Tuzla'da ölümü protestoya gözaltı

Tuzla'da ölümü protestoya gözaltı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Son 8 ayda 18 kişiye mezar olan Tuzla tersanelerindeki ölüme dikkat çekmek için dün oturma eylemi yapan işçiler, polisin sert müdahalesinden kurtulamadı. DİSK'e bağlı Liman, Tersane, Gemi, Yapım-Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş) Genel Başkanı Cem Dinç'in de aralarında bulunduğu yaklaşık 150 kişilik grup, dün Tersaneler Caddesi'nde yolu trafiği kapatırken, polis 120 eylemciyi gözaltına aldı. Eyleme tepki gösteren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise, "Ne eylemi, biz anlamıyoruz. Duyulacaksa duyuldu. Türkiye'nin gemi sanayiinden çıkması isteniyorsa bilemiyorum. Yatıyoruz Tuzla, kalkıyoruz Tuzla" dedi. 120 kişi gözaltında Sloganlar atarak eylemi sürdüren grup, polis tarafından yolu trafiğe açmaları konusunda uyarıldı. Bu uyarıyı dikkate almayarak oturma eylemine geçen gruba, polislerce zor kullanılarak müdahale edildi. 120 kişi gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Yaklaşık bir saat sonra aynı yerde toplanan çeşitli sendikalara üye işçiler ile bazı sivil toplum örgütleri temsilcileri de, aynı şekilde oturma eylemi başlatarak yolu yeniden trafiğe kapattı. Bakan, eyleme tepki gösterdi Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) meclis toplantısına katılan Bakan Çelik, gazetecilerin eylemle ilgili sorularını yanıtladı. Çelik, "Ne eylemi, biz anlamıyoruz. Duyulacaksa duyuldu. Meclis'te araştırma komisyonu kuruldu, insan hakları komisyon kurdu, çalışma, aile, sosyal komisyon kurdu, bakanlık olarak müfettişlerimiz orada. Türkiye'nin gemi sanayiinden çıkması isteniyorsa bilemiyorum. Yatıyoruz Tuzla, kalkıyoruz Tuzla" diye tepki gösterdi. Bütün önlemlerin alındığını, ileride belki kapatma kararlarının da çıkacağını kaydeden Çelik, "Bütün çözüm kapıları açıkken orada başka amaçlarla eylemler yapılıyorsa hoş bakmak mümkün değil. Üstelik orada yetkili sendika başkası. Sendikal mücadele yapılmak isteniyorsa, ölümler varken bunun olması kabul edilebilir değil" diye konuştu. Çelik, sendikalara "rehberlik ve çözüm önerisi" getirme çağrısında da bulundu. Çelik'ten denetleme itirafı Bakanlığının denetleme kapasitesinde de sorunlar olduğunu itiraf eden Çelik, "800 müfettiş ile denetimlere başladık. Ancak şunu da belirtelim, bakanlığın teknik müfettiş sayısı sadece 250 kişidir. 800 kişiye bağlı kuruluşlardaki müfettişleri de dahil ederek ulaştık" diye konuştu. KESK, polis müdahalesini kınadı KESK Yönetim Kurulu, oturma eylemine güvenlik güçlerinin müdahale etmesini kınadı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Çevik Kuvvet'in müdahalesi sırasında 20 kişi yaralanmış, 100'ün üzerinde kişi göz altına alınmıştır. Son 2 ayda 6 işçinin öldüğü tersanelerde can güvenliğini sağlamak için kılını kıpırdatmayan AKP hükümetinin, işçilerin demokratik tepkilerini ortaya koymasını polis gücüyle engellenmeye çalışılması anlaşılır bir tutum değildir" denildi. Öte yandan, Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) üyesi bir grup, ölümlerini protesto amacıyla Aksaray'dan Unkapanı'ndaki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü önüne kadar yürüdü. Eylemde, işçi ölümlerinde sorumluluğu olanların istifa etmesi ve Tuzla'daki eylemde gözaltına alınan işçilerin serbest bırakılması istendi. Tersane işçilerine uluslararası destek Tersanelerdeki ölümlü iş kazaları, dünya kamuoyunun ve uluslararası emek örgütlerinin gündeminde yer almaya başladı. DİSK'ten yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 155 ülkeden, 311 üye örgütten 168 milyondan fazla işçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Guy Ryder, Başbakan Erdoğan'a yazdığı mektupta tersanelerdeki ölümlerden duyduğu kaygıyı dile getirdi. Ryder, hükümeti ILO'nun 87 no'lu sözleşmesinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmeye ve tersanelerindeki çalışma koşullarını iyileştirmeye çağırdı. Uluslararası Metal işçileri Federasyonu ise dünya genelindeki 25 milyon üyesine Tuzla tersanelerindeki işçilerin iş sağlığı ve iş güvenliği mücadelesine destek verme çağrısı yaptı. İskandinavya Metal İşçileri Federasyonu Nordic IN de, bölgeye gözlemciler göndererek incelemeler yapacağını ve uluslararası bir kampanya başlatacağını iletti. Yaptıkları grevlerle Polonya tarihini değiştiren Solidarnosc (Dayanışma) Sendikası'ndan liman ve tersane işçileri, DİSK'in grev ve eylemine desteklerine dile getirdiler.