”Yeniden yapılanmanın doğum sancısı yaşanıyor”

ANKARA - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, içinde bulunulan dönemin yeniden yapılanmanın doğum sancısının yaşandığı bir dönem olduğunu söyledi.

Çağlayan, Ankara Sanayi Odası (ASO)-KOSGEB Çevre Laboratuvarı'nın TÜRKAK akreditasyon belgesi alması dolayısıyla Sincan 1'inci Organize Sanayi Bölgesinde düzenlenen törene katıldı. Bakan Çağlayan, yaptığı konuşmada, laboratuvarın organizasyonundan sorumlu Türkiye Akreditasyon Kurumunun (TÜRKAK) kuruluşundan bu yana önemli hizmetler vermeye başladığını belirterek, kurumun, önemli bir hizmetin daha altına imza attığını söyledi. Türkiye'nin bütün kurum ve kuruluşlarıyla yeniden yapılandığını, bu çerçevede kurumların ve yöneticilerin ve sanayicilerin de üstlerine düşen görevleri yerine getirmeye çalıştıklarını ifade eden Çağlayan, eskiden sanayicinin çevre düşmanı gibi gösterilmeye çalışıldığını ama bunun yanlış olduğunu kaydetti. Sanayicinin de nihayetinde bir insan olduğunu aynı havayı kokladığını, aynı çevrede yaşadığını, dolayısıyla, çevre sorunlarına duyarlı olmamasının söz konusu olmayacağını vurgulayan Bakan, "Sanayicinin belki de o zamanlar çevre konusunda fazla bilinci yoktu" dedi.

Yatırım, üretim ve ihracat için çevreyle uyumlu ve rekabet edilebilirliği yüksek üretim yapmak zorunda bulunulduğunu anlatan Çağlayan, bunların, sürdürülebilir kalkınma için gerekli olduğunu belirtti. İçinde bulunduğumuz dönemin bütün dünyada da yeniden yapılanmanın yaşandığı bir dönem olduğuna dikkat çeken Çağlayan, "İşte Türkiye de, bu içinde bulunduğumuz durumda, yeniden yapılanmanın doğum sancısını yaşıyor" dedi.

"Rüşdünü ispat etmiş bir laboratuvar"

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de ASO-KOSGEB Çevre Laboratuvarı'nın TÜBİTAK'tan sonra en çok parametrede akredite olmuş, rüşdünü ispat etmiş bir laboratuvar olduğunu söyledi. Çevre Laboratuvarı'nın sadece Ankara'da değil, Ankara dışında da hizmet veren, Birleşmiş Milletlerden bile gizlilik dereceli işler almış bir laboratuvar olduğunu anlatan Özdebir, merkezin yaptığı deneylerin sıhhatinin kamu kuruluşlarınca bilinse de uluslararası tanınırlığı için akredite edilmesi gerektiğini belirtti. Söz konusu laboratuvarın TÜBİTAK'tan sonra en çok parametrede akredite olmuş, rüşdünü ispat etmiş bir laboratuvar olduğunu vurgulayan Özdebir, "Burası Çevre Bakanlığı tarafından referans laboratuvar olarak kabul edilmişti. Şimdi bu sertifikayla bunu perçinlemiş olduk" diye konuştu.

Özdebir, mevcut durumda, bölgedeki sınai faaliyetlerinden kaynaklanan karbondioksit emisyonunu sıfırlayabildiklerini, ancak araçlardan çıkan egzoz gazı hesaba katıldığında önümüzdeki dönem için bölgede 500 bin ağaç dikmeyi hedeflediklerini bildirdi.

"Uygunluk ölçme kuruluşlarının sayısı artmalı"

Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Cabbar da TÜRKAK'ın 1999 yılında uluslararası kurallar gereği oluşturulduğunu, ancak kısa sürede 280 civarında akreditasyon belgesi verdiğini ve uluslararası tanınırlığa ulaştığını söyledi.

"280 akreditasyon bizim gibi büyük bir ekonomi için hiç bir şey" diyen Cabbar, yolun başında olduklarını, ASO-KOSGEB Çevre Laboratuvarı gibi laboratuvarlar ve uygunluk ölçme kuruluşlarının sayısının artması gerektiğini ifade etti. Cabbar, piyasada bu konuda ciddi bir boşluk bulunduğuna ve bunun yabancı belgelendirme kuruluşları ve yabancı laboratuvarlarca doldurulmaya çalışıldığına dikkat çekti.

TÜRKAK Başkanı, diğer organize sanayi bölgelerinde de bu tür laboratuvarlar açılması gerektiğini sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından Bakan Çağlayan, akreditasyon sertifikasını ASO-KOSGEB Çevre Laboratuvarı çalışanlarına verdi ve laboratuvarı gezerek çalışanlardan bilgi aldı.