'Eğlence' faturayı enflasyona kesti

Eğlence ve lokanta sektöründeki fiyat artışları temmuz ayında enflasyonun beklentilerin üzerinde yükselmesine neden oldu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL -  Eğlence ve lokanta sektöründeki fiyat artışları, temmuz ayında enflasyonun, beklentilerin üzerinde yükselmesine neden oldu.

Ana harcama grupları dikkate alındığında temmuz  ayında aylık bazda en yüksek artış yüzde 2,97 ile eğlence ve kültür sektöründe yaşandı. Eğlence ve kültür sektöründeki yüzde 8,79'luk yıllık fiyat artışı Aralık 2009'dan bu yana (4,5 yıl) görülen en yüksek seviye oldu.

Lokanta ve oteller sektöründeki yüzde 13,74'lük yıllık fiyat artışı ana harcama grupları içindeki en fazla fiyat artışının yaşandığı sektör olarak dikkati çekti. Lokanta ve otellerdeki yıllık fiyat artışı Kasım 2008'den bu yana (5,5 yıl) en yüksek seviyesini gördü. Lokanta ve oteller sektöründe temmuz ayında aylık fiyat artışı yüzde 1,05 düzeyinde gerçekleşti.

Yıllık enflasyon da temmuz ayında yüzde 9,32 ile geçmiş yıllardaki temmuz ayları kıyaslandığında 2008'den sonraki en yüksek seviyesine ulaştı.

Analistler, eğlence, lokanta ve otel sektöründe hem ramazan ayı hem de ramazan bayramı dolayısıyla geçmiş yılların üzerinde bir fiyat artışının yaşandığını belirterek, bu sektörler ve gıda fiyatlarındaki artışın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı'nın temmuz ayında enflasyonda beklediği düşüşün yaşanmamasındaki etkenlerin başında yer aldığını ifade ediyor.

Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer:
Yukarı yönlü riskler var; yüzde 8,2'lik tahminimizi koruyoruz

Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, temmuz ayında enflasyonun yüzde 0,45 ile piyasa beklentilerinin üzerinde olduğunu ve yıllık enflasyonun da haziran ayındaki yüzde 9,2'den yüzde 9,3'e yükseldiğini belirtti.

Çekirdek enflasyonun da beklentileri aşarak yüzde 0,29 arttığını ve yıllık enflasyonun yüzde 9,65'ten yüzde 9,75'e ulaştığını kaydeden Sözer, manşet enflasyonda yüksek seyreden gıda ve tütün fiyatlarındaki artışın, çekirdek enflasyonda ise TL'deki değerlenme ve iç talepteki zayıflığa rağmen giyim, paket tur ve haberleşme fiyatlarının enflasyonu yukarı çektiğini aktardı.

Sözer, "Bugünkü veriden sonra enflasyon beklentilerinde yukarı yönlü revizyonlar görülebilir. Bununla birlikte yukarı yönlü riskler bulunmakla birlikte yüzde 8,2'lik yılsonu enflasyon tahminimizi koruyoruz. TCMB'nin 27 Ağustos'ta yapacağı toplantı kararını ise TL'nin seyri belirleyecektir" ifadelerini kullandı.

Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi:
MB'nin 'aktif dış ticaret politikası çağrısı' daha anlam kazandı

Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi ise işlenmemiş gıda fiyatlarında düzeltmenin devam ettiğini, işlenmiş gıda fiyatlarındaki yükseliş eğilimini koruduğunu belirtti.

"TCMB'nin aktif dış ticaret politikası çağrısı daha bir anlam kazandı" diyen Bürümcekçi TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın hükümete yılın ikinci çeyreğinde yurt dışı tarım ürünlerinde yaşanan fiyat düşüşlerini dikkate alarak bu ürünlere yönelik aktif bir dış ticaret politikasının gıda fiyatlarındaki yukarı yönlü riskleri sınırlayabileceği şeklinde bir müdahale çağrısında (gıda ürünleri ithalatına gümrük vergisi indirimi) bulunduğunu anımsattı.

Bürümcekçi, yıllık TÜFE'nin düşüş eğilimine son verdiğini ve gelecek aylar için düşüş potansiyelinin de çok azaldığını ifade etti.

Temmuz ayı enflasyon verilerinin enflasyon beklentilerinde ciddi kötüleşme getirebileceğini düşünen Bürümcekçi, "Mevcut piyasa koşullarının da hareket alanını daraltıcı yönde geliştiğini izliyoruz. Yine de ağustos ayında TCMB'nin küçük ve ölçülü bir faiz indirimi ile süreci sonlandırması söz konusu olabilir" dedi.

Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı:
Yıllık enflasyonun bir süre daha yüzde 9'ların üzerinde kalabilir

Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı da temmuz ayında yıllık enflasyonun bekledikleri gibi iniş trendine ara verdiğini belirtti.  

İşlenmemiş gıda fiyatlarının olumlu etkisine karşın, işlenmiş gıda fiyatlarının devam eden baskısı, kurdaki değer kazancı eğiliminin fiyatlarda etkisinin gözlenmemesi, yıllık enflasyonun tüm çekirdek göstergelerde yükseliş göstermesi gibi gelişmelerin enflasyon görünümüne ilişkin riskleri artırdığını kaydeden Tokalı, gelecek birkaç aylık dönemde baz etkisi avantajı da yavaşlayacağından, yıllık enflasyonun bir süre daha yüzde 9'ların üzerinde kalmasının olası göründüğünü söyledi.  

Bu durumda bekleyişlerdeki bozulmanın devam edebileceğini kaydeden Tokalı, TCMB'nin faiz indirimlerinin devam etmesinin ancak küresel risk algılamasında ek bir iyimserliğin yaşanması durumunda mümkün olabileceğini ifade etti.

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz:
Beklenti üzerindeki enflasyon TL için olumsuz

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz ise teorik olarak yaz aylarında enflasyonun gerilemesinin beklendiğini ifade ederek, hava koşulları, tarımda hasat, gıda fiyatları üzerinden TÜFE enflasyonunun da olumlu seyretmesini sağladığını ancak bu yıl teorinin gerçek hayatla uyuşmadığını söyledi.

Açıklanan enflasyon oranlarının beklentilerinin oldukça üzerinde ve Türk Lirası (TL) için olumsuz olduğuna dikkati çeken Yılmaz, gelişmekte olan ülke kurlarının değer kazandığı, "risk pozitif" bir günde TL'nin 2,1330 seviyesinde işlem gördüğünü kaydetti.

Yılmaz, Türkiye'de 2013 Aralık - 2014 Ocak döneminde yaşanan ikinci kur şokunun ve meteorolojik nedenlerle bu sene gıda fiyatlarında yaşanan arz yönlü etkilerin enflasyonun hedeften uzak kalmasına neden olduğunu belirtti.

Merkez Bankası'nın geçen sene yayımladığı çalışmada gıda fiyatlarının kur geçirgenliğine hassasiyetinin yüksek gruplardan olduğunu anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Tarım ürünlerinde kullanılan girdiler (gübre, yem, mazot, vb.) döviz kurundaki oynaklıklardan etkilenmekte. Tarihsel açıdan incelendiğinde Osmanlı döneminde gıda fiyatlarının temel mal fiyatlarından ayrıştığı dönemler söz konusu. TL'deki baskı sürdükçe enflasyonun sene sonunda Merkez Bankası tahmini olan yüzde 7,6'nın üzerinde gerçekleşmesi güçlü bir olasılık.  

Geçen günlerde yaş meyve sebze dış ticaretine ve ek olarak genel gıda ithalatına yönelik alınan tedbirler Osmanlı dönemindeki uygulamaları çağrıştırmakta ve gelişmelerin para politikasının ötesinde sebepleri olabileceğine işaret etmekte. Alınan tedbirlerin olumlu olacağını ve geleceğe yönelik orta vadede enflasyonu iyileştirebileceğini düşünüyoruz. Kısa vadede ise para politikasının sıkı duruş ile kuru desteklemesi beklenebilir. TCMB'nin önümüzdeki aylarda yeni bir faiz indirimine gitmesini beklemiyoruz."

Bu konularda ilginizi çekebilir