VOB'un yeni genel müdürü Çetin Ali Dönmez hızlı başladı / Ürün yelpazesini genişletecek işlem hacmini ikiye katlayacak
VOB'un yeni genel müdürü Çetin Ali Dönmez hızlı başladı / Ürün yelpazesini genişletecek işlem hacmini ikiye katlayacak
İZMİR - Nisan ayı başında görevine başlayan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez, 2008'in VOB açısından işlem hacminin ve ürün çeşidinin artacağı bir yıl olacağını söyledi. Opsiyon sözleşmelerinin 2009 yılı sonu itibarıyla işleme açılacağını belirten Dönmez, bu yıl aracılık maliyetlerinin azalması için bazı teşvik mekanizmalarını harekete geçireceklerini vurguladı. Özellikle işlem görmeyen ürünlerde üyelerden alınan borsa paylarında indirime gidebileceklerini belirten Dönmez, "Pamukta, buğdayda, altında yapılan işlemlerde borsa payını az tutacağımız gibi işlem yapan kurumlara bizim çok işlem gören sözleşmelerde de indirimli tarife uygulamamız mümkün olacak" dedi. İşlem hacmi 200 milyar doları geçecek Geçen yıl sonunda 600 milyon dolar civarında olan günlük işlem hacminin bu yıl mart ayında 750 milyon dolara yükseldiğine dikkati çeken Dönmez, 2008 sonunda 1 milyar dolar günlük hacime ulaşılacağını bildirdi. Dönmez, geçen yıl 93 milyar dolar olan toplam işlem hacminin de 2008 sonunda 200 milyar doları geçmesini beklediklerini ifade etti. 2001'de kriz sonrası dövizde yaşanan dalgalanmanın ardından İMKB bünyesinde ilk vadeli piyasayı açtıklarını anlatan Dönmez, İMKB'nin o dönemdeki yapısı ve dönemin İMKB Başkanı'ndan kaynaklanan sorunlar nedeniyle piyasanın gelişme imkanı bulamadığını iddia etti. SPK'nın tüm vadeli işlemlerle ilgili yetkiyi VOB'a vermesinin ardından VOB'un çok fazla maceraya girmeden İMKB'nin geliştirip denediği yazılımı kullandığını hatırlatan Dönmez, "VOB'un AŞ olarak kurulması; kararların hızlı, etkin ve esnek bir şekilde alınabilmesini sağladı. İşlemler devam ederken piyasayla ilgimi koparmadım. İMKB'de yazılım projesi, mevzuatın hazırlanması, piyasanın eğitilmesi konusunda çok emek verdim. İMKB'de piyasa kapanınca yine vadeli işlemler piyasası ile ilgili olarak Risk Yönetim Müdürlüğü'nü kurduk. VOB'dan davet gelince bildiğim bir iş olduğu için görevi kabul ettim" dedi. "Emtia kontratlarını hayata geçireceğiz" Önümüzdeki dönemde ürün yelpazesini geliştirmeyi hedeflediklerini anlatan VOB Genel Müdürü Dönmez, "Her ne kadar işlem hacmimiz yüksek gibi görünse de aslında işlemlerin çoğu İMKB 30 ve dövize dayalı sözleşmelerde gerçekleşiyor. İşlem hacmindeki artışı hızlandırmak lazım. Yazılımda da değişiklik gerekiyor. Mevcut yazılım buraya kadar getirdi, bundan sonrasında yeni bir yazılıma ihtiyaç var" dedi. Emtia kontratlarını hayata geçirmek gerektiğini savunan Dönmez, "Şu anda çalışmayan, işlem hacmi olmayan ürünlerde vadeleri, teslimat şartlarını, sözleşme özelliklerini düzelterek ve üyelerle işbirliği yaparak çalışır hale getirmek istiyoruz. Pamukla ilgili Tariş ve Sanko; dövizle ilgili ağırlıklı olarak ihracatçı ve ithalatçılarla konuştuk. Buğdayla ilgili olarak da TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), buğday tüccarları ve borsalarla konuşmak istiyoruz. Fiilen bu işi yapan insanların vadeli piyasada işlem yapmalarını sağlamaya çalışıyoruz" diye konuştu. Hisse senedi sözleşmeleri için yoğun talep var Hisse senedine dayalı vadeli işlem sözleşmeleri konusunda yeni bir gözetim yazılımı üzerinde çalıştıklarını, gözetim sisteminin 3-4 ay içerisinde hazır olacağını ifade eden Dönmez, hisse senedi vadeli işlem sözleşmeleri piyasasının bir an önce açılması yönünde piyasadan kendilerine yoğun talep geldiğini bildirdi. Dönmez, sözlerine şöyle devam etti: "Burada İMKB'nin çekinceleri var. Vergi açısından hisse senedi vadeli işlemleri, hisse senedi spot piyasasına göre stopaj açısından avantajlı. Eğer vergi avantajı problem olsaydı, Hazine bonosu vadeli işlemlerinin de hacim yapması gerekirdi. Dolayısıyla vergiden dolayı çok büyük problem olacağını sanmıyorum. Stopaj aynı oranlarla da olsa bu piyasa açılmalı. İMKB daha çok hisse senedi spot piyasasının likiditesinin olumsuz etkileneceği ihtimali üzerinde duruyor, ancak ben buna katılmıyorum. Kaldı ki ben bunu burada açmasam yurtdışında açacaklar. Ülke olarak bu konuda elimizi çabuk tutmamız lazım." Dönmez, hisse senedi işlemlerine başladıktan sonra özellikle arbitraj işlemleri nedeniyle hisse senetleri spot piyasası işlemlerinde likiditede bir azalma olmayacağını hatta tam tersine artış olacağını savundu. Tariş ve Sanko piyasa yapıcı olacak - Emtia sözleşmelerinde önceliği pamuğa vereceğiz - Lisanslı depo sorununu halledebilirsek fiziki teslimli pamukta işlem olacağını düşünüyorum. - Pamuk da dahil bazı vadeli işlem sözleşmelerinde piyasa yapıcısı olarak aracı kurumlardan veya bankalardan üye kabul etmeyi planlıyoruz. - Tariş ve Sanko piyasa yapıcı olacak." Vergi yüzünden piyasayı yurtdışına kaptırıyoruz VOB Genel Müdürü Dönmez, VOB'da vergi istinası konusunda yeni bir düzenleme olmazsa stopajın 2008 sonu itibariyle sona ereceğini, ancak sürenin uzatılması için bazı girişimlerde bulunacaklarını söyledi. Dönmez, "Bunda tek farklılık hisse senedi vadeli işlemleriyle ilgili olabilir. Hisse senedi vadeli işlem sözleşmelerinde eğer hisse senedi spot piyasadaki stopaj devam ederse biz de aynı oranda stopaj uygulanmasına karşı olmadığımızı söyleyeceğiz. Bana göre borsadaki işlemlere stopaj uygulamasının hiçbir faydası yok. Çünkü yerli yatırımcıya uygulanıyor, yabancı yatırımcıya uygulanmıyor. Birçok yatırımcının da yabancı olarak piyasamızda işlem yapmasına sebep oluyor. Bence piyasalarda bu stopaj uygulamasının kalkması lazım" dedi. Vergi problemlerinin stopajla sınırlı olmadığını anlatan Dönmez, "En az onun kadar önemli banka sigorta muameleleri vergisi (BSMV) konusu var. Bu verginin uygulanmasına dönük ciddi bir kafa karışıklığı var. Ve bu vergi yüzünden bankalar bu piyasalarda işlem yapmaktan çekiniyor. Türkiye'de faaliyet gösteren piyasalarda işlem yapmayıp bu işlemleri Londra'da yapıyorlar. Gereğinden fazla vergisel kısıtlar yüzünden biz bu piyasaları yurtdışına kaptırmak üzereyiz. Maliye Bakanlığı'nın bu konuda bankalarla ve aracı kurumlarla konuşup piyasaların gelişmesi önündeki vergisel engelleri kaldırması lazım" dedi.