Yayan,"Fiyat artışları konusunda hem müteahitleri hem de Bayındırlık Bakanlığı'nı uyardık" / Hammade üreticileri kartelleşti, fiyatlar artışa geçti
Yayan,"Fiyat artışları konusunda hem müteahitleri hem de Bayındırlık Bakanlığı'nı uyardık" / Hammade üreticileri kartelleşti, fiyatlar artışa geçti
İZMİR - Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, demir çelik ürünlerindeki fiyat artışının yılbaşından bu yana yüzde 40'ı bulduğunu belirti. Yayan, müteahhitler, TOKİ ve Bayındırlık Bakanlığı'nı, bu ürünler için ayrı endeks kullanma konusunda uyardıklarını söylerken, İzmir Demir Çelik (İDÇ) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Şahin de, fiyat artışlarının ham madde üreticilerinin kartelleşmesinden kaynaklandığını söyledi. Üreticilerin "bu fiyattan aşağı vermem" tavrının fiyat artışını getirdiğini, bu artıştan büyük miktarlarda alım yapabilen alıcıların daha az oranda etkilendiğini belirten Şahin, Türkiye'nin sektörün küçük oyuncuları arasında yer aldığını ifade etti. Dünyada yeterli ham madde bulunmaması nedeniyle yükselişe geçen hurda ve cevher fiyatlarının Türkiye'yi de etkilediğini belirten Yayan, girdi fiyatları ve döviz kurlarındaki artışın, yılbaşından bu yana iç piyasaya yüzde 40'a yakın oranda yansıdığını, ancak bu artışların "fiyatlara henüz tam yansımadığını" ifade etti. Cevher fiyatlarının geçen dönemde yüzde 70 oranında arttığını, 350 dolar seviyesindeki hurdanın ise 500-550 dolara yükseldiğini belirten Yayan, şunları söyledi: "Girdi fiyatlarının bu kadar yüksek oranda arttığı bir dönemde nihai ürün fiyatı da artar. Ama bunu yansıtabilmek piyasa şartlarına bağlı. Dünyada fiyat ne oluyorsa en fazla 2-3 gün içinde Türkiye'ye de yansıyor. Biz 2 ay bile önümüzü göremezken eğer sektör kuruluşları Türkiye'nin TÜFE ve TEFE bazlı fiyat endekslerine dayalı olarak, hem de 1 yıllık dönem için sözleşme imzalıyorsa bu bir talih oyununa benzer. Kazanabilirler de kaybedebilir de. Bunu Toplu Konut İdaresi'ne Bayındırlık Bakanlığı'na da söyledik. Bu tür konularda müteahhit kazanırsa sesini çıkarmaz ama kaybederse idareden bunun tazmin edilmesini isteyecektir. Aksi takdirde işler aksayacaktır. Bu yüzden idarenin ayrı bir demir çelik indeksi uygulanması konusunda ısrarlı olması büyük önem taşıyor." Yayan, demir çeliğin ciddi ağırlıkta olduğu kontratlarda bu ürünler için ayrı endeks kullanılması ve işin aksamayacağı bir mekanizma kurulması gerektiğini kaydederek şöyle konuştu: "Biz başında bunu söyledik. Ancak uygulamada önerilerimizin çok fazla ciddiye alınmadığı anlaşılıyor. Yaşanan tecrübeden daha öğretici bir şey olamaz. Bu defalarca yaşandı. 40-50 yıllık deneyime sahip sektör duayenleri bile 2 ay sonrasını göremezken eğer müteahhitler 1-2 yıllık kontrata enflasyon endeksine göre imza atıyorsa burada basiretli bir tacir gibi davranıldığını söylemem mümkün değil." Yayan, dünya ekonomisindeki resesyona rağmen özellikle petrol ihraç eden ülkeler ve Çin'deki inşaat yatırımlarının devam ettiğini, bunun fiyat artışını etkilediğini dile getirdi. Demir çelik sektöründe dengelerin henüz kurulmadığını ifade eden Yayan, "Dengelerin tam yerine oturma işinin mayıs ayını bulacağını söyleyebiliriz" diye konuştu. Yayan, yassı çelikte de aynı oranlarda gerçekleşen fiyat artışlarının enflasyonu kısmi şekilde etkileyebileceğini de sözlerine ekledi. 6 ay sonrasını göremiyoruz İzmir Demir Çelik (İDÇ) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Şahin, fiyat artışlarının ham madde üreticilerinin kartelleşmesinden kaynaklandığını söyledi. Üreticilerin "bu fiyattan aşağı vermem" tavrının fiyat artışını getirdiğini, bu artıştan büyük miktarlarda alım yapabilen alıcıların daha az oranda etkilendiğini belirten Şahin, Türkiye'nin sektörün küçük oyuncuları arasında yer aldığını ifade etti. İnşaatta demirin payının yüksek oranda olmadığını, bu nedenle sektörün maliyetlerini ciddi oranda artırmadığını savunan Şahin, ihracatta ise her hangi bir aksamının gözlenmediğini, Körfez bölgesi ve ABD'ye yapılan ihracatın arttığını kaydetti. Şahin, "3 ay sonrasını görebiliyoruz. Mevcut maliyetlerle satış yapma imkanı devam ediyor. 6 aylık periyodu tahmin edemiyoruz" dedi.