”Yanlış bizim düzenleyici ve denetleyici kurumlara olan bakışımızda”

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, yürütmenin aldığı kararların hemen hepsinin yargıya taşındığını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yürütmenin aldığı kararların hemen hepsinin yargıya taşındığını belirterek, "Ya alınan kararlar yanlış ya da bizim düzenleme denetleme kurumlarına karşı yaklaşımımız yanlış. Sonuca bakıyoruz, yüzde 95'i düzenleyici kurum lehine sonuçlanmış. Demek ki yanlış bizim düzenleyici ve denetleyici kurumlara olan bakışımızda" dedi.

Yıldırım, Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneğinin (TELKODER) ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik Tesisleri'ndeki 5. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, bilgi teknolojisi ve iletişim sektörünün son 10 yılda toplumsal hayata çok fazla girdiğini, toplumsal yaşamın vazgeçilmez unsuru haline geldiğini söyledi.

Cep telefonu abone sayısının 66 milyon, sabit telefon abone sayısının ise 18 milyon olduğunu anlatan Yıldırım, alınacak kararların pazarın serbestleşmesi ve etkin rekabetin sağlanmasına yönelik olması gerektiğini ifade etti.

Genişbant internet abone sayısının 6 milyon, internet kullanıcı sayısının ise 27 milyon olduğunu dile getiren Yıldırım, "Pazar büyüklüğü 11-12 milyar dolardan bugün 31 milyar dolara çıkmış. Pazar da da çok ciddi bir büyüme var ama Türkiye'nin büyüklüğüne göre bu pazar büyüklüğü yetersiz, küçük. Şu da var, bilgi iletişim sektörünün büyümesi Türkiye'nin büyümesinin çok üzerinde seyrediyor" diye konuştu.

Şu anda 32 uzak mesafe işletmecisinin olduğunu belirten Yıldırım, şehir içi telefon hizmetinin rekabete açılmasına imkan veren yönetmeliğin Başbakanlık'ta olduğunu ve birkaç güne kadar yayınlanacağını söyledi. Yıldırım, şöyle konuştu:

"Yürütmenin aldığı kararların hemen hepsi yargıya taşınıyor. Burada bir şey akla geliyor. Ya alınan kararlar yanlış ya da bizim düzenleme denetleme kurumlarına karşı yaklaşımımız yanlış. Sonuca bakıyoruz, yüzde 95'i düzenleyici kurum lehine sonuçlanmış. Demek ki yanlış bizim düzenleyici ve denetleyici kurumlara olan bakışımızda. Bunu mutlaka düzeltmemiz lazım. Eğer burayı otorite olarak görmezsek, çok zaman kaybediyoruz ve bundan ülke kaybediyor. Bilgi toplumuna Türkiye'yi mutlaka taşımamız lazım. Bizi yeni milenyumda öne çıkaracak, Atatürk'ün hedef gösterdiği yere taşıyacak olan bilgi toplumudur. İdarenin yaptığı her türlü iş ve işlem yargıya tabiidir. Ama yargıda çok zaman kaybı oluyor. Yargı sonuçlarının da değerlendirilmesi lazım. Yanlışta ısrar edilmemesi lazım. Her şeyi yargıya götüreceksek, hiçbir kurumsal yasal düzenlemeye ihtiyaç yok."

Çözümün diyalogdan geçtiğini vurgulayan Yıldırım, birçok kanunda bunun başarıldığını söyledi. Şehir içi telefon hizmetinin rekabete açılmasına imkan veren düzenlemeye ilişkin yargı sürecinin devam ettiğini hatırlatan Yıldırım, yargının hassasiyetini göz önüne alan yeni bir düzenleme yapıldığını belirtti.