TVF, 3 fon ile imza atmak üzere

Devredilen şirketlerle 160 milyar dolar aktif büyüklüğe ulaşan Türkiye Varlık Fonu (TVF) için biri Avrupa'dan olmak üzere 3 ülke fonu ile niyet anlaşması imzalanıyor...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye'nin ekonomik büyümesine katkı sağlamak ve büyük projelere kaynak yaratmak amacıyla geçen yıl ağustosta kurulan ve geçtiğimiz günlerde dev şirketleri bünyesine alan Türkiye Varlık Fonu (TVF), strateji planını şekillendiriyor. Yakın zamanda üç ülke fonu ile niyet anlaşması imzalanacak.

"Yatırım bankaları kapımızı çok çalıyor"

Çalışmalar ve hedeflerle ilgili Reuters’a açıklamalarda bulunan Bostan, şu anda TVF'nin strateji planı üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Planı tamamlayarak Bakanlar Kurulumuza takdim edeceğiz" dedi. Fon'a dünyanın her tarafından ciddi bir ilgi olduğunu belirten Bostan, "Çok davet alıyoruz. New York ve Londra gibi dünyanın önde gelen finans merkezlerinde yoğun ilgi görüyoruz. Özellikle yatırım bankaları kapımızı çok çalıyor" dedi ve ekledi: "Türkiye'nin menfaatlerine katkı sağlayacak iş modelleri, ortaklıklar peşindeyiz. Çok talep var. Ama seçici olmak istiyoruz." Diğer yandan yürütülen çalışmalar sonunda üç fon ile sözleşme imzalamaya hazırlandıklarını belirten Bostan, "Şu anda halihazırda üç ülke fonu ile iyi niyet sözleşmesi imzalamak üzereyiz" diye konuştu.

Yönetim konusunda 3 farklı model var

Dünyadaki modeller incelendiğinde TVF'nin yönetimi ile ilgili olarak üç farklı yöntemin öne çıktığını belirten Bostan, "Bir tanesi finansal yatırımcı modeli. Bu daha çok portföy odaklı bir yönetim tarzı, hissedarlık prensipleri çerçevesinde daha çok yönetim kurulu üyesi atama gibi mesafeli bir yaklaşım sergileniyor" dedi ve ekledi:

"İkinci yönetim tarzı, stratejik yatırımcı modeli ki bizim daha çok uygulamayı düşündüğümüz prensip bu. Stratejik ve uzun dönemli sermayedarlık gündemine odaklanılması. Şirketin stratejik gündemleri ve değer katma inisiyatiflerine ilişkin bağımsız bir bakış açısı geliştireceğiz, onlara yol gösterme gibi bir yöntemimiz olacak. Ancak bu şirketlerin bazıları halka açık, bazıları banka... Bu hassasiyetleri dikkate alarak bu etkileşimi sağlayacağız."

Bostan, üçüncü yaklaşımın ise yakından yönetim olduğunu belirterek, "Bu, daha çok operasyonel olarak işin içinde bulunmayı gerektiren bir tarz. Biz bunu açıkçası pek düşünmüyoruz. Ancak tamamen gözardı da etmiyoruz" diye konuştu.

TVF'nin 5 ilkesi

TVF'nin ilkelerine ilişkin olarak Bostan, beş ilkeye vurgu yaparak, şunları söyledi:

"Bunlardan ilki profesyonel yönetim. TVF, gerek kendi operasyonlarında, gerekse portföyündeki şirketlerin yönetiminde dünyaca kabul görmüş profesyonel yönetim ilkelerini baz alacak. İkincisi şeffaflık. Fon operasyonlarının raporlanması ve portföy şirketleriyle olan etkileşim süreçleri tam bir şeffaflık içerisinde, belirlenen yönetişim ilkeleri çerçevesinde yapılacak" dedi. Şeffaflığa çok önem vereceklerini belirten Bostan, bağımsız denetim, hesap verilebilirlik, net yatırım politikaları gibi 24 ilkeyi içeren ve bu alanda genel kabul gören Santiago Prensipleri'ni kabul ettiklerini kaydetti.

"Bir diğer önem verdiğimiz ilke performans odaklılık. TVF, her türlü yatırım aktivitesini ve portföyündeki şirketlerin yönetiminde risk-getiri beklentisinin karşılanmasını öncelikli hedef olarak alacak" diyen Bostan, şöyle devam etti: "Elbette bir diğer önemli ilke sürdürülebilirlik. TVF, varlıkları ile ilgili uygulamalarını, yeni yatırım tercihlerini ve diğer aktivitelerini kuruluş kanununda belirtildiği üzere dış etkilerden bağımsız bir şekilde, uzun vadede sürdürülebilir şekilde yönetecek.

Son olarak da bahsetmek istediğim beşinci ilkemiz risk yönetimi ve hesap verebilirlik: TVF, operasyonlarına bağlı olarak ortaya çıkabilecek riskleri belirleyip düzenli olarak raporlayacak. Uygulamalarına ilişkin sorumluluklarını kuruluş kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde yerine getirecek." Bostan, "Biz öne çıkan temalar olarak yakından yönetim, dinamik portföy yönetimi, uzun vadeli getiriye odaklanmak istiyoruz. Kurumsal yönetişim standartlarını getirmek istiyoruz" diye konuştu.

Beş yıllık plan kapsamında her kurum için bir çalışma yapacaklarını, ilk 12 ayda plan teşhis, hedef belirleme, planlama ve varlık transferlerinin olacağını vurgulayan Bostan, "Sonraki 12 ayda yeniden yapılanma, sonrası 24-60 ayda katma değerin üretilmesi ve izlenmesi olacak" dedi.

Aktif büyüklük 160 milyar dolar

Öte yandan İstanbul'da düzenlenen CEO Club etkinliğinde konuşan Hazine Müsteşarı Osman Çelik, Varlık Fonu'na devredilen şirketlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Varlık Fonu'na devredilen şirketlerin aktif büyüklüğünün 160 milyar dolar olduğunu söyleyen Çelik, temettü tutarının 1 milyar liraya ulaştığını aktardı. Dış kaynak büyüklüğü olarak da yaklaşık 35 milyar dolar civarında varlığa tekabül ettiğini söyledi. "Nakit akışının bozulduğu tahsilatın zorlaştığı dönemdeyiz" diyen Çelik, Varlık Fonu'nun Hazine'ye ek yük getirmeyeceğini, Hazine iç ve dış borçlanma planını etkilemeyeceğini ifade etti.

Bu konularda ilginizi çekebilir