Urfa şimdi de 'Tekstil Adası' kuruyor
Türkiye İş Bankası ile DÜNYA Gazetesi'nin ortaklaşa düzenlediği 'İş'le Buluşmalar' toplantısının 31'inci durağı Şanlıurfa oldu.
Ece CEYHUN - Mutlu GÜNEŞ
ŞANLIURFA - Ortadoğu'ya yakınlığı nedeniyle yeni yatırımların gözde adresi olan Şanlıurfa, şimdi de Yeni Teşvik'in rüzgarı ile 'Tekstil Adası' kuruyor. Pınar, Hakan Plastik, Güllüoğlu, Etap Holding ve Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'ın şirketlerinden Ankara Un AŞ'nin planladığı yatırımlarla gündeme gelen kentte, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ile yapılan görüşmelerle hemen 2'nci OSB'nin yanında yaklaşık 400 metrekare alana Tekstil Adası kurulması kararlaştırıldı. İstanbullu hazır giyimciler, 5 bin kişiye istihdam garantisi verirken, alan için ön parselizasyon yapılarak, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na sunuldu. Tekstil Adası'nın Çin ile rekabet edebilecek bir yapıda olması planlanıyor.
Türkiye İş Bankası ile gazeteniz DÜNYA'nın geleneksel hale getirdiği 'İş'le Buluşmalar' Toplantısı'nın 31'inci durağı dünyanın en kadim şehirlerinden Şanlıurfa oldu. DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali yaptı.
Konumları itibariyle sanayi devlerinin gözdesi haline geldiklerini anlatan Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sabri Ertekin, "Şimdi Çin ile rekabet edebilecek bir konfeksiyon adası kurmayı planladık" diyerek, "İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyoncuları ile konuşuyoruz. Burada bir Tekstil Adası projemiz var. Bize 5 bin kişilik istihdam garantisi verdiler. Yeni Teşvik Sistemi ile gelen hazır giyim sektörünün talepleri üzerine 2'nci OSB'nin doğusunda yer alan yaklaşık 350-400 dönümlük bölgeye ait alan için ön parselizasyon çalışmaları yapıldı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na sunuldu" diye konuştu. Teşvik'in olumlu rüzgarı ile 2 firmanın çağrı merkezi kurduğunu, başka firmaların da görüşme aşamasında olduğunu kaydeden Ertekin, "CMC Çağrı Merkezi ile Turkcell Global Bilgi Çağrı Merkezi kuruluyor, toplam istihdam 1.732 kişi. Bunların sabit yatırımları ise 10.2 milyon TL'yi buluyor" dedi. Şanlıurfa'daki 2'nci OSB'ye 94 firma için yer tahsisi yapıldığını bunun da 5 bin 761 kişilik istihdam ve 1 milyar liraya yakın yatırımı işaret ettiğini kaydeden Ertekin, şöyle devam etti: "Bunlar ağırlıklı dışarıdan gelen yatırımlar. 1. OSB'de ise 207 firmamız var. Şanlıurfa genelinde de odamıza kayıtlı 629 imalatçı firma var. Kentimizde ölçek sorunumuz var. Şanlıurfa 2.OSB'de 2012 yılında yer tahsisi yapılan firmalara bakıldığında 567 milyon liralık yatırım tutarı var. 51 firmaya yer tahsisi yaptık. Toplam istihdam 3 bin 451 kişi. Bunda son teşvikin çok etkisi oldu. Bu teşvik paketi çok güzel oldu ama eski yatırımlarımız da önemli. İstiyoruz ki 6'ncı bölgede bulunan kentimiz SGK ve gelir vergisi desteklerinden yararlansın. Şöyle ki; 1 kişi için destek 445 TL, 300 kişi çalışan bir firmaya ayda yaklaşık 133 bin 500 TL destek söz konusu oluyor. Bu durum rekabet etme zorluğu oluşturuyor. Arzumuz bu farklılığın giderilmesi. "
Suriye ile sıkıntının ihracatı kötü bir şekilde vurduğunu kaydeden Ertekin, "Ocak-Kasım ihracatı 127.8 milyon dolar civarında. Sadece Suriye'ye olan ihracatta 81 milyon dolar ihracat yapabiliyorduk. Şu anda 11 ayda sadece 5 bin dolar seviyesinde. Suriye ile olan ilişkiler aynen devam etseydi biz ihracatta 120 milyon doları geçerdik. Hollanda tarım ülkesi yüzölçümü Şanlıurfa'nın 2.5/3.5 katı kadar ama tarım ihracatı 80 milyar dolar. Bizimde onlara bakarak 32 milyarı bulmamız lazım" diye konuştu.
Ertekin, kentin kültür ve tarih varlığına da dikkat çekerek, "Göbeklitepe gibi müthiş bir kaynağımız var. Mısır piramitlerini İngiltere'deki Stone Age'i ikiye katlıyor. 11 bin 500 yıllık. 11 peygamber bu topraklara ayak basmış. Hz İsa gelmemiş ama dünyadaki kutsamış ilk Hristiyan krallık burada kurulmuş" açıklamalarını yaptı.
GAP'ın başkenti olarak anılan kentin geleneksel üretim ve meyve ile sebzeden ve hayvancılıktan toplamda yaklaşık 35 milyar TL gelir elde edebileceğini hesapladıklarını anlatan Ertekin, ayrıca "Şanlıurfa yıllarca güneşten yandı şimdi bunu rahmete dönüştürecek. Şanlıurfa yıllık ortalama 3.000 saat güneş ışığı alıyor. Bu alanda Harran Üniversitesi ile çalışmalarımız var. Verimsiz arazilere kurulacak güneş enerjisi tesislerinden yılda 100 milyar KWH enerji üretilebilir" diyerek, 50 milyar KWH enerji üretilse dahi 16 milyar lira gelir elde etmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Ertekin, kentte iş piyasasındaki sıkıntının en büyük nedenini de 'Yeşil Kart' olarak dile getirdi.
Kozlu: Ülkelerin gelişimi kentlerin vizyonu ile mümkün
[PAGE]Kozlu: Ülkelerin gelişimi kentlerin vizyonu ile mümkün
Coca Cola Avrasya ve Afrika Grubu Danışmanı Cem Kozlu da konuşmasında, kentlerin ve kurumların başarıyla Türkiye'nin büyüyeceğini ifade etti. Türkiye'nin büyüyüp güçlenmesinde temel görevin ve katkının kent liderlerinin hayal, vizyon, plan ve aksiyonları ile mümkün olacağını ifade eden Kozlu, "Günümüzde ülkelerin gelişiminde kent olgusu çok önemlidir. 19'uncu yüzyılın başında dünya nüfusunun sadece yüzde 3'ü kentlerde yaşarken, geçtiğimiz yüzyılın başında bu oran yüzde 15'e çıkıyor. 2020 yılında bu rakamın dünya nüfusunun yüzde 50'sine ulaşması öngörülmektedir. Bugün dünyada nüfusu 1 milyondan fazla olan kentlerin sayısı 500'e ulaşmış durumdadır. Yani artık kalkınma ve gelecek denildiğinde kentlerin performansı ön plana çıkacaktır" diye konuştu.
Güvenç: Karamsar olmayın, Suriye'yi İspanya'yı görmezden gelmeyin
Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, toplantıda tarımda ürün deseninin değişmesi gerektiğinin kaydedilmesi üzerine "Kırsaldaki insanlarımızdan katma değer beklemek yanlış. Kadınlarımızın sosyal hayata ve ticarete katılması gerekli. Hepimiz bunun farkındayız. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın istihdam kurslarını yoğun bir şekilde uyguluyoruz. 1 ve 2'nci OSB'de yatırım talepleri var. Bu taleplerin artmasında da 6'ncı bölge teşvik bölgesinde olmamızın etkisi var" dedi. İşadamlarından karamsar olmamalarını isteyen Vali Güvenç, "Suriye'yi İspanya'yı görmezden gelmeyelim. Türkiye yönünü demokrasiye çevirmiş. Terörle mücadelede en zor yıllarımızdan birini geçirdik. Ama insanlar tahriklere gelmiyor" ifadelerini kullandı. Güvenç, Şanlıurfa'nın peygamberlerin atasının yaşadığı bir kent olduğunu ifade ederek "Bu nedenle Şanlıurfa inanç turizmine çok müsait bir şehir. Göbekli Tepe tapınağı, Halepli Bahçe mozaikleri turizm destinasyonları arasına girecek" diye konuştu. Vali Güvenç ayrıca şu anda proje aşamasında olan ve şehrin geleceği için öneminin büyük olduğu bir projeyi de anlattı ve "Birecik'ten Karakaya Barajı'na kadar bölgede yapılacak tekne turları turizmi tetikleyecek" dedi. Şanlıurfa'nın turizm potansiyelini anlattıktan sonra Güvenç bunun için gerekli alt yapının da tamamlanmış olduğuna dikkat çekti. Güvenç, "Şanlıurfa, Türkiye'nin en huzurlu kenti. Alt yapımız tamam. Ulaşımda havayolu karayolu da var, demiryolu projesi yapılıyor. Bize düşen artık medyada kan davası kaçak elektrikle anılmaması kentin hak ettiği yerin verilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
PANELDE HAYVANCILIK, TURİZM VE TÜRKİYE EKONOMİSİ MERCEK ALTINA ALINDI
[PAGE]
PANELDE HAYVANCILIK, TURİZM VE TÜRKİYE EKONOMİSİ MERCEK ALTINA ALINDI
AKYOL: Şanlıurfa'daki süt tesisimiz dış Pazar için de üs olacak
Pınar Süt AŞ Başkan Yardımcısı Ergun Akyol, Yaşar Grup bünyesinde hizmet verdiklerini ve süt sektöründe 100 milyon lira tutarında yatırım yaptıkları Şanlıurfa'da 2013 yılında faaliyete başlayacaklarını ifade etti. Sanayicinin gelişim için daha fazla üretim ve yatırımı hedeflemesi gerektiğini aktaran Akyol, "Grubumuz büyümesini yatırım yaparak sürdürüyor. Bu yıl sonunda 3 milyar ciroyu aşmak. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte ise 7 milyar ciro yapmak ve bunun 500 milyonunu yatırıma aktarmaktır. Çünkü büyümeyi yatırım ile sürdürebileceğimizi gördük. Yıllık 14 milyon tonun üzerinde süt üreten Türkiye bu sektörde de stratejik öneme sahip ülke konumuna geldi. Günlük 500 ton süt işleme kapasiteli olan ve 100 milyon liraya mal ettiğimiz Şanlıurfa tesislerimiz 2013 yılında açılacak ve bölge illerinin tamamını ilgilendirecektir. Bu yatırımımıza direk ve dolaylı olarak 5 bin kişi katılacaktır. Şanlıurfa yatırımız faaliyete geçtiğinde tesisimizde günlük 500 ton süt işleme kapasitesine sahip olacak. Şanlıurfa ayrıca lojistik üssümüz olarak planladık. Çünkü güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve Doğu Akdeniz'e yakın Türkiye'nin doğu, güney ve Ortadoğu ihracat alanlarına yakın. Dolayısıyla Irak, Suriye ve Körfez'e olan ihracatın daha da artacağını düşünüyoruz" dedi. Ayrıca bölge sütçülüğünü geliştirmek ve kalitesini artırmak içinde çalışacaklarını anlatan Akyol, böylece şirketin 3 fabrikasında günlük çiğ süt işleme kapasitesi 2.5 milyon litreye ulaşacağı bilgisini de verdi.
Köfteoğlu: Şanlıurfa kültür turizmine yönelmeli
TUYED Başkanı Kerem Köfteoğu panelde yaptığı konuşmada "Şanlıurfa'da turizmi geliştirmenin yolu kültür turizmi ve kültür turistine yönelmekten geçer" dedi. Köfteoğlu, çeşitli şehirlerle Şanlıurfa'yı kıyaslayarak "Roma'ya yılda 11 milyon turist, Kudüs'e 8.1 milyon, İskenderiye'ye ise 3.5 milyon turist gidiyor. Medeniyetlerin beşiği Şanlıurfa ise sadece 450 bin turist çekiyor. Urfa'nın makus talihini yenmesi için eğitimi yüksek gezmeyi seven araştıran ve keşfeden kültür turistine yönelmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Köfteoğlu, günümüzde turizm pazarının çok rekabetin çok arttığına işaret ederek "Artık hiçbir şehir hiçbir turistik merkez vazgeçilmez değil. Şanlıurfa'nın turizmden hak ettiği payı alabilmesi için en kısa zamanda Göbeklitepe'yi dünya kamuoyuna tanıtmak için yeri göğü inletecek etkinliklere imza atmanız gerekiyor" diye konuştu. Köfteoğlu ayrıca, şehirlerde tanıtım konusundaki dağınıklığa dikkat çekerek Şanlıurfa'da ticaret odaları önderliğinde tüm turizm paydaşlarının ortak olacağı bir Turizm Tanıtım AŞ kurulması gerektiğini söyledi.
Berksoy: Tablo sorun yok diyor ama bu sıfır sorun anlamına gelmiyor
[PAGE]Berksoy: Tablo sorun yok diyor ama bu sıfır sorun anlamına gelmiyor
Taner Berksoy, uluslararası piyasalardaki son gelişmeleri özetlerken durumu "Ortalık çok sakin" sözleri ile yorumladı. Berksoy, "Bizim alışık olduğumuz temel sorunlarımız var. Mesela kamu dengesizliği. Bu yılın sonu itibariyle ciddi bir sorun olarak gözükmüyor. Mesela dış dengesizliğimiz var. Cari açığımız, bu yılın sonu itibariyle küçülmüş vaziyette. Bu da öyle acı bir sorun olarak gözükmüyor. İşsizlik küresel krizden çıkıştan bu yana işsizlik oranı sürekli olarak azalıyor. Dolayısıyla yılsonu itibariyle o da Türkiye ekonomisinin yakıcı bir problemi olarak görünmüyor. Enflasyon yılın başından bu yana yavaşlıyor. Kasım ayı enflasyonu beklentileri aşacak ölçüde yavaşladı. Dolayısıyla ekonominin geleneksel sorunları itibariyle baktığımızda bu tablo sorun yok diyor. Bu sıfır sorun anlamına gelmiyor. Her ne kadar ekonomi dış politikadan daha düzgün görünüyorsa yine de temel bir sorun var ekonomi büyüyemiyor" açıklamasında bulundu.
Berksoy, 2013 yılının bir kıskaç içinde geçecek gibi göründüğünü de kaydederek "Ya ekonomiyi hareket ettirecek canlandıracak bir gevşeme yaşayacağız. Buradaki risk enflasyonun canlanmasıdır. Ya da mali disiplini devam ettirip büyümenin görece düşük hızda kalmasına razı olacağız. Bunun riski de işsizliğin yükselmesidir" dedi. Berksoy, 2013 yılı tahminlerini de ifade konuşmasında şu değerlendirmeyi yaptı: "Eğer ekonominin canlandırılmasında büyük bir gevşeme yaşanmazsa önümüzdeki yıl enflasyonun yüzde 6.5-7 aralığında olacağını tahmin ediyorum. Büyüme canlandırılamazsa yüzde 3-3.5 aralığında bir büyüme biraz mali gevşeme yaşanırsa büyüme yüzde 5'e kadar çıkabilir. Enflasyon hızlanmadığı müddetçe Merkez Bankası faiz konusunda rahat olmayı sürdürecek. Dolayısıyla faizlerde 2013 ün ilk yarısında bir hareket olması olasılığı düşük."
Bozkurt: Hayvancılıkta yatırım fizibiliteyle gelmeli
Urfa'da hayvancılık alanında son dönemdeki gelişmeleri özetleyen Rüştü Bozkurt, "Türkiye'de hayvancılık yatırımları tam bir kritik eşikte bulunuyor. Bu dönem hayvanlar için kaba ve karma yem fiyatlarında gözlenen ani ve yüksek değişmeler hayvancılık yatırımlarını daha özenli yapmayı gerektiriyor. Hayvancılık yatırımı yapanların gelenekten getirdikleri bilgileri ve birikimleri neredeyse sıfırlamaları gerekiyor. Günün gelişen teknolojilerini, yüksek ve verimli hayvancılığı dikkate alarak yatırımlara yeni bir bakış açısı ile yaklaşmayı gerektiriyor" dedi. Hayvancılık yatırımlarının yönetiminde değişimin farkında olmayanların kısa zamanda sıkıntıya düştüğüne işaret eden Bozkurt, şu ifadeleri kullandı: "Önemli sayıda kapanan işletme olduğuna tanıklık ediyoruz. Hayvancılık yatırımlarında gündemde çok olmayan ama özünde ciddi rakamlara ulaşan israflar var. Bu israfın önüne geçilmesi için hayvancılık yatırımlarının da fizibiliteye dayanarak yapılması aşamasına bir an önce geçmeliyiz."
İspanya Hazinesi'nden daha iyi borçlanıyoruz
[PAGE]İspanya Hazinesi'nden daha iyi borçlanıyoruz
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, "Türkiye temel makroekonomik olumlu göstergelerle bir ayrışma süreci yaşıyor. Bütün Türk kurumları İspanya'nın Hazine riskinden daha düşük oranla borçlanabiliyor. Ratingin iyileşmesi için bize düşen mali istikrarı koruyup disiplinli bir tarzda büyüme performansımızı da sürdürülebilir mahiyette götürmek için elimizden geleni yapmamız lazım" dedi.
Bali, Türkiye'de 24 Ocak kararlarının sadece 1 milyar dolar için alındığını bir zamanlar yabancı analistlerin Türkiye'nin memur maaşlarını ödeyip ödeyemeyeceğini tartıştığını hatırlatarak büyüme, bütçe, borç dinamikleri ile ayrışan Türkiye'nin bu istikrarını koruması gerektiğinin altını çizdi. Bali, "Büyümeyi belli bir optimal seviyede tutabilirseniz mali disiplini korumaya devam ederseniz bu durumda örneğin rating şirketlerinin de ekonominizi değerlendirmede dikkate alacağı olumsuz unsurları bir bir ayıklıyorsunuz demektir" diye konuştu.
Türkiye'nin krizde hızla küçüldüğünü ardından tam tersi bir grafikle hızla büyüdüğünü ve hızlı büyümelerin Türkiye'ye her zaman cari açık sorunu olarak döndüğünü aktaran Bali "Genç ve dinamik nüfusu ile Türkiye o kadar kolay büyüme hızını aşağıya çekemez. Bunun etkisini sadece istihdamda görmezsiniz vergi gelirlerinin azalması bütçe disiplini bakımından da görebilirsiniz. Türkiye yüzde 8-9'lar ile mi büyüyecek? Yoksa Türkiye yüzde 2-3'ler ile mi büyüyecek? Yoksa potansiyeline yakın sürdürülebilir yüzde 5-6 gibi mi büyüyecek?" değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyon rekabetçi kur ortamında düşüyor
Bali ayrıca enflasyonda elde edilen sonucun görece rekabetçi bir kurun olduğu ortamda sağlandığına da işaret ederek "Daha önce düşük kur yüksek faiz ortamında sağlanıyorken şimdi 1.80 ve üzerine çıkıp inen bir kur seviyesinde de benzer enflasyon dönülebiliyor olmasının da daha değerli bir enflasyon performansı olduğuna dikkat çekmek lazım" dedi.
Dünyanın yaygın ve derin bir kriz yaşadığını kaydeden Adnan Bali, "Bu yaygın ve derin kriz alışılmadık adreslerde alışılmadık sorunlara yol açıyor" dedi. Bu sorunlarında Amerika gibi bir ülkenin notunun düşürülmesinden Avrupalı ülkelerin borcuna hatta seçimlerden sonra Amerika'da mali uçurum olacak mı tartışmalarına kadar çok büyük boyutlu sorunlarla boğuşulduğunu anlatarak "İspanya'da genç nüfusun işsizliği yüzde 40'lara ulaşmış durumda. Bu artık ekonomik bir problem olmasının ötesinde bir sosyal ve kültürel problem. Bunu ancak savaşa benzer bir durum yaratabilir. Devletler oluşan riskleri devralıyor ve riskler yer değiştiriyor. Problemler devlete mal edildikten sonra devletlerin itibarı tartışılır hale geldi" diye konuştu.
1 milyar dolar vermek için 3 kıtadan yarıştılar
[PAGE]1 milyar dolar vermek için 3 kıtadan yarıştılar
Türkiye'nin 1994 yılında kaybettiği 'yatırım yapılabilir ülke' notunu yeniden kazanmak için çok çalışmak zorunda olduğunu da ifade eden Bali, "Rating notunun artmasının sonra enteresan gelişmeler yaşanıyor. Biz 1 ay önce uluslararası piyasada 1 milyar dolarlık 10 yıl vadeli anaparanın da tamamı dönem sonu ödemeli bir borçlanmaya dünyanın 3 kıtasından 10 katı talep geldi. 10 milyar dolar. Bunu bir kurumun tek başına başarısı ile izah etmek mümkün değil. İçinde bulunduğumuz ekonomik istikrarın ve iyileşmiş temel göstergelerin sonucunda hikayesine güvenilen bir ülkenin içinden bir kurum olarak sizde kendi faaliyetinizi başarılı yönetebildiğiniz için ortaya çıkan sonuçları bunlar. 1 milyar dolar. 24 Ocak kararları 1 milyar dolar için alınmıştı. Biz vadesi bir yıl olan 200 -250 milyon dolarlık sendikasyonlar için dünyanın müzakeresini yapardık" diye konuştu
Bir lambaya senelerce 'lüks' dedik
Sermayenin kıt olduğunu ve Türkiye'nin var olan sermayesini zorluklarla oluşturduğunu anlattığı konuşmasında Adnan Bali, Şanlıurfa'da 66 yıldır hizmet verdiklerini kaydederek İş Bankası'nın 1947 yılında Şanlıurfa şube müdürünün genel müdürlüğe yazdığı bir mektubu da paylaştı. Bali, "Urfa şube müdürümüz Ekim 1947'de kuraklık nedeniyle köylünün elinde mahsul kalmadığını, para darlığı yaşandığını ve ardından da Aralık 1947'de elektrik aydınlatmasının bozuk olmasından yakınıyor. Gece mesaisinde kullanılmak üzere bir lüks lambasının satın alınması için izin istiyor. Biz bu cihaza yıllarca lüks dedik. Nereden nereye geldiğimizin ne kadar geriden geldiğimizin de bir yansımasıdır. 1959'da Başkan Nixon Rusya'yı ziyaret ettiğinde düzenlenen bir fuarda ortalama gelire sahip bir Amerikalı işçinin evini tasvir ediyorlar. Duvardan duvara halı, televizyon, çamaşır-bulaşık makinesi ve buzdolabı. Türkiye şimdi bu farkları hızla kapatıyor" değerlendirmesinde bulundu.