Türkiye için yeni bir dönem başlıyor

İSTANBUL - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, Türkiye'de yeni bir dönemin başladığını belirterek, nevruz kutlamalarındaki açıklamalar hakkında söyleneceklerin, dün İsrail'in Başbakan düzeyinde, İbranice 'İtznatlut' (Özür dilerim) diyerek Türk halkından özür dilemesi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu özrü Türk halkı adına kabul etmesiyle yeni bir anlam kazandığını kaydetti.
     Nevruz kutlamaları ve İsrail'in Türkiye'den özür dilemesine ilişkin açıklama yapan Olpak, 1-3 Mart tarihlerinde Afyon'da gerçekleştirilen "MÜSİAD Gelecek Çalıştayı"nın kapanış oturumunda, "Güneydoğu sorununun çözümü, sadece ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde uzun yıllardır yaşanan bir sorunun çözümü anlamına gelmekle kalmayacak, aynı zamanda ülkemizin aydınlık geleceği adına Cumhuriyet tarihinin en önemli sorunlarından birisinin aşılması anlamını da taşıyacaktır" dediklerini hatırlattı.
     Kurulduğu günden beri etnik ve dini her türlü ayrımcılığa karşı duran bir kurum olduklarını vurgulayan Olpak, çözüme yönelik katkıya devama hazır olduklarının altını çizdi. Olpak, "Şubelerinin yarısı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan, bu bölgeye yatırım yapmış ve bölgede yaşamaya devam eden binlerce üyeye sahip bir işadamları derneği olarak, refahın, gelişmenin ve huzurun, yalnızca pozitif istikrarı yakalayabilmiş ortamlarda yeşerip büyüyeceğine inandığımızı belirtmiştik" ifadelerini kullandı.
    
     "Çözüm süreci kavga ya da taviz kavramlarıyla ele alınmamalı"
    
     İki gün önce, Türkiye'nin barış ve huzurunun önündeki temel engellerden biri olan terör sorununun çözüme kavuşma ihtimalinin olumlu havasını, bütün vatandaşların sevinçle karşıladığına şahit olduklarını belirten Nail Olpak, "Nevruz kutlamalarından, Türkiye'nin kardeşlik ve dostluk etrafında nasıl kenetlenmeye hazır olduğunu gördük. Süreci, kavga ya da taviz kavramlarıyla değil, Türkiye'nin hedefleri doğrultusunda geleceğini yeniden inşa etme süreci olarak görüyoruz. Nevruz kutlamalarındaki açıklamalar hakkında söyleyeceklerimiz, yaşanan bir başka gelişmeyle, dün İsrail'in bizzat Başbakan düzeyinde, İbranice 'İtznatlut-Özür dilerim' diyerek Türk halkından özür dilemesi ve Başbakanımız'ın bu özrü Türk halkı adına kabul etmesiyle yeni bir anlam kazandı" değerlendirmesinde bulundu.
    
     "Türkiye ve dünya için yepyeni bir dönemin habercisi"
    
     Olpak, Türkiye'nin güçlü ve saygın bir ülke olarak, bölgesinde olduğu kadar dünyada da adaletin ve refahın teminatı konumunda olduğuna inandıklarını belirterek, "Ülkemiz, bugün kendi içinde barış ve huzuru temin etmekle kalmıyor, bölgesinde de barışın en güçlü taraflarından biri olduğunu teyit ediyor. ABD Başkanı Barack Obama'nın bağımsız Filistin uyarısı ve ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan Mavi Marmara saldırısı nedeniyle İsrail adına özür dilemesi, saldırıda hayatını kaybedenlere tazminat ödemeyi kabul etmesi, Türkiye ve dünya için yepyeni bir dönemin habercisidir" değerlendirmesini yaptı.
     Türkiye'nin haktan, hukuktan, mazlumlardan ve doğrudan yana güçlü ısrarının, herkesin göğsünü kabartacak sonuçlar almaya devam ettiğini vurgulayan Olpak, İsrail'in, tarihinde ilk defa özür dilediğini savundu.
    
     "Türkiye ve dünya için yeni bir dönem başlıyor"
    
     Bundan böyle alışılmış yargılar, alışılmış yaklaşımların yeniden gözden geçirileceğini dile getiren Olpak, şunları kaydetti:
     "Türkiye'nin duruşu, gönül komşularına ilham kaynağı olacak. Bu özrü bir gurur vesilesi olarak değil, başta Filistin Davası olmak üzere, İslam dünyasının belli başlı sorunlarının çözümüne yönelik büyük bir fırsat olarak görüyoruz. Bu vesileyle, Mavi Marmara saldırısında aramızdan ayrılan şehitlerimizi rahmetle anıyor, ailelerine bir kere daha sabır diliyor, Dışişleri Bakanlığımıza, Hükumetimize, kararlı tutumları nedeniyle, dünyanın her yerinde üretim ve ticaret yapan işadamları olarak Türkiye ve bölge ülkeleri adına teşekkür ediyoruz.
     Türkiye ve dünya için yeni bir dönem başlıyor. İşadamlarına bu yeni barış ve istikrar döneminde eskisinden daha çok görev düşeceğini biliyor, adaletten ve eşitlikten yana tavrımızı MÜSİAD olarak sürdüreceğimizi ifade ediyoruz. Türkiye için, bölgemizin huzuru ve refahı için, dünyanın her köşesinde barışa katkıda bulunarak çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz."