Yeni teşvik yaradı, Balıkesir Çinli’nin gözdesi oldu

Balıkesir gıda sanayi kenti. Türkiye beyaz et üretiminin yüzde 20’sini, yumurta üretiminin yüzde 10’unu, yem üretiminin yüzde 14’ünü yapıyor. Ülke genelinde süt üretiminde 2., kırmızı et üretiminde 3. sırada yer alıyor. Gıda sanayide 196 kuruluş var, sektör açık ara önde! Toplam 518 işletmenin yüzde 40’ı gıdada. Balıkesir, Gönen civarının sütü, eti meşhur.
 

Dış ticarette açık vermiyor. Etibor’la birlikte gerçek ihracatı 1 milyar dolar. Kayıtta görünen ihracatı 380, ithalatı 390 milyon dolar. Maden açısından da ilginç bir durum var. Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit mineralden 57 çeşidi Türkiye’de var. 37 çeşidi Balıkesir’de mevcut. Türkiye’de en çok maden ruhsatına sahip olunan il. Başka bir özelliği, banka mevduatı çok yüksek illerden biri. İlk 100 büyük firma içinde 16 Balıkesirli firma var. Sayı hiç fena değil. Türkiye ortalaması 6.2 firmadır. Balıkesir rüzgar enerjisinde lider. İnşa halindeki RES’lerde yüzde 39.18 payı var. Jeotermal kaynakları zengin.
 

 

 

‘Site’ tarzı fazla yok
 

Gayrimenkul furyası Balıkesir’e uğramamış. TOKİ bin konut üretmiş. “Yeni projeleri var, 9 bin konut yapacak” denildi. Müteahhitlerin 40 - 50 konutluk projeleri bile neredeyse hiç yok. ‘Site’ tarzı yerine ‘blok’ tarzı var. “150 metrekarelik ev 150 bin liraya satılıyor” dediler. Bu alan açık gözüküyor. 30 BASİAD üyesi ortak AVM yapmış. Aynı grup şimdi otel yapmak istiyor. Yetkililer, “Balıkesir’in neredeyse yüzde 65’i devletin. Kentimiz konut arsası üretmekte kilitleniyor. Mera ve askeri alanlar nedeniyle arsa üretilemiyor” dedi. Özel sektörün konut yatırımına ilgi düşüklüğünün bir nedeni bu. Ancak Balıkesir ‘Büyükşehir’ oluyor. Böylece imar düzenlemelerinde daha önemli yetkilere sağlanmış olacak.
 

Yatırım iştahı, yatırımcının morali için en önemli ölçülerden biri OSB’lerdir. Balıkesir OSB’de doluluk oranı yüzde 65, ancak sahipsiz boş parsel yok. Genişleme alanı 150 hektar. Burada kamulaştırma başlamış. 2. OSB’de dolu ancak bu OSB büyük değil. Çinli tekstilci 200 dönüm yer istemiş, iplik üretecek. “Bin dönüm yer verin başka Çinli yatırımcı da getirelim” demişler. 2 Alman şirket yine yer istemiş. Birine tahsis yapılmış. Delme makineleri üretecek. 25 dönüm verilmiş. İkinci Alman şirketin talebi de konuşuluyor. Honda’nin Balıkesir’de motor üreteceği söylendi. Yerli şirketlerden Tellioğlu’nun gündeminde yatırım var. Unlu mamuller, süt fabrikası ve piliç kesimhanesi üzerinde duruyor.
 

Ne istiyor?
 

Balıkesir’de yetkililerin aynı dili konuştuğunu söyleyebiliriz. Önemli ‘kent projeleri’ var. Bunları ve önerilen yatırım alanlarını şöyle sıralayabiliriz: 1. Eski Hayvan Pazarı “fuar merkezi” olarak düşünülüyor. 2. Üniversite içinde teknokent kurulması isteniyor. 3. Önerilen yatırım alanları şöyle: Gıda, turizm, jeotermal, beş yıldızlı şehir oteli (Greenpark inceleme yapmış!), sağlık turizmi, ve jeotermal seracılık.
 

 

 

Balıkesir’in 7 avantajı
 

1. Huzurlu bir kent, sanayi kültürü var. Açık yatırım alanları mevcut.

2. İstanbul - Bursa, İzmir- Manisa birleşti, doldu. Balıkesir arada bakir.

3. Ege ve Marmara limanlarına yakın. Yapımı süren Çandarlı Limanı önemli katkı sağlayacak.

4. Çanakkale Köprüsü projesi gerçekleşirse yine kent ulaşımına büyük kolaylık gelecek.

5. Gökköy’deki Lojistik Köy inşaatı bitmiş. Bir yıl içinde faaliyete geçirilecek. Ayrıca BALO projesinin temel liman ve altyapıları Balıkesir ve Bandırma’yı kapsıyor.

6. Turizm yatırımları açısından Kazdağları hala yeterince değerlendirilmiş değil.

7. ‘Büyükşehir’ oluyor. Yetkililer, “Yıldızının parlayacağını düşünüyoruz” diyor

 

Yeni Teşvik Yasası’nın rüzgarını arkasına alan Balıkesir, yabancı yatırımcının da ilgi odağı haline geldi. Kente tünel kazma makineleri üreten Alman Herrenknecht firmasının yatırım yapmasının ardından, Çinli iplik üreticisi Texong da 150 milyon dolarlık tesis kurmak için kollarını sıvadı. Bu yatırımla Çinli’lerin Balıkesir’e ilgisi daha da arttı. Çinli yatırımcılar 1000 dönüm arazi almak için Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) kapısını çaldılar. 570 sanayi parselinden 26’sı boş olan OSB, gelen talepleri geri çevirmemek için 1 milyon metrekarelik büyüme alanını devreye alma telaşında. OSB’de 72 firmada 5 binin üzerinde kişi istihdam ediliyor. Türkiye’nin sayılı sanayi kuruluşları BEST, İşbir Sentetik, Arı Yağ, Banvit, Şekerpiliç ve Kastamonu Entegre gibi firmaları bünyesinde barındıran Balıkesir, gelişime açık yeni şirketleri ile de dikkat çekiyor. 5084 Sayılı Teşvik’ten yararlanamayan, bir önceki teşvikte 2’nci bölgede olması nedeniyle yatırımları çevresindeki illere kaptıran Balıkesir’in yüzünü Yeni Teşvik Yasası güldürdü. Bu teşvikte 3’üncü bölgede olan kentin OSB’si 4’üncü bölge teşviklerinden yararlanıyor. İstanbul, İzmir ve Bursa gibi metropollerin arasında sıkışan kent, şimdi OSB’sinde sunduğu 30 dolarlık metrekare fiyatı ile bir adım öne çıkma imkanı yakaladı. Kararname ile ilan edilen 13 yeni büyükşehir arasında yer alan Balıkesir, teşvik ile birlikte bir avantaj daha yakalamış oldu. Balıkesir, ayrıca pek çok sektörde açık ara Türkiye lideri. Gıda sektöründe, beyaz ve kırmızı et, yem, zeytin, un gibi alanlarda Türkiye ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan kent, aynı zamanda rüzgar enerjisinde de 432 MW’lik kurulu gücüyle Türkiye birincisi.
 

Yabancının ilgi odağı olan kentte en büyük sıkıntı 5 yıldızlı bir otelin bulunmaması. Son dönemde kente Greenpark inceleme için gelirken, Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği (BASİAD) de kurdukları inşaat şirketi ile kente otel kazandırma kararlılığında.

 

Kentin bir diğer sıkıntısı da büyük kentler arası geçiş bölgesinde yer almasına rağmen lojistik köy ve ulaşım projelerinin tamamlanamamış olması. Ayrıca Balıkesir’in neredeyse yüzde 65’i Hazine arazisi. Bu nedenle kent, konut arsası üretme konusunda da kilitleniyor. Türkiye’nin ciğerleri Kazdağları ise Balıkesir’e önemli bir sağlık turizmi avantajı sunuyor. Belçikalılar ise yatırım için geldi. Gazeteniz DÜNYA Anadolu sanayisinin nabzını tutmaya ‘Üreten Kentler Anlatıyor’ Projesi ile devam ediyor. BASİAD’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantılarda işadamları ile bir araya gelindi, sanayi tesisleri gezildi.

 

 

 

 

Kentin en önemli problemi 5 yıldızlı bir otelin olmayışı. 35 ortaklı bir inşaat şirketi kurarak, kente bir alışveriş merkezi kazandıran Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği (BASİAD), şimdi de bu sorunu çözmek için kollarını sıvadı. BASİAD Başkanı İsa Tamer Çelik ve derneğin yönetim kurulu üyeleri, Abdullah Bekki, Ümit Baysal, Nuri Çakmak, Salih Ersöz, Mustafa Ercan, Ahmet İşlek, Celal Hattatoğlu ile bir araya gelen DÜNYA ekibi kentin sorunlarını ve sanayicinin beklentilerini mercek altına aldı.
 

2009 yılında yönetime seçilerek geldiklerini anlatan Başkan Çelik, “Balıkesir’de eskiden kurulan çok ortaklı şirketler nedeniyle kentimizin kötü deneyimleri var. İnsanlar her zaman bir araya gelelim derler ama bu sıkıntılardan dolayı bir türlü gerçekleştiremezler. Ancak yönetime gelmemizin heyecanıyla, kentimize bir eser yapmak istedik ve 35 ortaklı inşaat şirketi kurduk. Güç birliği yaptık” şeklinde konuştu. Ortakların hepsinin dernek üyelerinden olduğunu anlatan Çelik, “10 milyon 500 bin lira yatırımla 15 bin metrekare alanda belediye ile ortaklaşa bir alışveriş merkezi (AVM) yaptık. Eski Balıkesir dediğimiz bölgede, kentteki ilk ticaret merkezinin bulunduğu Salı Pazarı bölgesine ‘Karesi AVM’yi kurduk” diyerek, şöyle devam etti: “Balıkesir’de hakikaten bir konaklama sıkıntısı var. 3-4 yıldızlı oteller var. Büyükşehir olacak kentimizde bir kongre merkezimiz yok. Dernek olarak Çin’e, Gürcistan’a geziler düzenledik. Dünyanın çeşitli yerlerinde bu işlerin nasıl yapıldığını gördük. Bu nedenle yeni bir projemiz var. Kentimize bir 5 yıldızlı otel kazandırmak istiyoruz. Balıkesir’e kalıcı bir eser nasıl bırakırız diye düşünüyoruz.”

 

Balıkesir’in sanayileşmesinde önemli katkısı olan Bandırma ilçesinde faaliyet gösteren Banvit, Dubai’de de bir şirket kurdu. Firma buradan ilk olarak Birleşik Arap Emirlikleri’ne satış yapacak, sonraki hedefte ise Katar ve Suudi Arabistan’a Dubai üzerinden açılmak var.

 

Üreten Kentler Anlatıyor’ incelemesi kapsamında DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Banvit Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Görener, yeni yatırımları hakkında bilgi vererek, “Türkiye’nin dışında Romanya’da yem, kuluçkahane ve damızlık çiftlikten oluşan bir tesisimiz var. ‘Kesimhane bulur muyuz’ diye bakınıyoruz. Amacımız orada da entegrasyon kurabilmek. Dubai’de de şirket kurduk. Tavuk ürünlerini ilk olarak Birleşik Arap Emirlikleri’ne satacağız. Daha sonra Katar’a ve Suudi Arabistan’a satmayı planlıyoruz. 20 bin ton satış yapmayı hedefliyoruz. Hedeflerimizi gerçekleştirirsek, kafamızın bir ucunda orada işlenmiş ürünleri üretmek de var. Turquality’ye de üye olduk. Yurtdışında da Banvit markasıyla yer alacağız” diye konuştu.

 

Türkiye’de 3 yerde entegre tesisleri olduğunu da anlatan Görener, “Elazığ’ı yeni aldık. Orada önümüzdeki senenin ortasında kesime başlamış olacağız” diyerek, “Başlangıçta haftalık 700 kesim yapabiliriz ama bunu 1 milyona çıkartacağız. Bandırma’da 1.8 milyon, İzmir’de 1 milyon haftalık kesimimiz var. Toplamda haftada 3.5 milyon kesim yapmış olacağız” açıklamalarını yaptı. İzmir’de bir hindi operasyonları olduğunu Bandırma’da da yine işlenmiş ürünler yaptıkları bir tesisleri bulunduğunu kaydeden Görener, entegre tesisleri içindeki yem birimlerinin dışında Bandırma’da ve Eskişehir’de de birer yem tesisleri olduğunu kaydetti. Toplam istihdam ettikleri kişi sayısının yaklaşık 3 bin 400 olduğunu ve yaklaşık 800 kişiden de hizmet aldıklarını anlatan Görener, şunları söyledi: “Hem beyaz hem de kırmızı et alanında faaliyet gösteriyoruz. Kırmızı beyaz bayrak gibi. Kırmızı ette 32 bin baş popülasyonumuz, 6 çiftliğimiz var. Haftada 500 büyükbaş hayvan kesiyoruz. 30 binin üzerinde büyükbaş hayvanımız var.”

 

Görener, cirolarının 3’te ikisini tavuktan, yüzde 10’unu kırmızı etten, yüzde 5’ini hindiden yüzde 7’sini de yemden elde ettikleri bilgisini de verdi.

 

 

 

 

Bandırma’da neredeyse her eve iki maaş girdiğini, kadınların sektör sayesinde çalışma oranlarının yüzde 40’ın üzerinde olduğunu belirten Ömer Görener, “Kesilen her 5 piliçten biri Bandırma’dan” dedi. Protein tüketiminin gelişmişliğin bir göstergesi olduğunu da kaydeden Görener, sözlerini şöyle tamamladı: “Kentleşme ile birlikte kadınların çalışması, piliç tüketiminin de artmasına neden oldu. Piliç köfteler, dönerler tüketiliyor, bunlar hızlıca hazırlanabiliyor. Piliç eti suçlanıyor ama etinde hormon yok, antibiyotik de kesilmeden önce belli bir döneme kadar gerekirse kullanıyor. Şimdiki piliçlerin eski tavuklar gibi kokmadığı söyleniyor. Hayvan ne kadar körpeyse, aroması yoktur. Bizim piliçlerimiz körpe. Mesela kuzu kokmaz, koyun daha çok kokar. Dünya nüfusunun 2040 yılında 9 milyarı aşması bekleniyor. Bu da daha fazla protein ihtiyacı demek. 1 tavuktan 8 ayda 130-140 civciv alıyoruz. 1 inek 15 ayda bir yavru veriyor. Artan nüfusa tavuk cevap verecektir. 6 milyar nüfuslu dünyamızda 1 milyar insan aç. “

 

 

OSB’nin yüzde 65 doluluk oranına sahip olduğunu önümüzdeki yıl bu oranın yüzde 70’leri aşacağını kaydeden Balıkesir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kula, “150 hektar kamulaştırma yaptık. 2 Alman firması da yatırım için kapımızı çaldı. Tünel delme makinesi imal edecek Alman firmaya 25 dönüm yer tahsisi yaptık. 2’ncisi henüz resmiyete dökmedi. Bir de iplik alanında üretim yapacak bir Çin yatırımı çektik. 800 kişiye istihdam yaratacak. 800 kişiye istihdam yaratacak. Onlar bizden 1000 dönüm daha yer istedi. Diğer Çinli yatırımcıları da getirmek istiyorlar. OSB yönetimi olarak buna sıcak bakıyoruz. Özellikle burada tekstil yatırımları yapmayı planlıyorlar” diye konuştu.

 

Balıkesir’in avantajlarını da sıralayan Kula, “11 lojistik köy arasında bulunan sınırlarımızdaki Gökköy Lojistik Köyü, bir yıl içinde faaliyete geçirilecek. 2014’te kentimiz büyükşehir olacak. Böylece imarımız daha planlı olacağını düşünüyorum. Böylece sanayimiz daha planlı gelişecek” diyerek, ihracatla ilgili sıkıntıları ise şöyle anlattı: “Kentimizin ihracatı 380 milyon dolar, ithalatımız ise 390 milyon dolar. Gerçek ihracatımız 1 milyar doları buluyor. Ama bazı büyük firmaların merkezi burada olmadığı için ihracatı kentimizde görünmüyor.”

 

Kent için planlarını ve isteklerini de anlatan Başkan Kula, “Eski hayvan pazarında fuar merkezimiz olsun istiyoruz. Ayrıca üniversite içinde teknokentin kurulması için çalışacağız. Turizm ve jeotermal kaynaklarımız çok iyi. Ancak yeterince değerlendirilemiyor. Şehir oteli yatırımına ihtiyaç var. 5 yıldızlı bir otelimiz olursa iyi olur. Ama Körfez’de yapılacak yatırımlar, daha çok sağlık turizmine yönelik olmalı. Biz istiyoruz ki Balıkesir, hem kültür hem turizm hem sanayi şehri olsun” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

“Benim net olarak gözlemlediğim bir şey var. Kentler arasında ulaşımını ve OSB’sinin altyapısını erken çözenler çok yol aldılar” diyen Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Faruk Kula, “Biz konumumuza rağmen ulaşım açısından çok geride kaldık. Balıkesir büyükşehir oluyorsa, yıldızının parlayacağını düşünüyoruz” açıklamalarını yaptı. Kentin sınırları içinde 3 havaalanı olduğunu da anımsatan Kula, “Koca Seyit, Körfez ve Balıkesir havaalanları var. Ancak hiçbiri tam olarak kentin ulaşımında etkin rol oynamıyor. Çanakkale Köprüsü de çok önemli” şeklinde konuştu. Kazdağları’ndan yeterince faydalanamadığını da kaydeden Başkan Kula, “Kazdağları için turizm paketi yapılmadı. Oysaki burası tüm Türkiye’nin ilgisini çekmekle birlikte çok önemli bir sağlık turizmi destinasyonu. Turizm paketi yapılsa çok talep geleceğine eminim” açıklamasını yaptı.

 

 

Kentin 3’te birinin orman olduğunu kaydeden Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Yavuz, “RES yapılacak diye bu zenginliğimizi görmezden gelemeyiz. Lisansız yatırımlar 1 megavatta çıkarılsa bu görüntü kirliliği oluşturulacaktır” diye konuştu. Balıkesir’in neredeyse yüzde 65’inin Hazine arazilerinden oluştuğunu anlatan Yavuz, “Kentimiz konut arsası üretmekte kilitleniyor. Mera ve askeri alanlar nedeniyle arsa üretilemiyor” dedi. Teşvikle birlikte avantaj yakaladıklarını da kaydeden Yavuz, şunları söyledi: “Biz 4 bölgeli teşvikte 2’nci bölgedeydik. Şimdi 6 bölgeli teşvikte 3’üncü bölgedeyiz. OSB için faydalanacağımız avantaj 4’üncü bölge oldu. Böyle olunca da yabancıların ilgisi arttı. Kentimizin yüzölçümü büyük, huzurlu bir kent. Büyükşehir olmanın da bize fayda getireceğine inanıyoruz. Bizim kentimiz için gıda ve sağlık turizmi yükselen yatırım alanlarından. Henüz jeotermal seracılık yok. Bu alan da değerlendirilebilir.”

 

 

 

 

ANALİZ / Rüştü BOZKURT

rustu.bozkurt@dunya.com

 

Beş Yıllık Kalkınma Planları’nın toplumun bütün kesimlerinde yarattığı “heyecan ateşinin sönmüş olmasını” ülkemiz adına büyük bir talihsizlik olduğunu düşünüyorum. Biliyorum ki, toplumsal

hayatın “sabitlerinden” biri de “planlı iş yapmadır”.

Planlama, fark yaratarak, rakiplerden bir adım önde olabilmemiz için yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı, insan eliyle oluşturulan fiziki sermayeyi, insan kaynağımızı ve teknolojiyi öncelikleri belirleyerek değerlendirmenin adıdır.

Planlar algımızı, kavrayışımızı zenginleştirmenin de araçlarıdır. Planları hazırlanırken olay ve olgulara “ortak adlar” veririz; adlardan “kavramlar ve terimler” türetiriz. Kavramlar ve terimlerle “düşüncelerimizi zenginleştiririz”; düşüncelerimizi “davranışlara” dönüştürerek ilerleriz. Planların oluşturduğu “ortak dil”, bir “ortak öykü” oluşturmamıza, o öykünün etrafında güçlerimizi birleştirmemize yardımcı olur.

 

Planlarla yaratılan “ortak sonuçlar” işimizi “sürdürebilir” kılar. Bir adım ilerde yaratılan sonuçları sistemli “sorgularsak”; öngördüğümüz sonuçlarla yarattığımız sonuçlar arasındaki “sapmaların bilirsek”, “ince ayarlar” yaparak “ilerlersek” uzun dönemli geleceği güven altına alırız.

 

Bir toplumda, kanaat önderlerinin plan heyecanın ateşi sönmüşse, çağımızın yönlendirici gücü olan “verimlilik savaşını” yitirilmesi kaçınılmaz son olacaktır.

Planı pilavla, planı sosyalist sistemin her şeyi merkezden yönetme algısıyla özdeşleştirerek; kaynak yönetimin aracı olmanın ötesinde siyasi bir önyargıyla sulandıranların tutumu toplumumuza çok pahalıya mal olmuştur. Planla ilgili ulaştığım genelleme beni, Balıkesir’de yaşayan ve kanaatlerini değişik ortamlarda söyleyen, kaynak kullanımını yönlendirmede etkili olan herkesi “Balıkesir Ana Planı” üzerinde düşünmeye davet etme noktasına taşıyor.

 

Balıkesir Ana Planı’nı üç yönüyle ele almalıyız: Birincisi, kentin var olan birikiminin niteliğini, dolayısıyla rekabet gücünü artırma için plana olan ihtiyaç... İkincisi, Balıkesir’in yakın ve uzak geleceğini etkileyecek olan ve potansiyel yaratan oluşumların ayrıntılarıyla bilinmesi... Üçüncüsü de, sağlıklı bir gelecek yaratmak için “plan aracının” etkin biçimde devreye sokulması sorumluluğumuz.

 

Balıkesir, sıçrama yapacak kritik eşiğe gelmiş yerleşim alanlarımızdan biridir. BASİAD yöneticileri İsa Tamer Çelik, Abdullah Bekki, Ümit Baysal, Nuri Çakmak, Ahmet İşlek, Alp Kaan, Selçuk Savaş, Mustafa Ercan ve Cengiz Ulus’un örgütlendikleri yayınlar ve tartışmalı toplantılarında verilen bilgiler var olan üretim altyapısı hakkında bir fikir veriyor.

 

Yörede 196 gıda sanayi, 90 deri ve giyim sanayi, 74 metal eşya ve tarım makineleri sanayi, 49 maden sanayi, 22 orman ürünleri ve mobilya sanayi, 16 kimya ve petrol ürünleri sanayi, 5 kağıt ve kağıt ürünleri sanayi 65 diğer sektörlerde olmak üzere 518 üretim tesisi var.

 

Tem kuralı anımsayalım: “Bir toplum, elinin menzili altında var olan birikimlerini etkin ve verimli kullanma yeteneğini geliştiremezse, dışarıdan gelecek kaynakları da etkin ve verimli kullanamaz.”

 

Topraklarımızdan aldığımız ürünleri, hayvancılıkta geldiğimiz düzeyi, üretim tesislerinde birim maliyetlerini ve rekabet gücünü analiz eden çalışmalar yaparak; bir basamak yukarı çıkmanın yol ve yöntemlerini netleştirmemiz, ilk adımı oluşturmalı.

 

Balıkesir Ana Planı, tam da sorunun yanıtını vermeli: Özel kesim ve kamuda görev alanlar ve STK’ların desteğiyle katılımcı bir plan yapılmalı; genel, kategorik ve sonuç yaratmayan ezberler terkedilmeli. İkincisi, Balıkesir yöresinin gelişme potansiyellerini bilmektir. Balıkesir Ana Planı, yazı sınırları nedeniyle başlıklar halinde söyleyeceğimiz potansiyel yaratan gelişmeler hakkında kapsamlı bilgi içermeli, geniş kamuoyu ile paylaşılmalı:

 

- BALO Projesi, kentin “cazibe merkezi” özelliğini artırabilir mi? Bu konuda kent kamuoyunun ortak aklı nasıl harekete geçirilmeli ve ortak yararlar en çoğa nasıl çıkarılmalıdır?

- İstanbul-İzmir Otoyolu ve bağlantıları Balıkesir ekonomisinde mal ve hizmet akışlarını nasıl etkiler? Bu etkiyi en çoğa çıkarabilmek için kentin iş insanlarının tutum ve davranışları ne olmalıdır?

- Osmaneli- Bursa-Bandırma Hızlı Tren hattı projesinin yöreye etkileri neler olabilir? Projenin zamanında bitirilmesi için izlenmesi gereken yol ne olmalıdır?

- Çandarlı Limanı’nın işletmeye açılması, ülkemizde yük akışını nasıl etkiler? Balıkesir şimdiden hangi projeleri yakından izlemeli ki, limanın doğrudan ve dolaylı etkilerini en üst düzeyde yörenin zenginleşmesine dönüştürsün?

- Çanakkale köprü geçişi ve karayolu ağının Körfez ve Çandarlı’ya bağlanması projesinin olası etkileri Balıkesir Ana Planı kapsamında analiz edilmezse, potansiyellerden yararlanma düzeyi düşük kalmaz mı?

- Balıkesir ve çevresindeki karma OSB’lerde genişletme çalışmaları ve ihtisas OSB’leri ihtiyacı Balıkesir Ana Planı’nda netleşmesi gereken sorunlarımız değil mi?

- Balıkesir’de nitelikli elaman arzında yeterlilik, yapılacak plan çalışmasında sistemli biçimde tartışmamız gereken, gerekli yapı, işlev kültürü tanımlayan plan ihtiyacı inkar edilebilir mi?

- Balıkesir’in Büyükşehir kapsamına girmesi de yakından izlenmesi, olası etkilerin öngörülmesi ve önlem alınması gereken yeni bir gelişme olarak değerlendirilirse, kentin geleceğini inşa etmede sorumluluklarımızı daha iyi yerine getirmiş olmaz mıyız?

- Balıkesir’i sadece il sınırlarıyla değil, Güney Marmara Havzası kapsamında ele alan Ana Plan, bizi daha çağdaş bir anlayışa taşımaz mı?

Hepimizin ortak sorumluluğu “Balıkesir Ana Planı’nın ivedilikle hazırlanması ve hayata taşınmasıdır. Klişeleşmiş, ezbere dayanan, herhangi bir akıl katkısı yapmadan sadece devletten bekleyen algıyı hızla aşarak; dinamik envanterleri, dinamik bir kaynak kullanma planına dönüştüren çabalara entelektüel katkı kadar, emek, zaman ve para katkısı yapma aşamasına geçmeliyiz

Katılımcı, dinamik ve proje-odaklı çalışabilen toplumlar, Bilgi Çağı’nın fırsat alanlarını yakalayacak; gelenekçi davranan, ezberlerini bozamayan, farklı gelecek arayışı olmayan toplumlar da yitirenler arasındaki yerini alacaktır...

 

Hep birlikte Balıkesir Ana Planı üzerinde düşünelim...Yapmamız ve yapmamamız gerekenleri tartışalım... Özellikle de “yereli küresele taşıyan anlayışla” bu çalışmaları yapalım ki, “Türkler fırsat kaçırma fırsatını asla kaçırmaz” diyenlerin yüzünü kara çıkarmış olalım.