Uzmanlar not artışını yorumladı
S&P, dün akşam Türkiye'nin kredi notunu yükseltti. İş dünyası, uzmanlar, sektör temsilcileri, akademisyenler ve hükümet temsilcileri kararı yorumladı.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlu Standard & Poor's'un dün kredi notunu "BB"den "BB "ya yükseltmesinin ardından Türkiye artık Romanya, Endonezya, Filipinler, Barbados ve Hırvatistan ile aynı not meridyeninde yer alıyor.
Uzmanlar, sektör temsilcileri, akademisyenler ve iş dünyası not artışının ekonomiye etkisini öngörüleri ile birlikte yorumladılar.
Uzmanlar, sektör temsilcileri, akademisyenler ve iş dünyası not artışının ekonomiye etkisini öngörüleri ile birlikte yorumladılar.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı
[PAGE]Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un (S&P), Türkiye'nin kredi notunu artırmasına ilişkin açıklamasında, bu not artışının geç kalmış, ancak başarılı ve istikrarlı ekonomi yönetimi ile çoktan hak edilmiş bir not olduğunu vurguladı.
Sabancı, "Fitch'in ardından S&P'den de yeni bir olumlu haberin gelmesi Türkiye adına son derece memnuniyet vericidir. En kısa zamanda yeni bir not artışı daha geleceğine inanıyorum" görüşünü ifade etti.
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş
[PAGE]Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş
İsrail ile ilişkilerin düzeltilmesi, Güneydoğu Anadolu'da farklı bir noktaya ulaşılması ve işin başarıya ulaşacağı konusunda uluslararası kamuoyunun izleniminin pekişmesinin not artırımında etkisinin olduğunu ifade eden Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, şunları kaydetti:
"Not artırımının, şu aşamada piyasalara aman aman bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Asıl bundan sonra Moody's ve/veya S&P'nin, Fitch'i izleyip bir not daha artırmaları halinde Türkiye yatırım derecesine gelecektir ki bu başka bir dünya. Yurt dışındaki kaynakların bir bölümünün, yatırım derecesi olmayan ülkelere yatırım yapması kendi kanunlarıyla yasak. Yatırım yapılabilir dereceye ulaşmak ülke ekonomisini bu fonlara açıyor. Bizim zaten tasarruflarımızın yeterli olmadığı malum. Yurt dışından alınacak bu kaynaklar ülkenin hızlı kalkınmasına vesile olacaktır."
Ateş, not artırımının, fonların artması ve aktiflerin değerlenmesini sağlayacağını aktararak, "Özel sektör kamu işbirlikleri, yap-işlet-devret ve benzeri uluslararası iştiraklere açık alt yapı şu anda hazır durumda. Türkiye'nin yıldızı parlıyor. Yatırım yapılabilir derecesi aldığımızda bunu taçlandırmış olacağız" dedi.
Şu ana kadar Türkiye'ye giren sermayenin doğrudan yabancı yatırım şeklinde gelen bölümünün oldukça az olduğuna işaret eden Ateş, ülkeye giren doğrudan yabancı yatırımların da memnuniyetsiz olmadığını söyledi.
Ateş, hizmet ve sanayi gibi diğer sektörlere de yatırım beklediğini belirterek, "Türkiye'de yerli girişim palazlanıyor. Türkiye'deki yerli girişimci de artık 3-5 milyar dolarlık yatırımların altına imza atabiliyor. Türk bankacılık sektörü medar-ı iftiharımız" şeklinde konuştu.
Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan
[PAGE]Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan
Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan, S&P'nin Türkiye'nin kredi notunu bir basamak artışla BB 'ya yükselterek, "yatırım yapılabilir" seviyenin bir basamak altına çıkardığını belirtti. Göktan, "Zaten Türkiye'nin finansal varlıklarının fiyatlaması 'yatırım' seviyesinde bulunuyor ve dünkü artırım sonrasında S&P'nin notu halen bu seviyenin bir basamak altında, yani bu seviyenin daha da yukarılara çıkmasını bekleyebiliriz" dedi.
Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya
[PAGE]Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya
Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, global ekonomik arenada gelişmiş ülkelerde özellikle Avrupa'da sorunlar devam ederken, gelişmekte olan ülkeler içinde de başta Çin olmak üzere bazı ülkelerin öngörülenden daha zayıf performans kaydettiğini, buna karşın Türkiye'nin de dahil olduğu bazı ülkelerin rekabet koşullarını iyileştirmesinin dikkat çektiğini kaydetti.
Türkiye ekonomisinde son on yılda kamu maliyesi ve finansal sektörde kaydedilen başarılı performansın, 2010 sonundan bu yana uygulanan politikalarla tasarruf dengesi ve sürdürülebilir büyüme çabalarıyla desteklendiğine dikkati çeken Özkaya, "Türkiye ekonomisinde, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'ndan sonra adı konulmamış ilk program 2010 yılının sonundan itibaren uygulanmaya başlandı. Türkiye ekonomisinde 2010 ve 2011 yılı bu programın inşası, 2012 test ve ilk meyvelerinin alınma yılı, 2013 ve sonrası ise programın sonuçlarının verimli bir şekilde alınma yılı olacak" dedi.
Bu kapsamda Merkez Bankası'nın politikaları sayesinde Türkiye ekonomisinin dışsal şokların ve yoğun sermaye girişlerinin ekonomiye olumsuz etkileri açısından, 2012 öncesine kıyasla daha dayanıklı hale geldiğini ifade eden Özkaya, 2013 yılından itibaren de Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki rekabet farklılıklarının gerileyeceğini öngördüklerini dile getirerek, bu perspektif ile mukayeseli analiz ölçütü olarak kullanılan kredi derecelendirmelerinin, Türkiye açısından iyileşmesinin sürpriz olmadığını kaydetti.
S&P'nin de not artırımını, yeni ekonomik programın başarılı sonuçlarına bağladığını ifade eden Özkaya, şunları kaydetti:
"Ekonomik büyümenin 2012 yılında güçlü mali performansı zedelemeden yavaşladığı, yabancı para cinsi borçlanmayı sınırlayan politikalar, nominal kredi büyümesini sınırlayan önlemler ve dalgalı kur rejiminin faydaları ile dış dengesizliklerin sınırlandırıldığı kaydediliyor. Bu faktörler, 2013-2014 döneminde dış likidite ortamının bozulması halinde ekonominin uyum sağlamasına katkıda bulunacak" dedi.
Yapı Kredi Yatırım Başstratejisti Murat Berk
[PAGE]Yapı Kredi Yatırım Başstratejisti Murat Berk
Notun diğer derecelendirme firmaları için birebir gösterge olmadığını kaydeden Yapı Kredi Yatırım Başstratejisti Murat Berk, "S&P'nin yaptığı Fitch'in notunun bir kademe altına getirmek oldu. Fitch yatırım yapılabilir kategoride tutuyor. Moody's ile aynı kategoriye getirmiş oldu. Kullandığı terminoloji farklı olsa da muadili denebilir. Esas not artışı beklenen kuruluş Moody's. Çünkü Moody's'in not artışı demek yatırım yapılabilir kategoriye getirmesi demek" şeklinde konuştu.
Berk sözlerini şöyle sürdürdü:
"Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın söylediği gibi 'Not artışı önemli ama eskisi kadar da önemli değil' çerçevesinden bakmakta fayda var. Türkiye'nin notu daha düşükken de sermaye geliyordu. Yüksekken de gelebilir. Birebir herşeyi nota bağlamak çok doğru değil. Not artmasa da bu şartlar altında sermaye gelir.
Not artsa da sermaye az gelebilir de çıkabilir de... Sermaye için önemli olan, gittiği ülkede yasal zemin var mı iş yapabilecek ortam müsait mi gibi faktörler, risk ve getiri... Buna bakılıyor."
Notu iyi olan bir ülkenin notunun anlık gelişmelerle farklılaşabileceğini hatırlatan Berk, "Güney Kıbrıs buna örnektir. Yatırım yapılabilirlik için birçok faktör vardır.
Tabiiki yatırım yapılabilir notunun ciddi avantajları vardır. Avantaj ama her şeyi nota bağlamamak lazım. Reyting firmaları açısından daha önemli olan Moody's'tir. Kısa vadeli olumlu ama gerisi Moody's ve bir çok faktöre bağlı" dedi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi
[PAGE]TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, değerlendirmede, açıklamada yer alan, "Not artırımımız Türkiye'nin halen oldukça büyük olan dış finansman ihtiyacını, iç talepteki azalmanın da etkisiyle ihracat performansını artırarak yavaş ve sürdürülebilir şekilde azaltmasını yansıtmaktadır" ifadelerinin kendileri için çok önemli olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin büyümesi için mutlaka ihracatın net katkı vermesi gerektiğini zaman zaman söylediklerini dile getiren Mehmet Büyükekşi, 2012 yılında bunun gerçekleştiğini, arkasından da hemen S&P'nin not artırımının geldiğini söyledi.
Büyükekşi, not artırımının geç kalınmış bir karar olmasına rağmen kendilerini sevindirdiğini dile getirerek, ihracatın, üretime, istihdama ve büyümeye katkı verdiğini daha önce de söylediklerini hatırlatıp, artışın da bunu teyit ettiğini ifade etti.
Açıklamada yer alan,"2012 yılında Türkiye'nin cari açığının azalarak gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 6 oranına kadar çekildiği" ifadelerinin de çok önemli olduğuna işaret eden Büyükekşi, "Buradaki çekilme de ithalatın azalması değil, ihracatın artması. İthalat azaldı ama ihracat yüzde 13 civarında arttı. Bu da cari açıkta önemli bir iyileşme sağladı. Burada da ihracatın etkisini görüyoruz" dedi.
Özellikle barış süreciyle ilgili açıklamada yer alan ifadenin de önemli olduğunu vurgulayan Büyükekşi, "Bunu da biz hep belirtiyorduk zaten. Bölgelere gidip açıklamalar yapıyorduk, 'biz süreci destekliyoruz' diye. Bu sürecin sonuna kadar devam edip, Türkiye'nin faydasına yeni yatırımlara, yeni istihdama, yeni ihracata ve Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine daha önce ulaşmasına hizmet edecektir. Ayrıca çözüm süreci, doğu ve güneydoğu illerine yapılacak yatırımları çok olumlu etkileyecektir" diye konuştu.
İTHİB Başkanı İsmail Gülle
[PAGE]İTHİB Başkanı İsmail Gülle
İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, Türkiye'nin bir zamanlar imrenerek baktığı ve onlar gibi olmak istediği ülkelerin notları birer birer düşerken, Türkiye'nin notunun artırılmasının çevresinde güvenli liman olarak algılanmasının göstergesi olduğunu söyledi.
Paranın güvenli ortamlara gitmek isteyeceğini aktaran Gülle, bu açıdan Türkiye'nin not artırımının turizmden spora, ihracattan ithalata kadar her konuda pozitif bir sinerji vereceğini dile getirdi.
Not artırımının Türkiye'ye gelecek yatırımları muhakkak etkileyeceğini vurgulayan Gülle, şunları kaydetti:
"Karar, ülkenin itibarını ve ihracatını da etkileyecektir. Terör konusunda da Türkiye'de çok ciddi adımlar atıldı. Bu olumlu gidişi, havayı, dışardan birileri bozmazsa not artışı vermemek, artık not verenin kanaatine kalır. Türkiye bu notları fazlasıyla hak ediyor. Türkiye gerçekten etrafındaki harita içerisinde çok farklı bir konumda... Zaten bunun etkisini de görüyoruz. Bunun arkasından bir not artırımı daha gelirse Türkiye geçmişte kaybettiği 30 senenin acısını 3 senede yatırım ve gelişme olarak alır."
Rhea Portföy Yönetimi Yatırım Komitesi Üyesi Cüneyt Paksoy
[PAGE]Rhea Portföy Yönetimi Yatırım Komitesi Üyesi Cüneyt Paksoy
Rhea Portföy Yönetimi Yatırım Komitesi Üyesi Cüneyt Paksoy, S&P'nin Türkiye'nin notunu artırmasının hem nötr hem de pozitif etkisini olduğunu belirterek "Nötr etkinin bilinenin tekrarı olması. Pozitif tarafı, S&P gibi muhafazakar bir şirketten gelmesi önemli. Bunun terörün bitirilmesi için yapılan görüşmelerin not artışı açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Demek ki bir not sadece ekonomik veriler eşliğinde verilmiyor. Politik gelişmeler de çok önemli olabiliyor" dedi. İsrail'le olan normalleşmenin de S&P'nin notunda etkili olduğunu ifade eden Paksoy, S&P'nin not artışının diğer etkilerini şöyle anlattı:
"S&P, ihracattaki artışı ve politik gelişmeleri önemsiyor. Bu ikisi Türkiye için Orta Doğu'da daha aktif ve daha güçlü bir kimlik çıkarıyor. Bu her ikisinin olması, Türkiye için yatırım yapılabilir notun şu vadede gelir şu vadede gelmez yorumlarını değiştiriyor. Not artışı kuvvetli bir şekilde masada duruyor. Bundan sonra her an bir not artışı masada. Altı ay sonra, sene sonunda veya hiç gelmez yorumlarını bertaraf etti. S&P'nin bu kararı not artışını gelebilecek şekilde masaya getirdi.
Eğer içerde görüşmeler kesintiye uğramazsa, yurt dışında Avrupa'da ve ABD'de ekstrem bir bozulma olmazsa Türkiye'nin not artışı hep masada olacaktır."
İMKB açısından kararı da değerlendiren Paksoy, "Yurt dışına göre paralel seyrini sürdürecektir. Ama ekstra yurt dışı bozulmadıkça gelecek satışların karşılanma gücü daha kuvvetli olacaktır. Desteklerin çalışması daha kuvvetli olacak ve yurt dışı olumlu olursa endekste dolar bazında tarihi zirveler geçilebilir" dedi.
GGYD Başkanı Nezih Allıoğlu
[PAGE]GGYD Başkanı Nezih Allıoğlu
Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD) Başkanı Nezih Allıoğlu, Türkiye'nin kredi notu konusunda "yatırım yapılabilir" seviyede olmayı hak ettiğini ifade etti.
Türk ekonomisinin, son yıllarda gösterdiği büyüme performansıyla "zaten kendi kredisini yükselttiğine" işaret eden Allıoğlu, ihracattaki artış, istikrarlı büyüme ve son siyasi gelişmelerin not artışında önemli rol oynadığına dikkati çekti.
Türkiye'nin ekonomik gücü dolayısıyla kredi notunun da yatırım yapılabilir düzeyde olması gerektiğini vurgulayan Nezih Allığlu, şunları kaydetti:
"S&P 'sıfırcı hoca' olarak bilinen bir kuruluş. Uluslararası derecelendirme kuruluşları arasında Türkiye'ye en düşük kredi notu veren kuruluş olduğunu göz önünde bulundurursak, bu son gelişmenin çok önemli olduğunu söyleyebiliriz. Bu notun bir kademe üstü de yatırım yapılabilir seviye. İnanıyorum ki önümüzdeki iki yıl içinde bu not gelecektir. Şimdi Türkiye'nin yapması gereken, aynı istikrar ve performansı kararlılıkla sürdürmek."
GYODER Başkanı Aziz Torun
[PAGE]GYODER Başkanı Aziz Torun
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ve Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, "Not artışı her ne kadar yatırım yapılır ülke konumunda olmasa da arkasının geleceğini öngörüyoruz ve umuyoruz" dedi.
Torun, artışın her ne kadar yatırım yapılır ülke konumunda olmasa da arkasının geleceğini öngördüğünü ve umduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Not artışları bazı uluslararası fonlar ve yatırımcılar için önemli. Bunun gayrimenkul sektörüne yansımalarını bekliyoruz. Hem Türkiye'deki istikrarın, ekonomik büyümenin, barış ortamının gelmesi hem de uluslararası kuruluşların Türkiye hakkındaki bu görüşlerinin olumlu bir noktaya gelmiş olması bireysel ve kurumsal yatırımcılara önemli bir teşvik olacağını düşünüyoruz. Bununla da 2013 için talep artışının olmasını bekliyoruz."
Torun, çözüm süreciyle ilgili de "Güvenin sağlanmasıyla, bu bölgelere yatırımcıların gitmesiyle elbette gayrimenkule de ihtiyaç olacak. Oteller, AVM'ler
gerekecek. Ayrıca bu bölgelere komşu ülkelerden gelecek konut talepleri o bölgelerde inşaat sektörün gelişmesini sağlayacak. Bu da istihdam ve yatırım demek... Bunların hepsi Türkiye'nin büyümesine katkı yapacaktır" ifadelerini kullandı.
TÜGİAD Ankara Başkanı Barış Aydın
[PAGE]TÜGİAD Ankara Başkanı Barış Aydın
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ankara Başkanı Barış Aydın, not artırımının çok daha önce yapılması gerektiğini belirtti.
Piyasaların söz konusu karardan olumlu etkileneceğine işaret eden Aydın, kısa vadede borsanın yükselebileceğini, faizlerde ve kurda aşağı yönlü bir seyir görülebileceğini kaydetti.
Aydın, Türkiye'nin notunun "yatırım yapılabilir ülke" seviyesine yükseltilmesi gerektiğini belirterek, uzun vadeli yatırımcıların bu yönde bir kararı beklediğini vurguladı.
Ankara Genç İşadamları Derneği Başkanı Abdullah Değer
[PAGE]Ankara Genç İşadamları Derneği Başkanı Abdullah Değer
Ankara Genç İşadamları Derneği Başkanı Abdullah Değer de not artırımın Türk ekonomisi için çok önemli bir gelişme olduğunu belirtti.
Değer, S&P'nin uzun yıllar Türkiye'ye karşı negatif bir tavır takındığını ancak son dönemlerdeki ekonomik ve siyasi istikrar karşısında kayıtsız kalamadığını söyledi.
Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye güvendiğine dikkati çeken Değer, şunları kaydetti:
"Her ne kadar notumuz yatırım yapılabilir seviye değilse de bu not bile hakkımızın teslimidir. Bir yandan S&P'nin önümüzdeki dönemde notunu yatırım yapılabilir düzeye çıkaracağına inancımızı sürdürürken, diğer yandan da zaten Türkiye'nin yabancı yatırımcılar için güvenli bir liman olduğunu düşünüyoruz. Zira başka kredi derecelendirme kuruluşları bu konuda Türkiye'ye hakkını vermiştir.
Ekonomi yönetimimizin istikrarlı politikalarının bir sonucu olarak Türkiye'nin bugün uluslararası yatırımcılar bakımından yatırım yapılabilir ülke olarak görüldüğünü söylemek yanlış olmaz. AB ülkelerinde yaşanan ekonomik çöküntüye karşı istikrarlı biçimde büyüyen Türk ekonomisi, ihracat artışımız, cari açıkla mücadelede elde ettiğimiz başarı ortada. Bu istikrarın sürdürülebilir olmasıyla S&P'nin de Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükselteceğine inancımız tamdır."
KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu
[PAGE]KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu
Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye'nin son dönemde "not artışı olmayacak" gibi bir beklenti içinde olduğunu belirterek, "Not artışının beklenmeyen bir zamanda yapılması, piyasalara çok olumlu yansıyacaktır" dedi.
Bu yıl gerçekleşen kapasite kullanım oranlarının geçen senenin altında olduğuna dikkati çeken Zeytinoğlu, bu yüzden not artışının 2013 yılı için de bir ümit
olduğunu ve bunun "hormon tedavisi gibi bir şey" olabileceğini kaydetti.
Gerekçede çözüm sürecine de vurgu yapıldığını hatırlatan Zeytinoğlu, şöyle konuştu:
"Biz 30 senedir derin bir çatışma içerisindeyiz. Hem en değerli varlıklarımız insanımız ölüyor hem de paralarımız gidiyor. Hiç beklemediğimiz firmalar, 'Şanlıurfa'ya, Diyarbakır'a yatırım yapacağız' diyorlar. O bölgenin kalkınıyor olması batının da yükünü azaltacaktır. Bölgenin de kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Yeni yatırımlar her zaman büyümeyi tetikleyen olgulardır."
Zeytinoğlu, bugün Yunanistan ve Avrupa'daki bazı ülkelerin notlarına bakıldığında, ekonomisi kötü durumda olup Türkiye'den yüksek notu bulunan ülkelerin olduğuna dikkati çekerek, "Olay, sadece ekonomi değil. Zaten ülkesi Avrupa Birliği'ne tam üye, demokrasi sorunu yok. O nedenle onlar bundan prim alıyorlar.
Bizim alamadığımız primleri onlar zaten alıyorlar. Avrupa Birliği'ne tam üyelik başvurusu onaylandığında bizde de önemli değişiklikler olmuştu. O sürecin biran önce bitmesi lehimize. AB üyeliği bence en önemli not arttırıcı etken" ifadesini kullandı.
Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu
[PAGE]Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu
Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, kararın son derece olumlu, ama gecikmiş bir karar olduğunu söyledi.
Dünyadaki yatırım fonlarının Türkiye'ye olan ilgisinin son 3-4 yılda giderek arttığını vurgulayan Orakçıoğlu, dünyadaki bir çok fonun kredi derecelendirme kuruluşlarının kağıt üzerindeki değerlendirmeleri üzerinden kararlarını verdiğini dile getirdi.
Daha önce Türkiye'ye yatırım yapma konusunda bütçe ayırmayan bir çok fonun buraya yatırım yapması konusunda son not artırımı kararının olumlu bir gelişme olduğunu aktaran Orakçıoğlu, şunları kaydetti: "2 kredi derecelendirme kuruluşunun kararından sonra Moody's de kendi kararını sorgulayacaktır diye düşünüyorum. Çünkü Moody's'in bu kadar yanlı hareket edip, hala bu konuda adım atmaması bence kendi vereceği kararların sorgulanmasını sağlayacaktır. O yüzden Moody's'in bu konuda daha önce verdiği kararları yeniden gözden geçireceğini düşünüyorum.
Biz yabancı fonlarla ortaklığı olan bir firma olduğumuz için bunu net olarak görebiliyoruz. Türkiye'yi bilenler zaten Türkiye'ye yatırım yapıyor. Bunun dışında özellikle Türkiye'yi yakından tanımayanlar kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlara bakarak daha mesafeli davranıyorlardı. Ancak bu not artırımlarından sonra onlar portföylerindeki bir takım bütçeleri Türkiye'ye ayırmak konusunda daha istekli davranacaklar."
THK Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban
[PAGE]THK Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban
Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, yıllardır Türkiye'ye hak ettiği kredi notu verilmeyerek haksızlık yapıldığını söyledi.
Ban, bu artırımın "bir anlamda bir ışık yaktığını", Türkiye'nin hak ettiği notu aldığını ve haksızlığın bir nebze de olsa giderildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Tabii ki bu yeterli mi? Elbette değil ama bu not artırımı şunu gösteriyor; Türkiye, dünyanın parlayan yıldızı. Artık diğer kredi derecelendirme kuruluşları da
Türkiye'nin notunu artırmada birbirleriyle yarışa girecektir."
"Çözüm sürecinin büyük katkısı olacak"
Ban, Türkiye'nin ekonomisinin oldukça sağlam temeller üzerinde olduğunu ve yapısal birçok sorunun da halledildiğini bildirdi.
Türkiye'nin şu an içinden geçtiği çözüm sürecinin de ülkeye her anlamda büyük katkısı olacağına dikkati çeken Ban, "İrlanda örneğine bakabiliriz burada.
İrlanda'da da terör olaylarının son bulmasıyla bir anda kredi notu da arttı, ekonomisi de büyüdü. Türkiye'de de benzer durumlar yaşanacaktır" diye konuştu.
SPYD Başkanı Arif Ünver
[PAGE]SPYD Başkanı Arif Ünver
Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver, hisse senedi piyasasındaki yabancı payına bakıldığında Türkiye'nin zaten yatırım yapılabilir ülke muamelesi gördüğünü belirtti.
Not artışının ilginç bir döneme denk geldiğini ifade eden Ünver, "Güney Kıbrıs'taki paralar için adres gösteriliyor olabilir" diye konuştu.
Ünver, 1900'lerin başında Türkiye'nin "hasta adam" olarak nitelendirildiğini hatırlatarak, artık transatlantik bölgesinin hasta adam konumunda bulunduğunu dile getirdi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının, Türkiye'nin yükselen ekonomik performansını itiraf etmeyi gururlarına yediremediklerini kaydeden Ünver, "Bu, normal bir yaklaşım değil. Nasıl Avrupa'daki bir ülkede sıkıntı olduğunda bir hafta içinde adamın notunu aşağı indiriyorsa, Türkiye'nin durumu da budur. Manidar bir durumdur" ifadesini kullandı.
HÜKÜMETTEN TEPKİLER
[PAGE]Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, S&P'nin Türkiye'ye karşı cimri davrandığını savundu.
Çağlayan, S&P'nin iki yıl öncesine kadar cari açığı sebep göstererek Türkiye'ye karşı cimri hareket ettiğini belirterek, "Buna karşılık başka ülkelere hak etmediği puanları veren birtakım derecelendirme kuruluşları, artık gerçeği görmekle yüz yüze kalmıştır. Dün S&P, Türkiye için hikmeti olmayan bir çalışma yapmıştır, bir derecelendirme yapmıştır" diye konuştu.
"S&P, çifte standart yapan bir kuruluştu" diyen Çağlayan, "S&P, Türkiye'ye karşı cimri davranırken, diğer taraftan hak etmeyen ülkelere, İrlanda'ya, Yunanistan'a gayet bonkör davranıyordu. Türkiye'ye yapmış olduğu not artışı bizim için sürpriz olmamıştır. Aslında Türkiye'nin hak ettiği nokta bu değildir. Türkiye, daha fazla notu hak etmiş bir ülkedir" ifadesini kullandı.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz
[PAGE]Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz
Türkiye'nin kredi notunun arttırılmasının olumlu bir gelişme olduğunu belirten Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Ancak hak ettiği notun Türkiye'ye verildiğini henüz söyleyemeyiz. Çünkü not arttırımından sonra yatırım yapılabilir seviyenin bir altına gelinmiş oldu Standard and Poor's açısından" diye konuştu.
Bir kredi derecelendirme kuruluşu tarafından daha önce "yatırım yapılabilir" notu verildiğini anımsatan Yılmaz, ikinci bir derecelendirme kuruşulunun da "yatırım yapılabilir" notu vermesiyle Türkiye'ye çok daha ucuz maliyetle fon akışının söz konusu olacağını söyledi.
Yılmaz, "Ümit ediyorum ki önümüzdeki dönemde piyasanın gerçeklerine uygun bir şekilde kredi derecelendirme kuruluşları da bu notu verirler" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı
[PAGE]Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Dünyadaki ekonomik krizle birlikte Türkiye'de olup bitenleri değerlendirdiğimizde, ülkenin ekonomik performansını dikkate aldığımızda elbette ki Türkiye ile ilgili değerlendirmenin notu, bakan arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi, geç kalınmıştır" diye konuştu.
Not artırımının geç kalmasına karşın değerlendirmeyi yapan kuruluşlara "Niye vaktinde görmedin?" denilemeyeceğini dile getiren Yazıcı, "Doğru bir değerlendirme yapılmıştır. Türkiye daha fazlasını da hak etmiştir" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız
[PAGE]Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin genel ekonomik durumunun S&P'nin notunun üzerinde olduğunu ve Türkiye'de bu notu yatırımcıların zaten çok daha önceden satın aldığını bildirdi. Yalnızca enerji sektöründeki yabancı yatırımcı ilgisi göz önüne alındığında bile not artışında Türkiye'nin hakkının teslim edilmediğinin görülebileceğini vurgulayan Yıldız, "Biz enerji sektörüyle alakalı geliştirdiğimiz ve yatırımcılara açtığımız projelerde yabancı yatırımcıların Türkiye'de iş yapmak için gösterdiği ilgiden memnunuz. Türkiye'de bu notu yatırımcılar zaten çok daha önceden satın almıştı" diye konuştu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün
[PAGE]Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün 1. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi'nin ardından,S&P'nin, Türkiye'nin kredi notunu artırmasına dair gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'ye karşı uzun zamandır çok "cimri" ve "hasis" davranan, Türkiye'nin ekonomisini, performansını tam anlamıyla değerlendirmeyen bazı kuruluşların artık yavaş yavaş bundan vaz geçtiğini görmenin son derece memnuniyet verici olduğunu dile getiren Ergün, Türkiye'nin ilerlemesinin, performansının, bir anlamda 'artık güneşin balçıkla sıvanmayacağı' gerçeğini de ortaya koyduğunu söyledi.
Ergün, Türkiye'nin bir güneş gibi yükseldiğini belirterek, şunları kaydetti:
Bu gelişmeler, 'güneş balçıkla sıvanmaz' sözünü bir kez daha hatırlatmaktadır. Biz onlara (Kredi derecelendirme kuruluşlarına) çok fazla bakmıyoruz aslında, biz işimize bakıyoruz. Çünkü Türkiye'nin gerçek potansiyelini biz biliyoruz. Türkiye'nin ne yapacağını, Türkiye'nin imkanlarını biz biliyoruz.
Türkiye'deki istikrar ve güven ortamının Türkiye'ye kazandırdıklarını biliyoruz. Onların her zaman bunu takdir etmelerini de beklemiyoruz açıkçası. Etmiyorlardı da zaten ama şimdi yavaş yavaş onların da takdir etmekten uzak kalamadıkları bir atmosfer yaşanıyor. Bu iyi bir şey. Eminim daha iyi değerlendirmeler yapacaklardır."