Turunçgil ile sebze ve meyvede havza bazlı destek modeli geliyor
Gıda Taım ve Hayvancılık Bakanlığı, turunçgil ile yaş meyve ve sebzede havza bazlı destekleme modeline geçilmesi için hazırlık yürütüyor.
Derya EĞRİCAN GÜLEÇ
MERSİN - Gıda Tarım ve Hayvancılık BakanlığıMüsteşar Yardımcısı Ferhat Şelli, Türkiye’de ilk kez tarım havzalarının desteklenmesine yönelik hazırlık yaptıklarını ifade ederek, turunçgil ile meyve ve sebze sektöründe de havza bazlı destekleme modeline geçeceklerini söyledi.
Şelli, Türkiye’nin turunçgil sektöründe dünya sıralamasında 10’unculuktan 7’nciliğe yükseldiğinin
de bilgisini verdi. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nde (AKİB) düzenlenen Turunçgil Zirvesi’nde
turunçgil sorunları ele alındı. Zirveye Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın yanı sıra Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Ferhat Şelli katıldı. Zirvede sektör birlik başkanları turunçgilin sorunlarını ortaya koyarken bakanlık yetkilileri çözümleri anlattı.
Turunçgil sektörünün son yıllarda büyük bir başarı hikayesi yazdığını söyleyen Ferhat Şelli,
“Rakamlar yorumlara gerek bırakmıyor. Yaş meyve-sebze sektöründe üretim son 10 yılda 39 milyon tondan 44.5 milyon tona yükseldi. Turunçgilde ise 2.5 milyondan son 10 yılda 3.7 milyona yükseldi. Türkiye 10 yıl önce turunçgil sektöründe dünyanın 10. ülkesiyken, şimdi 7. sıraya yükseldi” diye konuştu.
‘Avrupa’da ilk sıradayız’
Türkiye’nin tarımsal ekonomik büyüklükte 11. sıradayken bugün Dünya Bankası rakamlarına göre 7. sıraya yükseldiğini, Avrupa’da ise ilk sırada yer aldığını bildiren Şelli, bu başarının artarak devam etmesi için turunçgille ilgili stratejik bir yol haritası hazırladıklarını açıkladı. Özellikle Pazar ve tüketici talepleri dikkate alındığında ürün çeşitliliğinin dikkat çektiğini anlatan Şelli, “Bu noktada önemli çalışmalar içindeyiz. Zirai ilaç kalıntısıyla ilgili iyi tarım ve organik tarıma yönelik destekler başlattık. Tarladan sofraya gıdaların güvenli kavuşturulması için üreticilerimiz için sertifikalı danışmanlık hizmeti vermeye başladık” diye konuştu. Sektöre verilecek desteklere de değinen Ferhat Şelli, turunçgil üreticisinin destek beklediğini bildiklerini ancak şu anda stratejik öneme sahip 16 ürüne destek verebildiklerini anlattı.
‘Hasat süresi uzatılacak’
Türkiye’de ilk kez tarım havzalarının desteklenmesi üzerine bir veri hazırladıklarını ifade eden
Şelli, turunçgil ile yaş meyve ve sebzede de havza bazlı destekleme modeline geçeceklerini bildirdi. Sektörün en önemli sorunlarından bir tanesinin ise hasat süresinin kısalığı olduğuna dikkat çeken Şelli, hasadın mevcut durumda 3-4 ay gibi kısa bir sürede tamamlandığını, Ekim-Kasım gibi başlayıp Mart’a kadar devam ettiğini söyledi. Sürenin kısa olmasının fiyat ve pazar açısından büyük sorun olduğunu vurgulayan Şelli, şunları söyledi:
“Bizim de İspanya ve Brezilya gibi hasat süresini uzatmamız lazım. Bu konuyla ilgili çalışıyoruz.
Özellikle bilgisayara dayalı bir sistemle Türkiye’nin tapoğrafyasını dikkate alarak, turunçgile potansiyeli olan ama şu anda dikimi yapılmayan bahçeler tespit ettik. Buralarda yeni bahçe tesislerinin oluşturulması için yeni bir destekleme çalışması yürütüyoruz. Türkiye’nin
30 tarım havzasında en iyi turunçgil nerede yetiştirilebileceğini belirledik.Bu kapsamda turunçgildeki
hasat süresini 6-7 aya uzatmaya yönelikadımımız var.”
Çağlayan: Bakanlığımda bekleyen dosya yok
Zirvede yaptığı konuşmada tarımın önemine değinen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Bu sektör, geleceğin en önemli stratejik güçlerinden birisi. Dünyanın çok önemli ülkelerinde tarım ve gıda konusunda ciddi kaygılar var. Ne yapalım, Allah ülkemize petrol doğalgaz vermemiş, ama son derece önemli olan tarım, gıda ve hayvancılık anlamında bir nimet vermiş” dedi. Çağlayan, özellikle geçen yılki destekleme primlerinin ödenmemesi üzerinde durdu. “Benim bakanlığımda bekleyen tek bir destek dosyası yok” diyen Çağlayan, “Ödenek Maliye Bakanlığı’ndan. Para gelecek ki, ödeme yapılsın. Benim kenarda bekleyen param yok. Maliye Bakanlığı’nın Ağustos ayı itibariyle aktarabileceğini söylediğini de size bildireyim” ifadesini kullandı. Prim taleplerine yönelik ise Çağlayan, “Benim şahsi kanaatimi sorarsanız, ihracatçı kendi kendisini toparlar, destek üreticiye verilmeli” değerlendirmesini yaptı.