Xerof: YTL, 1.5 yıl daha balayında kalabilir

Xerof: YTL, 1.5 yıl daha balayında kalabilir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR - İsviçre merkezli uluslararası finansal servis şirketi Xerof'un CEO'su Juan Cantero, Türkiye'de uygulanan faiz oranlarının burada kalması durumunda YTL'nin de 2012'yılına kadar değerini koruyacağını belirterek; "YTL'nin değerinin ne olacağının sinyalini en iyi Euro/yen paritesi verir. Yen biraz değerlendiğinde doların YTL karşısında 1.39'a çıktığını gördük. YTL, 1.5 yıl daha balayında kalabilir" dedi. Cantero, doların tarihsel öyküsü nedeniyle 2010 yılına kadar Euro karşısında zayıf kalacağını ve paritenin 1.60'ın üzerine çıkacağı öngörüsünde de bulundu. Ege Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ESİAD) düzenlediği 'Dünya Gelişmelerinin Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri' konulu toplantıda konuşan Xerof Finansal Servises S.A. CEO'su Juan Cantero, Richard Nixon'un ABD'nin Devlet Başkanı olduğu 1970'li yıllardan bu yana doların belli başlı para birimleriyle paritesini yansıtan istatistikler incelendiğinde günümüze kadar hep aynı grafiğin seyrettiğine dikkat çekerek, "Dolar hep 10 yıl değer kaybediyor ardından 5 yıl boyunca değerini artırıyor. Doların en değerli olduğu dönemde Euro/dolar paritesi 0.82 oldu. Biz doların 2 yıl daha zayıf döneminde kalacağını öngörüyoruz. Bu sürede parite 1.60'ın üzerine gidecek. Parite dolar lehine değişecek olduğunda ilk sinyali sentetik tablo veriyor. Kurlarla ilgili öngörülerimizi yaparken ekonomik ve politik gelişmelere de bakıyoruz. Ama ilk baktığımız bu tablo oluyor. Ekonomi söylemeden bu tablo para birimlerinin değerlenip değerlenmeyeceğini bize söylüyor. Paranın değeri dibe vurduğunda her zaman aynı veriler oluşuyor. En çok kullanılan endikatör zaman ve miktar" diye konuştu. YTL değerinde sinyal Euro/yen paritesinde Petrol, altın ve hammadde fiyatlarındaki artışın 2012 yılına kadar süreceğini ileri süren Cantero, Türkiye'de uygulanan faiz oranlarının burada kalması durumunda YTL'nin de 2012'yılına kadar değerini koruyacağını belirtti. Cantero, Türkiye'nin para birimiyle ilgili şu öngörülerde bulundu: "YTL'nin bu faiz oranlarıyla bu değerinde kalması mantıklı. Ama bunun için yabancı yatırımcıların ülkeye yatırım yapma iştahının sürmesi gerekiyor. YTL'nin değerinin ne olacağının sinyalini en iyi Euro/yen paritesi verir. Yen biraz değerlendiğinde doların YTL karşısında 1.39'a çıktığını gördük. YTL, 1.5 yıl daha balayında kalabilir. Gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin hepsi aynı zamanda zayıflayacak. Çünkü koşullar hepsi için aynı. Tüm kurlar arasında yüzde 100 korelasyon var. Biz 10 para birimi üzerinde pozisyon alıyoruz. Euro/dolar paritesi 1.80 oluncaya kadar dolar satmaya devam edeceğiz. Biz hiçbir şirketin parasını almayız. Firmalar ya bizim fonlarımızdan alır ya da yapılan işlemin kârından yüzde 1-1.5 arasında pay verirler. En büyük pazar döviz pazarı." Akbank Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder: Enflasyonun düşmesi için bedel ödenmesi gerekiyorsa ödenir ESİAD üyelerine global piyasalardaki gelişmelerle ilgili değerlendirmede bulunan Akbank Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, finans piyasalarıyla ilgili iç ve dış ekonomi çevrelerinden gelen olumlu görüşlere pek itibar etmediğini aktardı. ABD'nin resesyonda olduğunu ve bunun Türkiye dahil tüm piyasalar üzerinde olumsuz etkide bulunacağı savunan Önder, "Merkez Bankası, durum iyiyken faizleri indirebilirdi. Ama şu anki hükümet uygulamalarında ABD, Avrupa hangi Merkez Bankası olsa aynı şeyi yapardı. TC Merkez Bankası para politikasını sıkılaştırarak yapması gerekeni yapıyor. Ama bu uygulama cari açığı daha da büyütüp ileride iyice içinden çıkılmaz bir hale getirebilir. Türkiye'nin normal bir ülke olması için yüksek enflasyonu unutması gerekiyor. 30 yıl boyunca yüzde 70'leri bulan enflasyon oranları Türkiye için utanç dönemidir. Enflasyon oranının yüzde 4-5'lere gelmesi için bedel ödenmesi gerekiyorsa da ödenir. Riskin arttığı bu dönemde doğru politikaların uygulanması önem kazanıyor. Hükümet yeni program ve mali disiplin çağrılarını çok ciddiye almalı" dedi. Önder, müşterilerinin yüzde 80'ini oluşturan 4 meslek grubunda sıkıntıların gittikçe arttığını saptadıklarını belirterek, "Akbank'ın müşterilerinin yüzde 80'i tekstil, gıda, otomotiv ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Türkiye genelinde aldığımız izlenimlerde tekstildeki müşterilerimizin uzun yıllardır yüzleri gülmüyor. Geçen yıl çok mutlu olan inşaat sektöründeki müşterilerimiz de artık durumlarından rahatsız. Gıda sektörü dalgalanmalardan her zaman uzak. Şu dönem en mutlu müşterilerimiz otomotiv sektöründe çalışanlar. Ama AB ekonomisi yavaşlamaya başlarsa bu gruptaki müşterilerimiz de sızlanmaya başlayacaklar."