Yatırımcıda umut ve endişe bir arada
Jeopolitik riskler ve son 18 aydaki dört seçim nedeniyle Türkiye portföylerinde önemli azaltıma giden yabancı yatırımcı, AK Parti-CHP koalisyonunu ekonomik reformların uygulanması için en iyi şans olarak algılıyor.
Kasım ayında yapılacak genel seçimin sonucu ne olursa olsun yatırımcılar para politikasında daha geleneksel bir yaklaşımın önplana çıkmasını ve uzun zamandır göz ardı edilen yapısal reformların hayata geçirilmesini bekliyorlar.
Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye'yi Ortadoğu'da en güvenli piyasa olarak gören yatırımcılar, jeopolitik riskler ve son 18 aydaki dört seçim nedeniyle Türkiye portföylerinde önemli azaltıma gittiler.
Merkez Bankası verilerine göre, yurtdışı yerleşiklerin bono portföyleri yerel seçimin yapıldığı Mart 2014'ten son veri olan 9 Ekim'e kadar 13.5 milyar dolar azalırken, aynı dönemde hisse senedi portföylerindeki azalış 6.6 milyar dolar oldu.
AK Parti'nin ekonomiden sorumlu Başbakan eski yardımcısı Ali Babacan'ı yeniden aday olarak göstermesi de yatırımcıların güveninin yeniden kazanılması yolunda bir hamle olarak görülüyor.
Ancak yatırımcılar, Babacan ve ekonomi yönetiminin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın özellikle faizlerin düşürülmesi konusundaki baskılarına yeterince direnememesinin kredibilitelerini kaybetmesine neden olduğunu belirtiyorlar.
Nomura Stratejisti Tim Ash, "Türkiye'nin ekonomik sorunları o kadar da derin, istikrarlı ve reform odaklı bir yönetim tarafından çözülemeyecek sorunlar değil. Türkiye hâlâ bir başarı hikayesi yaratabilir. Ancak bunu yapmak için iç politikada kutuplaşmayı azaltıp, işbirliğine açık bir siyasete geri dönülmeli" dedi.
Siyasi belirsizlik ve güvenlik endişeleri liranın dolar karşısında rekor seviyelere gerilemesine neden olurken, reel efektif kur endeksi de buna paralel 12.5 yılın en düşük seviyelerini gördü.
"Gerçeği söylemek gerekirse, yabancı yatırımcıların Türk siyasetinden bir şey anladığını sanmıyorum. Tamamen bir karmaşa" diye konuşan Londra merkezli Spiro Sovereign Strategy Direktörü Nicholas Spiro, "AK Parti'nin ekonomi yönetimine güvende de ciddi bir aşınma var" dedi.
Umut ve endişe
Kamuoyu araştırmaları AK Parti'nin yeniden tek başına iktidar olmasının zor göründüğünü, seçim sonuçlarının 7 Haziran'daki gibi yeniden bir koalisyon hükümetine işaret edebileceğini gösteriyor.
AK Parti'nin tek parti hükümeti kurabilmek için gereken 276 milletvekilinden birkaç eksik milletvekili çıkarması halinde azınlık hükümetini tercih edebileceği belirtilirken, koalisyon olması durumundaki en yakın koalisyon ortağı olarak CHP görülüyor.
AK Parti ve CHP'nin ekonomi yetkilileri, asgari ücretin artırılması, emekli maaşlarına zam yapılması gibi seçime yönelik vaatlere rağmen enflasyon ve işsizlikteki artış, yavaşlayan büyümeye karşı önlem alınması ve yapısal ekonomik reformların gerekliliği konusunda hemfikirler.
"Piyasalar AK Parti-CHP koalisyonunu fiyatlıyor gibiler. Piyasa bu senaryoyu ekonomik reformların uygulanması için en iyi şans olarak algılıyor" diye konuşan UBS gelişmekte olan piyasalar stratejisti Manik Narain, AK Parti ve CHP arasında eğitim, dış politika ve yolsuzluk dosyaları ve Erdoğan'ın konumu gibi konulardaki derin görüş ayrılıkların koalisyonun süresi konusunda soru işaretleri yarattığını söyledi.
Türkiye'nin uzun vadede "orta gelir tuzağından" çıkabilmek için verimliliği artırması, üretim yapısını katma değer yaratan ürünlere çevirmesi, enerjide ithalata bağımlılığını azaltması ve tasarruf oranlarını artırması gerekiyor.
Hükümet son olarak geçen hafta yayınladığı OVP'de büyüme beklentileri bu yıl yüzde 4'ten yüzde 3'e, gelecek yıl için ise yüzde 5'ten yüzde 4'e revize ederken, enflasyon tahminlerini de yukarı doğru revize etti.
Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in son dönemdeki açıklamalarının yatırımcıların bozulan güvenini onarmaya dönük olduğunu belirtirlerken, asıl testin merkez bankasının bağımsızlığı konusunda olduğunu söylüyorlar.
"AK Parti'nin DNA'sında iktidarı paylaşmak yok. O nedenle ne yazık ki bir koalisyon hükümetinin Erdoğan'ın etkisini sınırlayabileceğini düşünmüyorum" diyen Spiro, "Babacan ve Şimşek'in de yabancı yatırımcıların gözündeki kredibilitesi azaldı" dedi.