Yurtdışında marka savaşı şekercilerin tadını kaçırdı

Dünyadaki pazar payını günden güne artıran Türk şekerlemecilerinin önünü, Avrupalı markalar patent davalarıyla kesmeye çalışıyor. İhracatçı birlikleri konuyla ilgili dosya hazırlayarak Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunmaya hazırlanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 
Yener KARADENİZ
Taylan BÜYÜKŞAHİN
 
İSTANBUL / DUBAİ - Bir zamanlar tekstil sektörünün karşılaştığı marka savaşı bu kez gıdacıları vurdu. 200'ün üzerinde ülkeye ihracat yaparak uluslararası markaların pazarlarını ele geçirmeye başlayan Türk şekercileri global rakiplerinin 'tescil' kıskacında. Global rakipler 'ürünümüzün taklidi' diyerek dava açıyor, birçok markayı pazarlarına bu yöntemle sokmamaya çalışıyor. Dubai'de 18. kez gerçekleştirilen
gıda, gıda teknolojileri ve paketleme fuarı Gulfood'un açılışında konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, Türkiye'den ve Avrupa'dan patent almalarına rağmen Türkiye'deki mahkemelerin kendilerini korumadığını kaydetti. Mete, bu durumun sektöre milyonlarca dolar zarar verdiğini vurguladı. Mete, "Patent almışız, tanıtım yapmışız, ihracata başlamışız. Hemen bir yabancı marka üretimin durdurulması için Türk mahkemelerine başvuru yapıyor. Mahkeme patent belgemizi dikkate alıp başvuruyu reddeceğine, aksi yönde üretimin iptali kararı alıyor. Bu durum ihracatçılara çok büyük zararlar veriyor" dedi.
 
Konuyla ilgili ihracatçı birlikleri olarak dosya hazırlıkları olduğunu bildiren Mete, "Bu dosyayı gerekli mercilere ve Adalet Bakanlığı'na sunacağız. Yurtdışında dahi tescilini almış olduğumuz markalarla ilgili kendi ülke mahkemelerimizin iptal kararı vermesini istemiyoruz. 2023 vizyonuna ulaşma yolunda Türk firmalarının bu tip mağduriyetlere maruz kalmasına sessiz kalınmamalı" dedi. 
 
'Mahkemeler bizi korumuyor'
 
Patent davaları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Elvan Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Kadiroğlu da Türk mahkemelerinin kendilerini korumadığı görüşünü dile getirdi. Kadiroğlu şunları söyledi: "Almanya ve Fransa'da dava açıyorlar ve kazanıyorlar. Daha sonra Türkiye'ye gelip tanıma davası açıyorlar
ve bizi tazminata mahkum ettiriyorlar. Aynı şeyi biz yapsak, Alman veya Fransız mahkemesi asla bizim lehimize karar vermez. Avrupalı markalar özellikle son 4-5 yıldır yıldırma politikası izliyorlar. Biz artık Fransa'daki fuarlara gitmeme kararı aldık. Fransa'ya gidiyorsunuz, standınızı açıyorsunuz ve bir avukat geliyor. Diyor ki 'rengi veya dizaynı benziyor', kolluk kuvvetiyle ürünü toplatıyor, ardından dava
açıyor. Türkiye'den, yurtdışından tüm patent belgelerimizi alıyoruz ama 100 yıl önceki patent belgesiyle karşımıza çıkıp iptal ediyorlar. Bizim 4 ürünümüze patent davası açıldı. İki davayı kaybettik ve 200 bin euro kaybımız oldu."
 
aslan_mete_kadiroglu.jpg
 
'Tehdit ediliyoruz'
 
Yıldırma politikasına maruz kalan şirketlerden biri olan Şimşek Gıda'nın yetkilileri de Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'da büyük pazar payına ulaşmaları nedeniyle tehdit edildiklerini söyledi. DÜNYA'ya açıklama yapan şirketin İhracat Müdürü Yücel Taşkıran, "Sürpriz yumurta ihraç ettiğimiz Çek Cumhuriyeti'nde ürünümüz tutunca uluslararası bir marka bizi 1.5 milyon dolarlık ceza verdirmekle tehdit etti. Onlar çok güçlü olduğu için susuyorsunuz. Ürünümüz Türkiye'de tescilli, yurtdışında başvurumuz var. Tüm tescil avukatları 'benzemez alakası yok' demesine rağmen bu pazardan çekilmek zorunda kaldık. Şimdi dizaynımızı değiştirerek yeniden aynı pazarlara girmeye çalışıyoruz. Bu mal tutarsa onu da engellemeye çalışacaklar. Yurtdışında 'büyük balık küçük balığı yer' kuralı var. Geçtiğimiz yıl Fransa'da dünyanın en büyük gıda fuarı olan SIAL Uluslararası Gıda İçecek Fuarı'nda bir Türk şirketinin standını polis ve avukatlar ile darmadağın ettiler" diye konuştu.
 
Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Dubai'de tanıtım ofisi açılacak
 
[PAGE]
 
Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Dubai'de tanıtım ofisi açılacak
 
Birlik olarak 2012 Ocak ayında yaklaşık 140 milyon dolar, 2013 Ocak ayında 155 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini ve sektörde yüzde 15 ihracat artışına ulaşıldığını belirten Zekeriya Mete, sektör olarak potansiyel olabilecek bölgelerde kendilerini göstermeye çalıştıklarını kaydetti. Dubai'de Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu olarak tanıtım ofisi açmayı planladıklarını ifade eden Mete, "Dubai ilk olacak. Libya'da da ofis açmayı düşünüyoruz. Dubai'yi Ortadoğu ve Afrika ülkeleri için üs
olarak kullanmayı hedefliyoruz. Çok kısa sürede prosodürlerimizi hallettikten sonra yönetim kurulundaki arkadaşımızla yerini belirleyip ticaret müşavirine bağlı
olarak böyle bir yapıyı harekete geçirmeyi planlıyoruz" dedi. 
 
Mete, Tanıtım Grubu'nun hedefinde Brezilya, Amerika, Japonya, Kanada, Kore ve Meksika gibi 20 ülke bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Birliğimiz 2012'yi 2 milyar 300 milyon dolar ihracat ile kapattı. Bu yıl da 3 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz. Tanıtım Grubu'nun farklı ülkelerde her ay birden fazla etkinliği oluyor. 5-8 Mart'ta da Japonya'daki fuarda olacağız. Türk işadamının imajı oturmuş durumda. Her yerde ürün satabiliriz bu konuda bir sıkıntımız yok. Ortadoğulu, Afrikalı müşteriler bir Türk markasını kapabilmek için yarışıyor."
 
'Havuz ve bilirkişi sorunu var'
 
Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, şirketlerin marka ve tescil başvurusu yaparken iyi bir araştırma yapmaları gerektiğini söyledi.  Türkiye'de yabancı bir markanın burada tescili olmasa dahi kullanımı varsa sizin tesciliniz olmasına rağmen mahkeme aleyhinize karar verir. Yurtdışında da aynı durum söz konusu" diyen Yamankaradeniz yabancı kelimeleri tescil ettirirken de iki kez düşünülmesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Kemal Yamankaradeniz sorunlardan birinin de marka ve tescil başvurusunda bulunurken WIPO'nun 85 ülkenin yer aldığı havuzunun kullanılması olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Bizler araştırmaları yüzeysel olarak burada yapıyoruz. Buradaki havuza sadece 85 ülke dahil. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar ve Brezilya gibi birçok ülke dahil değil. WIPO'ya dahil olmayan ülkenin bizzat araştırılması lazım." Mahkemelerde bilirkişi eksikliğinden kaynaklanan mağduriyetlerin de çok fazla yaşandığını belirten Yamankaradeniz, yeterli bilgisi olmayan kişilerin raporlar yazarak büyük mağduriyetlere yol açtığına dikkat çekerek, "Bilirkişide Adalet Bakanlığı'nın da gündeminde. Konuyla alakalı bir müessese kurulacak. Türkiye'de bilirkişi kurumuna ihtiyaç var. Ehil olmayan kişilere bu işin verilmemesi lazım" şeklinde konuştu.