”Yaşadıklarımız krizin kendisi değil, ayak sesleri”

Kamu-Sen Genel Başkanı Akyıldız, yaptıkları uyarılara hükümetin kulak tıkadığını, önlem almak yerine işi geçiştirmeyi tercih ettiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri değerlendirirken, "Yaşadıklarımız krizin kendisi değil, ayak sesleridir. Gelecekte etkisini daha ağır hissettirecek olan bu krizin büyüklüğü karşısında, gelip geçici tedbirler de etkisiz kalacaktır" şeklinde konuştu.

Akyıldız, İçkale Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonomik krizin Türkiye'ye etkileri ve Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan nasıl çıkacağına ilişkin hazırladıkları rapor hakkında bilgi verdi.

Dünyayı etkileyen küresel krizin Türkiye'nin kapısına dayandığını ifade eden Akyıldız,  yaptıkları uyarılara hükümetin kulak tıkadığını, daha az maliyetle önlem almak yerine, temennilerle işi geçiştirmeyi tercih ettiğini savundu.

Akyıldız, "2006 yılında ayak sesleri duyulan yıkıma karşı, 'bize bir şey olmaz', 'kriz bizi teğet geçecek' gibi söylemlerin de yapılan yanlışlara tuz biber ektiğini" iddia ederek, yetkililerin krizin boyutlarını, etkilerini ve taraflara yönelik önlem planlarını ortaya koyamadığını, bunun da yaşanan olumsuz havayı daha da körüklediğini ileri sürdü.

"Yaşanan kriz etkilerini yıllar boyu hissettirecek ve bundan sonra dünya, bir daha eskisi gibi olmayacaktır" diyen Akyıldız, şöyle konuştu:

"Ülkemizde bugüne kadar yaşanan krizlerin tamamı kesin sonuçlar içermeyen, dönemsel tedbirler alınarak atlatılmaya çalışılmıştır. Yaşadıklarımız krizin kendisi değil, ayak sesleridir. Gelecekte etkisini daha ağır hissettirecek olan bu krizin büyüklüğü karşısında, gelip geçici tedbirler de etkisiz kalacaktır.

Siyasi irade, bugüne kadar krizi yanlış yerde aramıştır. Türkiye'de kriz, finans sektöründe değil reel sektörde yaşanacaktır."

"Dar ve sabit gelirliler desteklenmeli"

Hükümeti tüketiciye yönelik, piyasaları canlandıracak hiçbir önlem almamakla suçlayan Akyıldız, "dar ve sabit gelirlilerin son 6 yıldır uygulanan düşük ücret politikası nedeniyle yaşam mücadelesi verdiğini ve mevcut şartlarıyla krizle baş etmesinin imkansız olduğunu" söyledi.

Akyıldız, krizi aşmak için memur, işçi, emekli ve işsiz vatandaşların desteklenmesi gerektiğini savunarak, finans, üretim, pazarlama ve tüketimin piyasaların temel unsurları olduğunu ve bu unsurların istisnasız desteklenmesi gerektiğini kaydetti.

Dar ve sabit gelirlilerin desteklenmesi için elektrik, benzin, doğalgaz, LPG gibi ürünlerde mutlaka indirim ve başta memurlar olmak üzere tüm çalışan ve emeklilerin ücretlerinde kriz iyileştirilmesi yapılması gerektiğini dile getiren Akyıldız, "Çözüm, iç dinamiklerimizi harekete geçirecek, toplumsal mutabakatla hazırlanacak, dar ve sabit gelirliler için kalıcı çözümler içeren milli bir ekonomik programdadır. Hükümet, ülkemizde üretilen ürünlerin tüketilmesi ve tüm işlemlerde Türk Lirası kullanılması için kampanya başlatmalıdır" diye konuştu.

Akyıldız, bir soru üzerine de kamu çalışanlarının kriz döneminde kredi kullanmalarını doğru bulmadıklarını belirterek, sabit gelirlilerin harcamalarında dikkatli ve tasarruflu olmalarını istedi.

IMF ile yapılacak 18 milyar dolarlık anlaşmanın Türkiye'nin cari açığı karşısında "incir çekirdeği" gibi kalacağını iddia eden Akyıldız, "IMF programları kriz yükünü artırır. IMF programıyla sonuca ulaşmış bir ülke yok. Bizi ancak biz kurtarırız, iç dinamiklerimize dönmeliyiz" dedi.