"Yedek parça üretebiliriz"

Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, TSK’nın yedek parça alımında zorluk yaşadığını belirtti. Tüfekçi, bu parçaları yerli sanayinin üretebileceğini söyleyerek, bunun için bir destek mekanizması üstüne çalışıldığını ifade etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sercan AKINCI

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ihtiyacı olan fakat çeşitli nedenlerle ithalatı zorlaşan yedek parçaların yerli olarak üretilmesi için destek mekanizması üstünde çalışılıyor. Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, savaş ortamına doğru ilerlendiğini aktararak, “TSK’nın ihtiyacı yedek parçaların alımında zorluk yaşıyoruz ama Türk sanayicisi bunu rahatlıkla üretebilir. Bunun için destek hazırlıyoruz” dedi.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) düzenlediği Savunma Sanayi Zirvesi dün gerçekleştirildi. Zirvede konuşan Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Tüfekçi, Türkiye’nin gerek jeopolitik konumu gerekse çevresindeki olaylar nedeniyle ortadan kalkmaması için çok güçlü olması gerektiğini ifade etti. İnsansız hava aracı, yerli jet uçağı gibi savunma sanayi ürünlerinin son zamanlarda sıkça görüldüğünü kaydeden Tüfekçi, bunun yetmediğini ve dışa bağımlı olduğumuz ürünleri minimize etmek gerektiğini anlattı. Savunma sanayinde %20 ciro artışı yakalandığını belirten Tüfekçi, ihracatın da 1.6 milyar dolara geldiğini dile getirdi.

Bir ekosistem yaratmak için sadece TSK’yı donatmanın yeterli olmayacağını ifade eden Tüfekçi, şöyle devam etti:

“Dost ve müttefik ülkeleri de donatmamız lazım. Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı’mız var. Büyük firmalara yerli ürün kullanmayı zorunlu tutuyoruz. KOBİ’lere artık siz yetkin değilsiniz demek yerine onları yetkin hale getirmek için çalışıyoruz. İstanbul sanayisi istendiği kadar giremedi savunma sanayisine. Bu yarışa katılmanızı istiyoruz. Nitelikli ürün ve altyapı kredisi veriyoruz sektördeki firmalara. Oldukça cazip kredi imkanı bu. İhracat kredi mekanizması üstünde de çalışmalarımız sürüyor. TSK’nın ihtiyacı bağımlı olduğumuz alt sistemler ve yedek parçaların alımında zorluk yaşıyoruz ama Türk sanayicisi bunları rahatlıkla üretebilir. Bunun için destek hazırlıyoruz. Şu anda savaşa gidiyoruz, vakit kaybedecek lüksümüz yok.”

"En önemli nokta yerli ve milli üretim"

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’de modern savunma sanayinin geliştirilmesi ve TSK’nın modernizasyonu için çıkılan yolda özellikle son dönemde önemli mesafeler katedildiğini vurguladı. Bu noktada en önemli hususun yerli ve milli üretim hedefi olduğunun altını çizen Bahçıvan, “Özellikle son yıllarda gerçekleştirilen atılımlar ile birlikte ülkemize teknolojik üstünlük kazandıracak projelerin birer birer hayata geçmiş olması bizleri gururlandırıyor. Çok değil, bundan 15 yıl önce %80 oranında dışa bağımlı olan savunma sanayi sektörümüz, bugün KOBİ’lerimizin, araştırma kuruluşlarımızın, üniversitelerimizin ortak akıl ve vizyonu ile adeta bir ortak üretim seferberliği hassasiyetiyle çalışıyor. Başarı hikâyesinde en önemli nokta ise savunma sanayiimizde yerlilik oranının son yıllardaki projeler ile yüzde 65’lerin üzerine çıkmış olması" dedi.

"Ana yüklenici sistemi tasarlayan olmalı"

SSM Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş, SSM’nin sanayileşme yaklaşımlarıyla ilgili bir sunum yaptı. KOBİ’lerle ana yükleniciler arasındaki alt yüklenicilerin desteklenmesi gerektiğini dile getiren Aktaş, “Tüm destek mekanizmalarımızı buna göre planlıyoruz. Ana yüklenici şu an direk OSTİM’deki firmalarla çalışıyor. Ana yüklenicilerin sistemi tasarlayan olması lazım” dedi. Müsteşarlık olarak Savunma Sanayi Teknolojileri AŞ adında bir şirket kurduklarını belirten Aktaş, küçük şirketlere bu yapıyla ortak olup, onları büyüttükten sonra ortaklıktan ayrıldıklarını ifade etti.