "Yabancı sermeyenin gelip fazla kalmaması ve cari açığın diş sermaye ile finanse edilmesi belli başlı sorunlar, fakat Türkiye kendine güveni ve kendine özgü iş yapma teknikleri ile bu sorunların üstesinden gelebilir" dedi.
Kim, rekabeti önemsiz kılan çekişmesiz pazar alanı yaratarak şirketlerin kanlı rekabet alanı olan kırmızı okyanustan kurtulmasının yollarını ortaya koyan Mavi Okyanus Stratejisi'nin bir "ütopya" olup olmadığına dair bir soruya ise, "Hayır bu kesinlikle bir ütopya değil, 1900'lü yılların başında da bu stratejiye uygun adımlar atıldı. Amerika'da üreticiler arasında ciddi ve çetin bir mücadele vardı. Fakat o yıllarda da Ford Model T ile yeni bir pazar yarattı. O yıllarda ABD'de sadece nüfusun yüzde 3'ü bir otomobil sahibi olabilecek maddi güçteydi. Ama kısa zamanda bu küçük pazarda 500 otomotiv şirketi mücadele etmeye başladı" karşılığını verdi.
W. Chan Kim, şunları ifade etti:
"Örneğin Nokia cep telefonu konusundan ilk atılımları yapan şirketlerin başında yer alır. Mavi okyanusta ilk yüzmeye başlayanlardan. Mavi okyanus oluşturulduktan sonra, ilk adım atan şirketleri benzer işler yapan başka şirketler takip eder ve sonunda artık o alan da rekabeti yoğun kızıl okyanus haline gelir. Peki bu kızıl okyanusta nasıl büyüme elde edebiliriz? Kim'e göre, çözüm mavi okyanusları aramak ve bulmak. Biz kızıl okyanusun kurallarını biliyoruz, rekabet etmek, rakibini alt etmek, öne geçmek. Fakat asıl unuttuğumuz nokta yeni bir pazar yaratmak. Bunu yaratıcılık ile rekabeti gereksiz hale getirebiliriz."
"Türk stili iş modeli"
Türkiye'nin kendine has bir iş modeli oluşturabileceğini vurgulayan Kim, "Türkiye özgüveni ile kendine has yenilikçi bir Türk stili iş modeli oluşturabilir, bir yandan yeni pazarlar yaratırken bir yandan da cari açık sorununu ortadan kaldırabilir" dedi.
Starbucks'ın iş modelini örnek olarak gösteren Kim, "Dünyada onlardan önce de iyi kahve yapanlar vardı, sizin gibi. İstanbul'da Boğaz'daki şubelerinden birinde kahve içtim ve bunu neden Türkler yapmasın diye düşündüm. Starbucks'ın farkı gazete okunabilecek, iyi kahve sunan, şık bar konseptini sunmasıydı. Türkiye'nin böyle bir yaratıcılık sahip olmaması için hiçbir sebep yok. Neden biz yapmayalım diye düşünmemiz lazım. Onlara benzer olanı değil, Türk düşünce sistemine uygun yenilikçi olanı bulup sunmak ve yeni pazarlar oluşturmak lazım. Bunun teknoloji ile alakası yok. Türkiye'nin gerekli gücü var" diye konuştu.
(AA)