TÜSİAD: Reform sürecinde atalet, toplumda kutuplaşma var

ISPARTA - Hükümetten ve meclisten reform sürecinin hızlandırılmasını ve toplumun kenetlenmesinin sağlanmasını beklediklerini anlatan Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Ancak reform sürecinde ciddi bir atalet, toplumda ise kutuplaşma görüyoruz" diye konuştu. Isparta Girişimci Sanayici İş Adamları Derneği (IGSİAD) tarafından düzenlenen "KOBİ'lerin finans sorunları ve Basel 2" konulu toplantıya katılan Yalçındağ, 2001 yılı ertesinde uygulanmaya başlayan ekonomik programın ve mali disiplinde sağlanan iyileşmenin bütçe açıklarının azalmasını, reel faizlerin ve enflasyonun hızla aşağıya düşmesini sağladığını bildirdi. Yalçındağ, iş dünyasının beklentilerini şöyle açıkladı: Çalkantısız siyasi ortam bekliyoruz: Türkiye'nin başarıyı yakalaması için çalkantısız, istikrarlı bir siyasi ortama sahip olması gerek. İçinde yaşadığımız günlerin, bu koşulları yerine getirmekten çok uzak bir görünüm sergilediğini düşünüyoruz. Ülke olarak yenilenen meclisten ve yeni kurulan hükümetten beklentimiz, geçmiş dönemin tecrübesiyle reform sürecine hız kazandırması ve toplumumuzu kenetlemesiydi. Gerginlik var: Bugün itibariyle reform sürecinde ciddi bir atalet, toplumda ise maalesef kutuplaşma görüyoruz. Bugün itibariyle siyasi gündemimizi dalgalandıran konu, özünde üniversite camiasını, öğretim üyeleri ve öğrencileri ilgilendiren bir konudur. Zaman içinde yüksek öğretim kuralları çerçevesinde yumuşak bir geçiş ile halledilebilecek iken, bugün siyasi istikrarsızlık nedeni haline gelmiştir. Konunun iki kısa anayasa maddesi değişikliğine indirgenmesi ve bu şekliyle meclise getirilmesi yanlış bir adım olmuştur. Kaldı ki bu anayasa değişikliklerinin karşı karşıya kalacağı muhtemel hukuki engellerin de iyi hesap edilmediğini açıklıkla görüyoruz. Ayrıca bu konudaki söylemlerin gerginliğe ve tedirginliğe neden olacak şekilde genişlediğine şahit oluyoruz. AB sürecini iyi yönetmeliyiz: "Duraklamaya uğrattığımız reformları yeniden devreye sokarak, AB sürecini iyi yöneterek kalıcı bir yapısal dönüşüm sağlayabiliriz. Bunun için öncelikle gündemi yerli yerine oturtmak zorundayız. Türkiye dar gündemde ve kutuplaştırıcı siyasetler yüzünden çok zaman kaybetti. Bugün artık kutuplaşma ve gerginlik içine girmek yerine ülkemizin ve tüm bireylerin refahını artıracak ekonomik ve sosyal politikalar çerçevesinde kenetlenmekteyiz."