“Yabancının kalıcı dönüşü için TL’de istikrar şart”

Borsa İstanbul son 3 ayda en çok kazandıran yatırım aracı olmayı başardı. Borsada hala çok ucuz hisseler olduğunu söyleyen Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, yabancı yatırımcının da dönmesiyle endekste artışın süreceğini söyledi. Peker, yabancının kalıcı dönüşü için ise TL’de istikrarın şart olduğuna dikkat çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Birol BOZKURT

Borsa İstanbul’a ilgi seçimlerden sonra yeniden arttı. Son 3 ayda hızlı bir yükseliş gerçekleştiren Borsa İstanbul’un potansiyelini, gelecek dönem hedeflerini ve sermaye piyasalarının geleceğini Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker ile konuştuk.

Borsa İstanbul’un çok yüksek bir potansiyeli olduğuna dikkat çeken Müge Peker, hem yerli hem de yabancı yatırımcının ilgisinin devam ettiğini ancak yabancının kalıcı dönüşü için TL’de istikrarın sağlanması gerektiğini söylüyor. İkinci çeyrek bilançolarında global ölçekte iş yapan holdingler ve bağlı ortaklıklarının olumlu bir seyir izlediğinin altını çizen Müge Peker, öne çıkan sektörleri, perakende, otomotiv, bankacılık, çimento ve yapı sektörü olarak sıralıyor.

“Dolar bazında gidecek yolumuz var”

 Borsanın dolar bazında gidecek yolu olduğuna vurgu yapan Peker, “Dolar bazında baktığımızda henüz 2022 sonlarında kaydedilen tepe noktalara henüz ulaşmış değiliz. Kaldı ki, 2017 ve öncesinde 2013, 2011 döneminde ulaşılan seviyeler mevcuda göre çok daha yüksekti. Haber akışı paralelinde yılın ilerleyen döneminde bu seviyelerin gündeme gelmesinin olası olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

“Küçük yatırımcı için en mantıklısı fon”

 Gerek yerli gerekse yabancı yatırımcıların borsaya ilgisinin önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğini düşündüğünü söyleyen Müge Peker, “Burada önemli konu seçici olmak.

Türkiye piyasasının diğer piyasalara oranla daha ucuz ve daha yüksek büyüme potansiyeline sahip olduğu bilinen bir gerçek. Bu durum halka arzlar için de geçerli. Yatırımcıların halka arzlar konusunda da dikkatli ve seçici olacağını düşünüyoruz. Bu anlamda Türkiye’de borsanın potansiyeli yüksek görünüyor” dedi.

Son yıllarda bireysel yatırımcıların borsaya ilgisinin arttığını ve yeni yatırımcıların piyasaya girdiğine dikkat çeken Müge Peker, yatırımcılara şu önerilerde bulundu: “Hisse senetleri, risk seviyesi yüksek yatırımcılara uzun vadeli yatırımlarını yönlendirmek üzere önerdiğimiz bir finansal enstrüman. Burada en önemli nokta hisse senedi seçimi olmakla beraber finansal okuryazarlığı düşük olan bireysel yatırımcıların hisse senedi almak yerine yatırım fonları ile borsaya yatırım yapmasının daha uygun olması.

Bu sayede bireysel yatırımcılar profesyonellerin analizleri ve beklentileri ile birden fazla hisse senedine hem operasyonel kolaylık hem de maliyet avantajı ile yatırım yapabilme imkânına sahip oluyorlar. Yapı Kredi Portföy olarak farklı stratejilere sahip hisse senedi fonlarını müşterilerimizin beğenisine sunarak portföylerini çeşitlendirmelerini sağlıyoruz.”

“Şirket performansları yabancıyı çekebilir"

 Son dönemde yabancı yatırımcıların hisse senedi alımını artırdığını ve geri dönmeye başladığını söyleyen Müge Peker, bu ilginin devamı için öncelikle TL’nin istikrarının devam etmesi gerekiyor. Yaz döneminde artan döviz girişleri de buna yardımcı olacaktır. Elbette açıklanan ilk yarı şirket finansal verileri de çok önemli. Şirketlerimizin bu noktada göstereceği performans yabancı yatırımcının ilgisini çekebilir. Zira mevcut büyüme ortamında görece ucuz kalan hisseler bulunuyor” diye konuştu.

“Portföy yönetiminde riski çeşitlendirmek önemli”

 Başarılı bir portföy yönetiminde en önemli unsurun yatırımcının ihtiyaçlarını ve risk seviyesini anlamak olduğunun altını çizen Peker, “Bununla birlikte varlık dağılımı yöntemiyle riski çeşitlendirmek de en önemli konulardan. Yapı Kredi Portföy olarak, müşteri memnuniyeti ve bu doğrultuda yatırımcı beklentilerini anlayarak ve ihtiyaçlarını belirleyerek kişiye özel çözümler üretiyoruz.

Müşteri ilişkileri tarafında yıllardır var olan hem ticari/kurumsal yatırımcılara hem de bireysel yatırımcılara hizmet veren uzman bir ekibimiz bulunuyor. Bu ekip sayesinde yatırımcı ihtiyaçlarını büyük bir titizlikle belirliyoruz ve müşterilerimize uygun modeli belirleyerek yatırımcılarımızla hem fikir kalıp ilgili model altında özel portföy yönetimi gerçekleştiriyoruz. Portföye alınan varlıklar arasındaki korelasyona dikkat ederek risk ve getiri dengesini sürekli gözetiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yönettiğimiz varlık toplamı 195 milyar TL”

Yapı Kredi Portföy olarak yönettikleri varlıkların toplamının Temmuz sonu itibarıyla 195 milyar TL olduğunu söyleyen Müge Peker, “Yatırım fonlarında ise 116 milyar TL büyüklüğümüzle yüzde 9,5’lik bir pazar payına sahibiz. Diğer yandan, emeklilik fonlarında yüzde 12 pazar payı ile 77 milyar TL’lik bir büyüklüğümüz var.

2023 yılında Yapı Kredi Yatırım ile beraber içerik üreterek gerek finansal piyasalardan bahsettiğimiz gerekse aylık varlık dağılımı önerileri ve ürünlerimiz ile ilgili daha detaylı bilgiler içeren video içeriklerimizi yayınladığımız Yatırım Dünyam Yapı Kredi Youtube kanalımızı hayata geçirdik. Kanalımız aracılığıyla yatırımcılarla olan iletişimimizi artırıyoruz, her geçen gün kanala olan ilginin arttığını görmek, bizleri son derece memnun ediyor. Yatırım fonlarında toplam 770 bin bireysel yatırımcıya hizmet verirken, bu sayının önümüzdeki dönemde daha da artacağını düşünüyoruz” dedi.