TZOB: GDO'lu ürün ithalatı kontrol altına alınmalı
Bayraktar, Biyogüvenlik Yasası'nın halkın sağlığını ve toplumun yararını gözetecek şekilde çıkartılması gerektiğini vurguladı.
ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, 'Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar' (GDO) ve 'Biyogüvenlik Yasa Tasarısı' ile ilgili açıklamalarda bulundu. Tarımsal sorunların çözümünün genetiği değiştirilmiş organizmalarla yapılacak üretimde aranmaması gerektiğine dikkat çeken Bayraktar, Türkiye'ye giren genetiği değiştirilmiş organizmalı ürünlerin kontrol altına alınması gerektiğini belirtti. Bayraktar, Biyogüvenlik Yasası'nın halkın sağlığını ve toplumun yararını gözetecek şekilde çıkartılması gerektiğini vurguladı.
Bayraktar, 'Çevremizin, gelecek nesillerimizin ve gıda güvencemizin tehlikeye atılmamalı, GDO'ya karşı duyulan endişeler ortadan kaldırılıncaya kadar, GDO'lu tohumlarla yapılacak bir üretime izin verilmemelidir' dedi.
"Türkiye'nin biyogüvenliğinin acilen sağlanması gerek"
GDO ve Biyogüvenlik konusunda bu zamana kadar herkesin konuştuğuna değinen Bayraktar, şimdi de çiftçi kesiminin görüşlerinin dile getireceğini vurguladı. Kamuoyunda da gündeme gelen ve çokça tartışılan, Ulusal Biyogüvenlik Kanun Tasarısı Taslağı'nın son halinin henüz açılmadığına dikkat çeken Bayraktar, tasarının son haliyle ilgili edinilen bilgiler üzere bazı önemli noktalara işaret etti.
Tasarıda öngörülen Blimsel Danışma Kurulu'nun üyelerinin Bakanlık tarafından seçileceğini bildiren Bayraktar, bunun yerine AB'de olduğu gibi EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu) gibi bağımsız bir bilim kurulunun oluşturulması nın daha uygun olacağını ifade etti.
GDO'lu ürünlerle ilgili son karar mercii Bakanlar Kurulu olsa da, yetkilerin tek bir bürokratik mercide toplanmasının kararlarda müdahale endişesine yol açtığını ileri süren Bayraktar, Türkiye'de yürürlükte olan mevzuatın GDO'ları içermemesi ve Cartagena Biyogüvenlik Protokolünün uygulanmasına yönelik olarak ihtiyaç duyulan yasal, idari ve teknik alt yapı çalışmalarının tamamlanmamış olması nedeniyle yasal bir boşluk bulunduğunu vurguladı.
Hali hazırda GDO'lu ürünlerin Türkiye'ye girdiğini söyleyen Bayraktar, bu durumda Türkiye'nin biyogüvenliğinin acilen sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Halkın ne yediğini bilmesi kadar, GDO'lara ilişkin nasıl bir yol izleneceğini bilmesinin de hakkı olduğunu kaydeden Bayraktar, 'Tasarının amacı, modern biyoteknoloji kullanılarak elde edilen GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetleri düzenlemek, denetlemek, izlemek, biyogüvenlik sistemini kurmak, geliştirmek ve uygulanması ile ilgili usul ve esasların belirlenmesi şeklinde tanımlanmaktadır. GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetleri düzenlemeden kasıt, GDO'larla yapılacak bir üretimin önünün açılması mıdır' diye sordu.